Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/905 E. 2023/661 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/905
KARAR NO: 2023/661
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 06/02/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/251 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/235 d.iş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi ile … Markalı ürünlerine yönelik olarak marka hakkının ihlal edildiği, marka hakkına ihlalin durdurulması , haksız rekabete dayalı tecavüzün tespiti, maddi manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili duruşmadaki beyanında; Müvekkili firmanın tescilli markasını tescilli olduğu sınıflarda usulüne uygun bir şekilde kullandığını, davacı yanın aynı sınıflarda önceki tarihli bir markası bulunmadığı gibi tanınmış olduğunu iddia ettikleri markanın tanınmış olarak tescil tarihi müvekkilinin markasının tescil tarihinden sonra olduğunu, taraflar arasında ilgili markalara ilişkin uyuşmazlık 2017 yılından beri devam ettiğini, huzurdaki davada gümrükdeki durdurma kararı sınıf ayırımının bilmesi kendisinden beklenmeyecek gümrük memurunun hatalı işlemi nedeniyle verildiğini, bu işlemden sonra kendilerinin tırlarını geçirmeye devam ettiklerini, ancak mahkememizce verilen tedbir kararının hükmedilen teminat miktarını aşar şekilde müvekkilinin zararına sebep olduğunu, kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/135 değişik iş dosyası ile, 17/10/2022 tarihinde Habur Gümrük Müdürlüğü tarafından verilen … sayılı … konulu 06/10/2022 tarihli, … nolu kararı ile Fikri Sınai Mülkiyet Hakları Durdurma Kararının devamı ile, durdurma kararına konu ürünlere bulundukları gümrükte tedbiren el konulmasına ve muhafazasına, karar verildiği, mahkemenin işbu dosyasında esas davanın açıldığı ve dava dilekçesi ile Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/235 d.iş sayılı dosyasından verilen 17/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin 02/11/2022 tarihli ara kararı ile tedbirin devamı talepli dava dilekçesi ile davalı vekilinin değişik iş dosyasına sunduğu 26/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazlarını içerir dilekçesinin 07/12/2022 tarihli duruşmada değerlendirildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesinin 07/12/2022 tarihli ara kararıyla; “6769 sy. SMK’nun 159/1.md’sine göre; Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için gereken yaklaşık ispattır, zira davacı iddialarının tarafların tüm beyan ve itirazları ile değerlendirilerek yapılacak yargılama sonucunda ulaşılabilecek tam ispat tedbir aşamasında aranmaz. Buna göre, Talep dilekçesi, ekli belgeler ve Habur Gümrük Müdürlüğü yazısına göre davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi için yaklaşık ispat koşulları oluştuğu, davalının mahkememizce verilmiş ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesindeki hususların tahkikat aşamasında incelenecek ve değerlendirilecek iddialar olduğu, bu aşamada mevcut delil durumu itibariyle tedbir kararı verilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu anlaşıldığından itirazın reddine” karar verilmiştir. Dairemizin 2023/16 Esas, 2023/40 Karar ve 12/01/2023 tarihli ilamıyla; “İhtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, somut olay değerlendirildiğinde, davacının markasının tanınmış marka olduğunun tescilli olduğu, davalı taraf her ne kadar Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2022/135 D.iş sayılı dosyasında Mahkemenin herhangi bir bilirkişi raporu olmaksızın salt davacının beyanlarıyla ihtiyati tedbir kararını uyguladığını belirtmiş ise de, dosya içerisinde toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının markasının tanınmış marka olduğu, davacı markası 17. Sınıfta tescilli değil ise de, dava konusu mallar değerlendirildiğinde birbirlerini tamamlayıcı mallar olduklarının, benzer nitelikte olduğunun bilirkişi raporu alınana kadar değerlendirmesinin yerinde olduğu bu durumda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, tedbir şartlarının sağlandığı, karşı