Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/999 E. 2023/720 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/999
KARAR NO: 2023/720
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 31.03.2023 tarihli ek karar
NUMARASI: 2022/218 Değişik İş
DAVANIN KONUSU: Tespit+ İhtiyati Tedbir (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep Eden Vekili Talep Dilekçesinde Özetle; Birinci Tescilsiz Tasarım: Tasarımı talep eden tarafından yapılmış ve Türkiye de ilk kez kamuya sunulmuş olan kadın elbise tasarımı ilk kez talep edenin müşterisi olan … tarafından satın alındığını, 18.12.2021 ve 24.12.2021 tarihinde …’e ait @…com.tr adlı instagram sayfasında kamuya arz olunmuş olduğunu, söz konusu tescilsiz tasarımının taklitlerinin … tarafından üretim ve satışının yapıldığını, yine aynı karşı tarafa ait olduğu facebook satış sayfasında satışının yapıldığı öğrenilmiş olduğunu, karşı tarafından üretim ve satışı yapılan taklit üründen bir adet satın alınmış olup buna dair satış fişi olduğunu, satın alınan bu taklit ürün tespit esnasında ibraz edileceği gibi talep edenin tasarımlara ait ürünün orijinalleri de tespit esnasında ibraz edileceğini davaya konu taklit ürünler süratle elden çıkarıldığı için delillerin yok olması kaçınılmaz olduğunu, …’a ait “… Mah. … Sok. … Blok No:… Kapı No:… Ümraniye / İSTANBUL” adresinde ve gösterilecek adreslerinde, ileride açacağımız tazminat davasında ileri sürülmek üzere delillerin tespiti zorunlu hale gelmiş olup aksi halde birkaç güniçerisinde taklit ürünler satılıp bitmiş olacağından talep edenin hakkını araması imkansız hale düşecek olduğunu, yukarıda belirttiğimiz faaliyetleri nedeniyle karşı tarafın tecavüzünün önlenmesi, durdurulması ile maddi ve manevi tazminat taleplerini içeren dava açılacağını, ancak delillerin yok olma ihtimaline binaen öncelikle delil tespiti yapılması için tespit talebinde bulunma gereği doğmuş olduğunu, …’ın “… Mah. … Sok. … Blok No:… Kapı No:… Ümraniye / İSTANBUL” adresinde iş yerinde ve gösterilecek adreslerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını ve karşı taraf …’a ait facebook sayfalarında Talep edene ait tasarımlara tecavüz oluşturan taklit ürünlerin bulunup bulunmadığı hususunda ve aynı firmadan alınan ürünler ile Talep edene ait orjinal ürünler arasında kıyaslama yapılarak Talep edene ait tasarımlara tecavüz oluşturulup, oluşturmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılarak ivedilikle delillerin tespitini ve bu konuda bilirkisi raporu alınmasını talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi “… İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilebilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin dosyaya sunduğu 26/01/2023 tarihli raporunda, Talep edenin müşterisine ait olduğu belirtilen “…com.tr ” isimli Instagram profil sayfasına ait tespite konu paylaşımın yapıldığı ve paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, Karşı tarafa ait olduğu belirtilen tespite konu belirtilen sosyal medya hesaplarına ait genel profil sayfası ve paylaşımlar kontrol edildiğinde bahse konu sosyal medya içeriklerinde tespite konu belirtilen ürünlere ait paylaşımların yapıldığı ve paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, Aleyhine tespit istenen tarafın … Mahallesi … Sokak … Blok No:… Ümraniye İstanbul iş yeri adresinde, … instagram sosyal medya hesabında, (… facebook sosyal medya hesabında ve dosyaya sunulu ürün numunesinde yer alan Şekil 5 ‘de kıyaslaması yapılan ürün tasarımlarının tespit isteyen tarafın 18.12.2021 tarihinde kamuya sunumu yapılan “tasarım 1” ile benzer olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın … Mahallesi … Sokak … Blok No:… Ümraniye İstanbul iş yeri adresinde, (… instagram sosyal medya hesabında, (… facebook sosyal medya hesabında ve dosyaya sunulu ürün numunesinde yer alan Şekil 6 ‘da kıyaslaması yapılan ürün tasarımlarının tespit isteyen tarafın 03.03.2022 tarihinde kamuya sunumu yapılan “tasarım 2″ ile benzer olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü. … 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. … Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Dava dışı … firmasına ait internet ve sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar ile karşı taraf …’ın instagram hesabında ve facebook hesaplarında yapılan karşılaştırma neticesinde tasarımların benzer olduğu belirtilmiş ise de tasarımların tescilsiz olması davacının tespite konu edilen tescilsiz tasarımlarda hak sahibi olup olmadığı hususunun bu aşamada tespit edilememesi dava dışı …’e ait internet ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan tasarımların davacıya aidiyetinin tespiti hususlarının yine tespit ve tedbir talebine konu tescilsiz tasarımların davacı tarafından oluşturulduğunun ancak esas hakkında açılacak dava neticesinde yapılacak kapsamlı bir yargılama neticesi ortaya çıkacağı anlaşıldığından bu aşamada neticesiz tasarımların talep edene aidiyeti hususunda yeterli kanaat oluşmadığından … ” gerekçesi ile talep edenin tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Talep Eden Vekili İstinaf Dilekçesinde Özetle; Talep dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, HMK m.389, 391 gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, Tasarımlardan Birinci Tescilsiz Tasarımın müvekkili tarafından yapılmış olduğunu, Türkiye’de ilk kez kamuya sunulmuş olan kadın elbise tasarımının ilk kez müvekkilin müşterisi olan … tarafından satın alındığını, 18.12.2021 ve 24.12.2021tarihinde …’e ait @…com.tr adlı instagram sayfasında kamuya arz olunduğunu, İkinci Tescilsiz Tasarımın müvekkili tarafından yapılmış olduğunu, Türkiye’de ilk kez kamuya sunulmuş olan kadın elbise tasarımının ilk kez 16.02.2022 tarihinde İstanbul Fuar Merkezinde sergilenerek kamuya arz edildiğini, akabinde müvekkilinin müşterisi olan … tarafından satın alındığını, 03.03.2022 ve 18.03.2022 tarihinde …’e ait @…com.tr adlı instagram sayfasında kamuya arz olunduğunu, müvekkilinin söz konusu tasarımları tescil edilmemiş olsa da tescilsiz tasarımların gerek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, gerek 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve gerekse Türk Ticaret Kanunu haksız rekabet hükümlerine göre korunduğunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 55/4 de: “… Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur…” denilmek suretiyle ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş tasarımların da korunacağının hükme bağlandığını, bilirkişi incelemesi yaptırıldığında karşı taraf tasarımlarının müvekkilinin tasarımı ile aynı olduğunun görüleceğini, müvekkilinin söz konusu tasarımlarının taklitlerinin karşı tarafça üretim ve satışı gerçekleştirildiğini, karşı tarafa ait olduğu taraflarınca tespit edilen @f… ve @… adlı instagram satış sayfaları ile yine karşı tarafa ait https://www.facebook.com/… adlı facebook satış sayfasında satışının yapıldığının öğrenildiğini, ilk derece Mahkemesi tarafından yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin varlığının tespit edildiğini, taklit ürünlerden birer adet satın alınmış olup buna dair satış fişinin sunulduğunu, delil tespiti tutanağında ” iş yerinde tespite konu tescilsiz tasarımlardan birinci tescilsiz tasarıma benzerlik gösterdiği görülen 1 adet ürün olduğu, aleyhine tespit istenen firmaca farklı olduğu belirtilen ürünlerden muhtelif renklerde 18 adet olduğu, Tescilsiz tasarımlardan ikinci ile benzerlik gösterdiği görülen siyah ve mavi renklerde toplam 7 adet ürün olduğu görüldü. ” denildiğini, delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında ” 1) Talep edenin müşterisine ait olduğu belirtilen “@…com.tr ” isimli Instagram profil sayfasına ait tespite konu paylaşımın yapıldığı ve paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, 2) Karşı tarafa ait olduğu belirtilen tespite konu belirtilen sosyal medya hesaplarına ait genel profil sayfası ve paylaşımlar kontrol edildiğinde bahse konu sosyal medya içeriklerinde tespite konu belirtilen ürünlere