Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/806 E. 2023/562 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/806 Esas
KARAR NO: 2023/562
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2022
NUMARASI: 2020/562 E. – 2022/727 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Karaköy Şubesine ait, 24/08/2019 keşide tarihli, 83.337,00-TL bedelli, … seri numaralı çekin, … Karaköy Şubesine 26/08/2019 tarihinde ibraz edildiğini, çekin ibraz edilmiş olduğu muhatap banka şubesince “işbu çek üzerindeki keşideci imzası uyuşmadığından herhangi bir işlem yapılmamıştır.” şeklinde şerh düşülerek çekin karşılığı ödenmediğini ya da karşılıksızdır işlemi yapılmadığını, bunun üzerinde davalı tarafın, İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya kapsamında müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, işbu icra takibi kapsamında ödeme emri ekindeki çek fotokopisinin incelendiğinde, çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ve fakat taklit edilmeye çalışıldığının anlaşıldığını, müvekkili şirketin de karşı tarafa keşide etmeyi doğuracak bir borcu bulunmadığını, icra takibine konu çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının, dolayısıyla müvekkili şirketin dava konusu çeki keşide etmediğinin tespitine, dava konusu çek nedeni ile ve İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından başlatılan icra takibinin iptaline, İİK m.72/3 hükmü doğrultusunda alacak tutarının %15’inden fazla olmamak üzere depo edilecek teminat mukabilinde, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin sahte olmadığı, gerçek olduğu davacı ve banka tarafından da kabul edilmekte olduğunu, sahte olmayan bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması ancak ve ancak bahse konu çekin kaybolması suretiyle olabileceğini, kaybolan veya çalınan ve kayıp olduğu ilgili taraflara bildirilen bir çekin başkası tarafından imzalanmak suretiyle ibraz edilmesinin mümkün olduğunu, kaybolduğuna veya çalındığına dair hiç bir işlem yapılmamış ve gerçek olduğu kabul edilen çekteki imzanın sahte olabilmesinin imkanı olmadığını, bankanın çek üzerine düştüğü şerhin müşterisini haksız şekilde korumaya yönelik bir tavır olduğunu, iddia edilen sahte imzaya ilişkin her türlü şüpheden uzak somut delil bulunmamakta olduğunu, kendisine bahse konu çekin çalındığı veya kaybolduğu şeklinde ihbar iletilmemiş olan bankanın bu tavrının, müşteriyi korumaktan öte geçen bir tutum olduğunu ve hukuki bir dayanağa sahip olmadığını, çekteki imzanın sahte olup olmadığı yapılacak olan teknik inceleme ve adli tıp raporu ile netlik kazanacağını, belirterek, davanın reddi ile dava giderlerinin ve ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Basit yargılama usulüne tabi davanın yenileme sonrası tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, ikinci kez takipsiz bırakılan HMK m.320/4 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, bu nedenle HMK m.331/3 gereği yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -13.05.2022 tarihli celsenin duruşma zaptının taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin önceki vekilinin 13.06.2022 tarihinde vekillikten çekildiğini, vekillikten çekilme dilekçesinin … takip numaralı tebligat ile müvekkili şirkete tebliğe çıkarıldığını, PTT gönderi takip sisteminde yapılan sorguda ise şirketin daimi çalışanına teslim edildiğinin belirtildiğini, ancak teslim edilen kişinin bilgilerinin yazılmadığını, ayrıca bu tebligata ilişkin mazbatanın da sistemde mevcut olmadığını, yapılan tebligatın bu nedenlerle usulsüz olduğunu, Müvekkili şirkete gönderilen vekillikten çekilme dilekçesini içerir tebligatın 22.06.2022 tarihinde usulsüz olarak şirket yetkilisi veya vekili olmayan şirket çalışanına tebliğ edilmiş gözüktüğünü, dosyanın akıbetinden gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle vakıf olunduğunu, TK’na göre, şirket yetkilisinin neden işyerinde bulunmadığının araştırılmadığını, tebligat almaya yetkili olup olmadığı sorulmadan şirket çalışanı beyanı bilgileri yazılmayan bir şahsa tebligatın teslim edildiğini, söz konusu tebligatın, hem şirket yetkilisi hem de vekili olarak tarafları ilgili adreste iken, usulsüz olarak muhtemelen güvenlik görevlisine yapıldığını, personelin tebligatı taraflarına teslim etmemesi sebebiyle yeni duruşmadan haberdar olunamadığını, bir okul olarak faaliyet gösteren ve birçok öğrencinin eğitim aldığı müvekkilin, bu usulsüzlük dolayısıyla söz konusu tebligattan haberdar olamadığından dolayı hak kaybına uğradığını, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.6100 sayılı HMK 150. Maddesi “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlığı altında, “MADDE 150- (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü havidir. Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usûlüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden, onları, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun’un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamından davacı vekili Av. …’ıin 08/06/2022 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi gönderildiği, mahkemece 18/11/2022 tarihli duruşma oturumu ile vekillikten çekilme dilekçesinin davacı şirkete tebliğine karar verildiği, bu dilekçe ile duruşma gün ve saatinin “Tebliğ evrakı işyerinde işçisi … imzasına 22.06.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.” bilgilerinin mazbataya derç edilmesi suretiyle tebliğ edildiği, mahkemece, 18/11/2022 tarihli duruşma oturumunda “Davacın duruşmadan haberdar olduğu halde gelmediği, bu konuda mahkememize mazeret bildirmediği anlaşıldığından, dava dosyasının taraflardan herhangi birinin müracaatı halinde yenileninceye kadar HMK. 150 gereğince YENİLENİNCEYE KADAR İŞLEMDEN KALDIRILMASINA” karar verildiği, gerekçeli karar evrakının davacı şirkete tebliğ edildiği ve davacı vekili tarafından kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı şirkete vekillikten çekilme ile duruşma gün ve saatinin “Tebliğ evrakı iş yerinde işçisi … imzasına” şerhiyle 22.06.2022 tarihinde tebliğ edildiği, ticaret sicil kaydına göre bu kişinin şirket yetkilisi olmadığı dolayısıyla tebligatı alan şahsın şirket yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak almaya yetkilendirilmiş, evrak müdürü gibi bir çalışan olup olmadığı tespit ve şerh edilmeden ve yine bu işlerle görevlendirilmiş başka bir çalışan olup olmadığı araştırılmadan doğrudan iş yeri çalışanına tebligat yapıldığı, buna göre Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde belirtilen sıra nazara alındığında tebligatının usulsüz olduğu görülmektedir. (Yargıtay 12. HD. 2022/215 esas – 2022/1598 karar) Hal böyle olunca yukarıda değinilen açıklamalar ve yasa kapsamına göre, duruşmadan usulünce haberdar edilmeyen davacı yönünden dosyanın işlemden kaldırılarak süresi içinde yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Buna göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmasına yönelik olarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2022 tarih, 2020/562 E. 2022/727 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Davacı tarafından sehven yatırıldığı anlaşılan 179,90 TL istinaf karar harcı ile 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine, 6- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 7- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 31/05/2023