taraf vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvurusu yerinde bulunmamış, Mahkemece tarafların iddia (talep) ve savunmaları (itiraz) değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulduğu gözlemlenmekle, dosyadaki bilgi, belge ve deliller ile gerekçe içeriğine, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi’nin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla karşı taraf davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili 27/12/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ürününün içinde olduğu araçlar ile ilgili Habur Gümrük Müdürlüğünün 29/09/2022 tarih ve … sayılı işlemi ile durdurma kararı verildiğini ve mahkemenin 06/10/2022 tarihli kararı ile ihtiyati tedbir kararının kabulüne ve durdurma kararının tedbiren devamına ve bulundukları yerde muhafazasına karar verildiğini, mahkeme dosyasında araçlarla ilgili herhangi bir durdurma kararı olmamasına rağmen yaklaşık 3 aydan fazladır araçlar sahiplerine teslim edilmediği için hem müvekkili şirketin, hem de araç sahibinin çok fazla mağdur olduğunu, müvekkilinin günde araç başına 100 dolar kiralama parasını araç sahibine verdiğini, İstinaf ve Yargıtay aşaması da göz önünde alındığında davanın yaklaşık 2 yıl daha devam edeceğini, müvekkilinin ve araç sahiplerinin daha fazla mağdur olmaması için araçların mahkemece uygun görüldüğü bir antrepoya yada Gaziantep Gümrük Müdürlüğüne ait bir antrepoya araçların içindeki malların boşaltılmasına ve araçların sahiplerine teslim edilmesine beyan etmiştir. İlk derece mahkemesinin 06/02/2023 tarihli ara kararıyla; “Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/235 değişik iş sayılı dosyası üzerinden verilen tedbir kararının, davalı yana ait olup tecavüz oluşturduğu iddiasıyla gümrükte durdurma işlemine tabi tutulan emtianın el konularak yediemine teslim şeklinde değiştirildiği, yediemine teslim hususunda davacı yana kesin süre verildiği, zira gelinen aşamada, davalı yana ait ürünlerin, bulundukları kamyonlar ile gümrükte durdurma işlemine tabi tutulmasının tedbirin kapsam ve amacını aşar, davalı ile üçüncü kişilerin orantısız zararına sebep olur mahiyette olduğu, gümrük müdürlüğünün ise bu ürünlerin muhafazası için uygun olanaklarının bulunmadığını beyan etmesi karşısında mahkememizce tarafların hak ve çıkarlarının mümkün olan en adil şekilde dengelenmesi; tedbir talep edenin bu tedbirin infazı aşamasında sorumlu olması ve tedbirde rutin uygulamanın el konulan ürünlerin yediemine teslimi şeklinde olduğunun kabulü nedenleri ile tedbirin kapsam ve mahiyetinin değiştirilmesine 18/01/2023 tarihinde karar verilmiştir. Ne var ki, davacı yan mahkememizce verilen kesin sürede ürünlerin yediemine teslimi yönünde tedbirin infazını ilgili icra dairesinden talep etmediği gibi, ürünlerin Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/4927 soruşturma sayılı dosyası kapsamında, talepleri üzerine el konularak muhafaza altına alındığını, 01/02/2023 tarihli dilekçe ile beyan etmiştir. Bu durumda tedbirin devamında hukuki yararı da kalmayan davacının, mahkememizce verilen kesin süre içinde tedbirin infazını HMK 393. maddesi çerçevesinde sağlamadığı anlaşıldığından tedbirin kaldırılmasına” karar verilmiştir.Davacı vekili 22/03/2023 tarihli dilekçesinde özetle; Hukuka, usul ve yasaya uygun, SMK 155 hükmü de dikkate alınarak oluşturulan yeni alınan rapor doğrultusunda her ne kadar sayın mahkemece 08/02/2023 tarihinde verilen ara kararla ihtiyati tedbirin infazının gerçekleşmemesi nedeni ile ihtiyati tedbir kararı kaldırılmış ise de, davada durum ve şartlar değiştiğinden, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden müvekkili şirketin tescilli “…” markasını ve koruma bantlarını birebir taklit ederek PVC profil ürünleri ihraç etmeye çalıştığı dikkate alınarak Silopi Sulh Ceza Hakimliği’nin 2022/3005 D.