ait paylaşımların yapıldığı ve paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, 3) Aleyhine tespit istenen tarafın … Mahallesi … Sokak … Blok No:… Ümraniye İstanbul iş yeri adresinde, @… instagram sosyal medya hesabında, @… facebook sosyal medya hesabında ve dosyaya sunulu ürün numunesin de yer alan Şekil 5 ‘de kıyaslaması yapılan ürün tasarımlarının tespit isteyen tarafın 18.12.2021 tarihinde kamuya sunumu yapılan “tasarım 1” ile benzer olduğu, 4) Aleyhine tespit istenen tarafın … Mahallesi … Sokak … Blok No:… Ümr aniye İstanbul iş yeri adresinde, @… instagram sosyal medya hesabında, @… facebook sosyal medya hesabında ve dosyaya sunulu ürün numunesinde yer alan Şekil 6 ‘d a kıyaslaması yapılan ürün tasarımlarının tespit isteyen tarafın 03.03. 2022 tarihinde kamuya sunumu yapılan “tasarım 2” ile benzer olduğu, ” denilerek tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin varlığının tespit edildiğini, müvekkili tasarımları ile karşı taraf tarafından üretim ve satışı yapılan taklit ürünler karşılaştırıldığında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenim açısından belirgin bir farklılık olmadığını, buna mukabil müvekkili tasarımının birebir benzeri oldukları açıkça ortada olduğunu, karşı tarafın tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği gibi kötü niyetli, haksız rekabet ve haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, salt müvekkilinin tasarımının tescilsiz olduğu gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ürünlerin ticari bir meta oluşturması, ürünlerin sezonluk olması dikkate alındığında, tasarım hakkına tecavüzün varlığı tespit edildikten sonra mütecavizin eylemine devam etmesine ihtiyati tedbir talebinin reddi ile izin verilmesinin müvekkilinin başkaca kayıp ve zararlara uğramasına sebebiyet verdiğini beyanla kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Karşı Taraf Vekilinin İstinafa Cevap Dilekçesinde Özetle; Talep edenin … isimli Nişantaşı bölgesinde faaliyet gösteren tekstil firmasının mevcut olduğunu, bu firmadan piyasaya toptan mal satışı yaptığını, müvekkilinin ise piyasadan mal alıp satan, mal üretip satış yapan bir prekande firmasını işletmeye çalıştığını, bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ve kabul etmediklerini tekrarla HMK gereği ihtiyati tedbir kararı almasında büyük bir menfaati olmadığını, tam tersi bu kararın alınmasının müvekkiline zarar vereceğini, ayrıca talep edenin toptancı olarak müvekkiline ürün sattığını, akabinde müvekkiline dava açtığını beyanla istinaf başvurusunun reddini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir : Talep; talep edenin tescilsiz tasarımlarına karşı tarafın taklit ile üretim ve satış yolu ile haksız rekabeti ve tecavüzü bulunduğu iddiasına dayanan delil tespiti ile ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Delil tespitine ilişkin 6100 Sayılı HMK “Delil tespitinin istenebileceği hâller m.400 (1) Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. (2) Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır. … Delil tespiti talebi ve karar m.402 (1) Delil tespiti talebi dilekçeyle yapılır. Dilekçede tespiti istenen vakıa, tanıklara veya bilirkişilere sorulması istenen sorular, delillerin kaybolacağı veya gösterilmesinde zorlukla karşılaşılacağı kuşkusunu uyandıran sebepler ile aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soyad ve adresi yer alır. Tespit talebinde bulunan, durum ve koşulların imkân vermemesi nedeniyle, aleyhine tespit yapılacak kişiyi gösteremiyorsa talebi geçerli sayılır. (2) Mahkeme tarafından belirlenen tespit giderleri avans olarak ödenmedikçe sonraki işlemler yapılmaz. (3) Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir. (4) (Ek:22/7/2020-7251/44 md.) Tespitin yapılmasından sonra, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece karşı tarafa re’sen tebliğ olunur. … Acele hâllerde tespit m.403 (1) Talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan hâllerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabilir. Tespitin