Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/965 E. 2023/663 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/965
KARAR NO: 2023/663
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2023
NUMARASI: 2023/164 E. – 2023/162 K.
DAVANIN KONUSU: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan Tedbir Talebi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; Borçlu tarafından 30/01/2023 keşide tarihli 40.000,00 TL bedelli bir adet çekin müvekkiline verildiğini, çek vadesinde ve tutarında ödenmediğini, bu nedenle çekin İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından esas takibe konulduğunu, borçlu ile yapılan görüşmelerin sonuç vermediğini, borçlunun mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini, bu nedenlerle ihtiyati haciz isteme zarureti hasıl olduğunu belirterek 40.000,00 TL tahsili zımnında borçlulara ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 10/02/2023 tarihli ara kararıyla; “İhtiyati haciz talebinin kabulü ile, 40.000,00 TL için alacağın yetecek miktarda borçlunun kendisinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının borca yetecek miktarda İhtiyaten haczine,” karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili dilekçesinde ve özetle; İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası kapsamında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, henüz ödeme emri mezkûr icra dairesince taraflarına gönderilmediğini, akabinde … tarafından işbu dosya bünyesinde, bahsi geçen icra dosyası kapsamında müvekkili aleyhine icrai işlem yapabilmek maksadıyla ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve 10.02.2023 tarihli karar ile mahkemenizce ihtiyati haciz isteyenin söz konusu talebi hususunda kabul kararı verildiğini, akabinde karşı yanca söz konusu icra dosyasında icrai işlemde bulunulduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu dosyaya ibraz edilen ve takip konusu olan çekin üzerindeki imzanın müvekkiline veyahut müvekkilinin herhangi bir temsilcisine, yetkilisine ait olmadığını, davalı yanın söz konusu çeki muhatap bankaya ibraz ettiği 30.01.2023 tarihinde muhatap bankaca gerekli kontrollerin yapılarak çekin arkasına “işbu çek 30.01.2023 tarihinde ibraz edilmiştir. Çek üzerindeki imza ile keşideci imzası tutmadığı için imza uyuşmadığından işlem yapılamamıştır.” ibaresinin derç edildiğini, davalı yanca mezkûr çek, müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın ele geçirilerek sahte bir imza ile 08.02.2023 tarihinde icra takibine konu edildiğini, borca ve yetkiye yönelik itirazlarına ilişkin İstanbul 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/250 Esas sayılı dosyası kapsamında takibin iptaline yönelik dava taraflarınca 24.02.2023 tarihinde ikame edildiğini beyanla söz konusu dosya kapsamında verilen ihtiyati haciz kararının ve fer’ilerinin itirazları neticesi kaldırılmasına, İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkili aleyhine tesis edilmiş olan tüm hacizlerin fekkine, her türlü yargılama giderinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili ihtiyati hacze itiraza ilişkin cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz müessesesinin geçici bir hukuki koruma olduğunu, işbu kararın tesisi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, somut olayda ihtiyati haciz kararı için gerekli ve yeterli tüm şartların mevcut olduğunu, müvekkili şirketin takip konusu çeke ilişkin alacağı usul ve yasaya uygun bir şekilde faktoring sözleşmesi, alacak bildirim formu, fatura tavsik edilerek …’dan ciro yolu ile iktisap ettiğini, müvekkili şirketin faktoring usul ve esaslarına ilişkin Kanun ve Yönetmelikle bağlı olduğunu, kanun hükmü gereğince faktoring işlemlerine esas çeke ilişkin alacağın devralınması için mal veya hizmet alımını gösterir faturanın tavsik edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava konusu çeke ilişkin alacağı devralırken ciranta … ve … arasındaki ticari ilişkiyi gösterir fatura ile tavsik edildiğini, müvekkili şirketin alacağı usul ve yasaya uygun olarak üstlenmiş olarak alacaklı sıfatını kazandığını, müvekkilinin iyiniyetli son meşru hamil olduğunu, mahkemenizden ihtiyati haciz isteminde bulunulurken Faktoring Sözleşmesi, fatura, alacak bildirim formu ve ön ödeme talimatına ilişkin tüm belgelerin dava dilekçeleri ekinde ibraz edildiğini, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK m.265’de tahdidi olarak belirtildiğini, borçlular tarafından ileri sürülen imza itirazlarının, ihtiyati hacze itiraz müessesesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmadığını, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazlarının ve tedbir taleplerinin İİK md.265 gereği reddi gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, yaklaşık ispat kuralını sağladığını, borçlunun imzaya itirazlarının İİK md.265’de tahdidi olarak sayılan itiraz nedenlerinden olmadığını beyanla usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği vaki olduğundan borçlunun tedbir taleplerinin ve haksız ve kötü niyetli itirazlarının esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz eden borçlu aleyhine hükmedilmesini mahkememizden talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 30/03/2023 tarihli ara kararıyla; “İhtiyati haciz kararına dayanak çekin incelenmesinde çekin süresinde ibraz edildiği, ibraz tarihi itibariyle çek üzerindeki imza ile keşideci imzası tutmadığı için imza uyuşmadığından işlem yapılamadığının anlaşıldığı, itiraz eden vekilince ileri sürülen diğer itiraz sebeplerinin -çekin çalıntı bir çek olması, çek iptali davası açılması ve bu dosya kapsamında aldırılan ödeme yasağı kararı ile imzaya itiraz davası açılması vb.