İş sayılı kararı ile Habur Gümrük Müdürlüğü’nde muhafaza altında bulunan taklit ürünlere el konulması ve muhafazası yönünde teminatsız veya gerek görüldüğü takdirde teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ihtiyati tedbir kararının Habur Gümrük Müdürlüğü’ne bildirilmesini, malların taraflarınca icra dairesi marifetiyle yediemine teslimi için yetki verilmesini, Habur Gümrük Müdürlüğü’ne taraflarına yetki verildiğinin bildirilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 28/04/2023 tarihli ara kararıyla; “Tedbir talep eden vekili tarafından, takdiren 100.000,00 TL teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı halinde HMK’nın 389 ve SMK’nın 159. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; Habur Gümrük Müdürlüğü tarafından el konulan davalıya ait “…” markasını içeren ürünlere tedbiren el konularak yed-i emine teslimine” karar verilmiştir.Davacı vekili 06/02/2023 tarihli ara karara yönelik istinaf dilekçesinde özetle; -Yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kaldırılması kararının gerekçesinin haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, İpekyolu Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Habur Gümrük Müdürlüğü’nün 06.10.2022 tarihli, … nolu kararı ile Fikri Sınai Mülkiyet Hakları Durdurma Kararı ile aleyhine tespit ve tedbir istenen firma hakkında “Gaziantep Gümrük Müdürlüğü’nce tescilli işlem görmek üzere Müdürlüğümüzce sevk edilen … sayı ve tarihli İhracat Refakat Belgesi muhteviyatı eşyaların Müdürlüğümüzce muayenesi sonucunda; 655 KAP “…” marka PVC KAPI VE PENCERE PROFİLLERİ BEYAZ cinsi eşyalarla ilgili marka ihlali olabileceği…” gerekçesiyle durdurma kararı verildiğini, İlgili yazıda, mezkur eşyalarla ilgili marka ihlali olabileceği yönünde tereddüt hasıl olmasına bağlı olarak Gümrük Yönetmeliği m.107 doğrultusunda kararın bildirimine müteakiben 10 iş günü içerisinde ilgili Mahkemede alınacak ihtiyati tedbir kararının; ihtiyati tedbir kararının alındığı tarihten itibaren 10 gün içinde yetkili mahkemede dava açıldığının belgelendirilmesi durumunda Mahkeme kararı uyarınca işlem yapılmasına karar verildiğini, davalı aleyhine Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/235 D.İş sayılı dosyasından Habur Gümrük Müdürlüğü’nün durdurma kararı verdiği ürünlere el konulması ve muhafazası ile durdurma kararının tedbiren devamına karar verilmesi yasal süresi içerisinde talep edildiğini, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından yatırdıkları teminat karşılığı Habur Gümrük Müdürlüğü tarafından verilen durdurma kararının tedbiren devamına karar verdiğini, yerel mahkeme tarafından 03.01.2023 tarihinde Habur Gümrük Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak mahkemece verilen tedbirin ürünlerin içinde bulunduğu araçları içermediği, araçların üzerinde tedbir kararı bulunmadığı ve bu araçların uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilerek araçlardaki malların gümrükte uygun bir alana boşaltılması istenildiğini, devamında Habur Gümrük Müdürlüğü’nün müzekkere cevabında “Söz konusu eşyalar Silopi Sulh Ceza Hakimliğinin bir örneği ilişikte gönderilen 27.10.2022 tarihli, 2022/3008 D.İş. sayılı El Koyma Kararına istinaden …/… plakalı araç üzerinde Müdürlüğümüz gümrüklü sahasında gözetim altında tutulmaktadır. Malumları olduğu üzere; 6769 sayılı Sınai Mülkiyeti Kanunu 163. maddesi “Bu Kanunda yer alan suçlar sebebiyle elkonulan veya muhafaza altına alınan suça konu eşyanın sayısı, ebadı veya niteliği gibi nedenlerle emanet bürosunda muhafaza edilemeyecek olması hâlinde, Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda numune alınması mümkün olan eşyadan yeteri kadar numune alınmasını müteakip geri kalan suç eşyası mahallin Maliye teşkilatına gönderilir…” hükmündedir. Müdürlüğümüz görev sahası içerisinde bahse konu eşyaların ilgili araçlardan boşaltılarak konulmasına uygun bir Geçici Depolama Yeri veya Müdürlüğümüz denetiminde olan herhangi bir antrepo bulunmadığından, 6769 sayılı Sınai Mülkiyeti Kanununun ilgili maddesi çerçevesinde yukarıda belirtilen eşyalardan yeteri kadar numune alınmasını müteakip, geri kalan eşyanın Silopi Milli Emlak Şefliğince teslim alınmasını teminen ilgili kurumların talimatlandırılması” şeklinde cevap verildiğini, Yerel