Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/81 E. 2023/33 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/81 Esas
KARAR NO: 2023/33
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2022
NUMARASI: 2021/640 E. – 2022/118 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … isimli işyeriyle sözleşme imzaladığını ve bu sözleşme gereği iki adet çek keşide edip teslim ettiğini, müvekkilinin davaya konu çeki ödemeyeceğini beyan ettiğini, müvekkiline ilgili aracı teslim etmesi halinde çeki iade edeceğini bildirdiğini ancak müvekkilinin aracı iade etmesine rağmen karşı tarafın çeki hala iade etmediğini, davalının müvekkili hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayet dilekçesi sunduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, çekin bedelsiz kaldığını, davalı ile müvekkili arasında bundan başka hiçbir ticari ilişki de bulunmadığını, bu nedenle davanın kabulü ile müvekkili şirketin … Bankası Van Şubesi’ne ait … numaralı 675.000,00 TL bedelli 15.09.2019 vade tarihli çekten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmisini talep ve dava etmiştir. Davacı dava dilekçesinde harca esas değer olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL göstermiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Davacı tarafın davanın esas değerini 1.000,00 TL üzerinden açtığı ancak dava dilekçesinde 675.000,00 TL çek ile ilgili tespit yapılmasını istediği, Mahkememizce kurulan 13/10/2021 tarihli ara karar ile davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilerek bu husus ile ilgili beyanda bulunulmasının istendiği, davacı vekilince 02/11/2021 tarihli sunulan beyan dilekçesinde; her ne kadar dava dilekçesinin harca esas kısmında miktar olarak 1.000,00 TL gösterilmiş ise de davaya konu çekin miktarının 675.000,00 TL olduğundan dava değerinin 675.000,00 TL olduğunu bildirdiği görüldüğü, bu doğrultuda davacı vekiline muhtıra çıkarılıp HMK 344. maddesine göre 2 haftalık kesin süre içerisinde eksik harcın tamamlanmasının istenildiği, işbu muhtıranın davacı tarafa 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak davacı tarafın eksik harcı tamamlanmadığı görülmüş olmakla; Davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nın 320/4. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı HMK’nın 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edileceği, Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığını, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurduğunu, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılamayacağını, ayrıca verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına şeklinde verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davanın konusu menfi tespit davası olup, davacı dava dilekçesinde harca esas değer olarak 1.000,00 TL gösterilmesine rağmen 675.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece düzenlenen 13/10/2021 tarihli ara kararı ile HMK’nın 31.maddesi gereğince davacı tarafın neticei talebe konu harca esas değere ilişkin beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekiline 19/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 01/11/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 675.000,00 TL olduğunu belirtiği ve mahkemece düzenlenen 04/11/2021 tarihli eksik harcın tamamlatılması için düzenlenen muhtıra da 11.510,23 TL harcın tamamlanmasının istendiği, işbu muhtıranın davacıya 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde harcın yatırılmadığı, mahkemece bu nedenle dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 320/4. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. HD’nin 2017/1566 Esas, 2019/1315 Karar sayılı kararında, eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yasal yenileme süresi içinde harç tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece verilen kesin süre uyarınca noksan tespit edilen değer üzerinden eksik harcın ödenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, Harçlar Kanununun 30. maddesine göre muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinde peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağından HUMK’nın 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır şeklindeki düzenlemeye göre eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yasal yenileme süresi içerisinde harç tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir iken mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuken yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, harcın tamamlanması için Harçlar Kanunu 30. maddesinde belirtilen yasal düzenlemeye göre eksik harcın tamamlanması için duruşma açılarak sonucuna göre hüküm kurulması için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2022 tarih, 2021/640 E. 2022/118 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/01/2023