yapılmasından sonra, tespit dilekçesi, tespit kararı, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece kendiliğinden diğer tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf tebliğden itibaren bir hafta içinde delil tespiti kararına itiraz edebilir. Delil tespiti kararında uygulanacak hükümler m.404 (1) Tespiti istenen vakıanın hangi delille tespit edileceğine karar verilmişse, bu kararın yerine getirilmesinde o delilin toplanmasına ilişkin hükümler uygulanır. Tutanak ve diğer belgeler m.405 (1) Delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir. Asıl davanın taraflarından her biri, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabilir.” hükümlerini haiz olup eldeki dosyada mahkemece yukarıda yazılı mevzuat çerçevesine delil tespiti yapıldığı belirlenmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu içeriğine göre; talep edenin müşterisine ait olduğu belirtilen “@…com.tr ” isimli Instagram profil sayfasına ait tespite konu paylaşımın yapıldığı ve paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, karşı tarafa ait olduğu belirtilen tespite konu belirtilen sosyal medya hesaplarına ait genel profil sayfası ve paylaşımlar kontrol edildiğinde bahse konu sosyal medya içeriklerinde tespite konu belirtilen ürünlere ait paylaşımların yapıldığı ve paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın … Mahallesi … Sokak … Blok No:… Ümraniye İstanbul iş yeri adresinde, @… instagram sosyal medya hesabında, @… facebook sosyal medya hesabında ve dosyaya sunulu ürün numunesinde yer alan kıyaslaması yapılan ürün tasarımlarının tespit isteyen tarafın 18.12.2021 tarihinde kamuya sunumu yapılan “tasarım 1” ile benzer olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın … Mahallesi … Sokak … Blok No:… Ümraniye İstanbul iş yeri adresinde, @… instagram sosyal medya hesabında, @… facebook sosyal medya hesabında ve dosyaya sunulu ürün numunesinde yer alan kıyaslaması yapılan ürün tasarımlarının tespit isteyen tarafın 03.03.2022 tarihinde kamuya sunumu yapılan “tasarım 2” ile benzer olduğu teknik olarak belirlenmiştir. 6769 Sınai Mülkiyet Kanunu “Tasarım ve ürün m. 55- (1) Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. (2) Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder. (3) Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür. (4) Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.” hükmünü haiz olup tescilsiz tasarımın korunacağı belirlenmiş; 6769 Sınai Mülkiyet Kanunu “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği m.159 (1) Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. (2) İhtiyati tedbirler özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır: a) Davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanması. c) Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi. (3) İhtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmünü haiz olup ihtiyati tedbir 6100 Sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. “Elverişlilik”, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “gereklilik” başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını, “orantılılık” ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir. Bir kurala uyulmaması sebebiyle kanun koyucu tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Eldeki davada; talep edenin ihtiyati tedbir talepleri yönünden dosyadaki mevcut deliller arasında bilirkişi vasıtasıyla yapılmış bir teknik tespit ve rapor bulunduğu, talep konusu teknik olarak değerlendirilmiş olup tescilsiz tasarımların aidiyeti konusunda henüz tereddüt bulunmakla, aidiyet yargılama ile belirleneceğine göre yaklaşık ispata henüz kanaat getirilmesi mümkün bulunmadığından tedbir talebinin mahiyeti gereği talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile talebin reddine dair ilk derece Mahkemesi kararı isabetli bulunmuştur. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/218 Değişik İş- 31.03.2023 tarihli ek kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/07/2023