mahkemenin ise Habur Gümrük Müdürlüğü cevabında belirtilen Silopi Milli Emlak Şefliği’nin talimatlandırılması gerekliliğini göz ardı ederek tedbirin infaz usulünü değiştirerek malların yeddiemine teslimi için taraflarına kesin süre verdiğini, -Tedbirin infazı hakkında yerel mahkemece her ne kadar taraflarına iki haftalık süre verilmiş ise de belirtilen süre içerisinde dava konusu malların yediemine teslimi için talimat ile herhangi bir icra dairesine görev verilmediğini, taraflarına da yetki verilmediğini, tedbire konu malların Şırnak Silopi de olduğunu, herhangi bir icra dairesi talimatlandırılmadan, taraflarınca da yediemine teslim için yetki verilmeden tedbirin infazının ne şekilde gerçekleştirileceği açıklanmadan yerel mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırıldığını, Mahkemenin ara kararından sonra tedbirin nasıl uygulanacağına ilişkin bir gerekçeli ara kararı oluşturup taraflarına tebliğ etmeden duruşma tutanağında yer alan ancak tedbirin icra marifetiyle mi yoksa başka bir şekilde mi uygulanacağı konusunda belirleme yapmadığını, Tedbirin infazı için verilen yasal süresi içerisinde taklit malların taraflarınca icra dairesi marifetiyle yediemine teslimi için taraflarına yetki verilmesinin, Habur Gümrük Müdürlüğü’n yetki verildiğinin bildirilmesi talep olunduğunu ancak tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından tedbir kararı verilen, savcılık tarafından da el konulan ürünlerin Silopi Milli Emlak Şefliğince çok acele şekilde teslim alınması ve yediemin depolarında muhafazası için gerekli işlemlerin yapıldığını, Habur Gümrük Müdürlüğü’nün yazısı gereği tedbir kararının infazı usulüne uygun olarak gerçekleştiğini, yerel mahkemenin tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararının hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, -Yerel mahkemenin, savcılık tarafından verilen el koyma kararı nedeniyle taklit ürünler üzerindeki ihtiyati tedbirin hukuki yararının kalmadığı gerekçesinin de hatalı olduğunu, savcılık tarafından soruşturmanın takipsizlik ile sonuçlanması halinde ya da kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi el koyma kararının kalkacağını, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/251 E. sayılı ve 06.02.2023 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararının kaldırılmasına ihtiyati tedbirin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının tescilli markaları olmadığı halde, müvekkilinin tescilli markalarını kullandığını, koruma bantlarını taklit ederek aynı renkler ve tasarımsal niteliklerini kullanarak haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek; haksız rekabetin tespiti, refi ve tazminat talep ettiği, ihtiyati tedbire ilişkin olarak, Habur Gümrük Müdürlüğü tarafından davalı tarafa ait ürünler üzerinde durdurma kararının tedbiren devamına karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin 17/10/2022 tarihli tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı tarafça yapılan itirazın mahkemenin 07/12/2022 tarihli ara kararıyla reddedildiği, daha sonra 06/02/2023 tarihli ara kararla tedbirin kaldarılmasına karar verildiği bu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ancak bu başvurudan sonra Mahkemece 28/04/2023 tarihli ara kararla deliller, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, SMK 159 ve HMK 389.maddeleri koşulları oluştuğundan 100.000,00 TL teminat karşılığında, Habur Gümrük Müdürlüğü tarafından el konulan davalıya ait “SARAY” markasını içeren ürünlere el konularak yed-i emine teslimine karar verildiği anlaşılmıştır. İstinaf başvurusuna konu dosyanın UYAP kayıtlarının incelenmesinde; mahkemenin bilahare vermiş olduğu 28/04/2023 tarihli ara kararıyla, tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin karardan dönülerek yeniden tedbir kararı verildiğinden, istinaf başvurusunun konusu kalmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstinaf başvurusuna konu tedbir kararı mahkemenin 28/04/2023 tarihli ara kararı ile kaldırıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/06/2023