- esas yargılamanın konusunu oluşturduğu ve İİK’nun 265.maddesindeki sebeplerden herhangi birini teşkil etmediği anlaşılmış ve ihtiyati hacze itiraz eden tarafın itirazının reddine” karar verilmiştir. Karşı taraf … Dış Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Söz konusu kararın, usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, ibraz edilen ve takip konusu olan çekin üzerindeki imzanın müvekkiline veyahut müvekkilinin herhangi bir temsilcisine, yetkilisine ait olmadığını, Davalı yanın söz konusu çeki muhatap bankaya ibraz ettiği 30.01.2023 tarihinde muhatap bankaca gerekli kontroller yapılarak çekin arkasına “işbu çek 30.01.2023 tarihinde ibraz edilmiştir. Çek üzerindeki imza ile keşideci imzası tutmadığı için imza uyuşmadığından işlem yapılamamıştır.” ibaresi derç edildiğini, Davalı yanca mezkûr çekin, müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın ele geçirilerek sahte bir imza ile 08.02.2023 tarihinde icra takibine konu edildiğini, söz konusu hususa, borca ve yetkiye yönelik itirazlarına ilişkin, takibin iptaline yönelik davanın taraflarınca İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/250Es. sayılı dosyası kapsamında 24.02.2023 tarihinde ikame edildiğini, bahsi geçen dosya kapsamında 28.02.2023 tarihinde davalarının kabulü kararı verilerek İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, düzenlenen ödeme emrinin iptaline ve konulan hacizlerin iptaline karar verildiğini, işbu Asliye Ticaret Mahkemesinin de yetkisiz olduğunu, yetki itirazı akabinde yerel mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken hataya düşüldüğünü, kararın kaldırılmasına, tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile bir diğer borçlu … arasında takibe dayanak çeklerin fatura alacaklarının devralınmasına ilişkin ekte ibraz ettikleri faktoring sözleşmesinde ”yetki” hususunun taraflarca belirlediğinden, öne sürülen yetkiye dair itirazların reddi gerektiğini, muhattap bankaya ibraz edilen ve karşılıksızdır işlemi gören çeklere dayalı kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla icra takibine başvuracak alacaklıların TBK md 89/1 gereğince kendi yerleşim yeri icra müdürlüklerinde de icra takibine başvurabileceğini, Bu husus göz önüne alındığında yetkili mahkemeler müvekkilin yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, HMK.nun 7/1.maddesinin birinci cümlesi gereğince borçlulardan … yönünden yetkili icra müdürlüğü olan İstanbul İcra Müdürlüklerinde takip başlatıldığını, Müvekkili şirketin takip konusu çeke ilişkin alacağı usul ve yasaya uygun bir şekilde Faktoring Sözleşmesi , alacak bildirim formu , fatura tavsik edilerek … ‘dan ciro yolu ile iktisap ettiğini, borçlular tarafından ileri sürülen imza itirazlarının ; ihtiyati hacze itiraz müessesesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmadığını istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; çek ve faktoring sözleşmesine dayanan alacağın temini için İİK 257 vd. maddeleri uyarınca karşı taraf aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. maddesi gereğince borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı faktoring şirketi, talebe konu ödenmeyen çeki, faktoring sözleşmesini, yine alacağını tevsik eden faturayı ile alacak bildirim formunu dosyaya ibraz etmiş ve yasa çerçevesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yasal şartların oluştuğu kanaati ile ihtiyati hacze hükmedilmiştir. Karşı taraf; … Dış Ticaret Ltd Şti. mahkemelerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş ise de, İmzaya itiraz, İİK’nın 265/1. maddesinde sayılan itirazlardan olmayıp iş bu itiraz yargılamayı gerektirmektedir. Bu yönden karşı taraf istinafı yerinde görülmemiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 258. maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili olan mahkeme tarafından karar verileceği, İİK’nın 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde, 6100 Sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmek suretiyle HMK’ya atıfta bulunulduğundan, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı; borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilen ve imza benzersizliği sebebiyle karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Şişli/İstanbul adresinin adli yargı olarak bağlı olduğu, İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri yetkili hale geldiğinden, mahkemece de aynı gerekçe ile itiraz reddedildiğinden, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığından, imzaya itirazı da itiraz sebepleri arasında yer almadığından istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer bir istinaf sebebi olarak İcra Hukuk Mahkemesi kararı ileri sürülmüş ise de; İcra Hukuk Mahkemesince verilen karar takipteki icra dairesinin yetkisine ilişkin olup, ihtiyati haciz talebindeki yetki ise Mahkeme yetkisine ilişkin olduğundan, çek borcunun ödenmemesi keşideci ve cirantaların sorumluluğunda olup, ihtiyati haciz talep eden, birbirini takip eden ciro yolu ile çeki teslim aldığından yetkili hamil olup, çekten doğan alacağına kavuşmak için yasadan kaynaklanan hukuki yollar olan, ihtiyati haciz kararı alabileceği gibi, icra takibi de yapabileceğinden ve ihtiyati haciz kararı vermekte Mahkemenin yetkili olduğu anlaşıldığından istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2023 tarih ve 2023/164 D.İş., 2023/162 K. sayılı kararına karşı karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı karşı taraf, tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Karşı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/06/2023