Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/799 E. 2023/625 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/799
KARAR NO: 2023/625
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 13/04/2023
NUMARASI: 2012/32 E. – 2023/76 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin Türk Patent Enstitüsü Baskanlığı’na 26/10/2009 tarihinde … basvuru numarasi ile incelemesiz patent başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya ilişkin araştırma raporu ve incelemesiz istem tercihinin 21/02/2011 tarihinde Resmi Patent Bülteni’nde ilan edildiğini ve 03/10/2011 tarihinde söz konusu başvuruya incelemesiz patent verilmesine karar verildiğini, patent başvurusu sonucunda alınan araştırma raporunun buluşun “yenilik” ve “tekniğin bilinen durumunun aşılmış olması” koşullarını taşımadığını ifade eder mahiyette olumsuz olarak sonuclanmış olmasına rağmen, basvurunun geri cekilmeyerek belge verilmesinin talep edildiğini, patent başvurusuna iliskin Avusturya Patent Ofisi’nin hazırlamış olduğu Araştırma Raporu’nun C bendinde yer alan “ilintili bulunan patentler” kısmında dava konusu patent ile … numaralı İngiliz patentinin mukayese edildiğini ve … numaralı patente ait sekil-1.tarifname ve istem kısımlarında yer alan ifadelerin dava konusu patentin tüm istemleri ile doğrudan ilintili bulunduğunu ve buluşun yeni olmadığını ve buluş basamağını içermediğini tek başına gösteren doküman anlamına gelen “X”ifadesi ile kategorize edildiğini, “buluşun yeni olmadığını ve buluş basamağı içermediğini” ve dolayisiyla da 551 sayılı KHK’nın sağladığı korumadan faydalanamayacağının açıkça ortaya çıktığını, bir buluşun, patent ile korunabilmesi için yeni olması ve tekniğin bilinen durumunu aşması gerektiğini, davalı şirket adına yayımlanan patent başvurusunun 551 sayılı KHK’ nin 5 ve 10.maddelerine göre yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşılması niteliğini haiz olmadığını, yine Araştırma Raporu’nda … numaralı İngiliz Patenti ile dava konusu patente ait istemlerin mukayese edildiğini ve … numaralı patente ait şekil-1, şekil-2, şekil-3, şekil-4, şekil-5 ve şekil-6 ile hükümsüzlüğü istenen … numaralı patentin tüm istemleri ile doğrudan ilintili bulunduğunu ve buluşun “X” ifadesi ile kategorize edildiğini, araştırma raporunun isaret ettiği “Esnek Borularda ve Esnek Borulara İlişkin Yenilikler” başlıklı 1969 tarihli … numaralı patentin ilgili şekilleri incelendiğinde, söz konusu figürler ile esnek boru üretim metodunun aşama aşama anlatıldığı ve dava konusu patente ait ana istem ile koruma altına alınması amaçlanan adımların görsel olarak anlatıldığının görüldüğünü, ilk istemi yenilik sıfatı taşımayan bir buluşun diğer istemlerine bakılmaksızın yeni olma niteliğini kaybettiği hususunun bir gerçek olduğunu, Arastirma Raporu’nda ayrica … numaralı faydali model belgesi ile dava konusu patente ait istemlerin mukayese edildiğini, … numaralı faydalı modelin özet kısmında yer alan ifadeler ve resimlerin dava konusu patentin tüm istemleri ile doğrudan ilintili bulunduğunu ve buluşun “X” ifadesi ile kategorize edildiğini, sektörde uzun yıllardır hizmet veren davalının yeni olduğu iddiasi ile yapılan patent başvurusunun bağımsız istemine konu olan şeritler halinde kesilmiş ve tutkal ile birbirine yapistirilmiş renkli polimerden mamul üst malzeme ve şeffaf veya renkli alt malzemenin sektörde bir çok firma tarafindan uzun yıllardan bu yana bilinmekte ve kullanılmakta olduğunu, ayrıca davalı tarafindan 26/10/2009 tarihinde başvurusu yapılan ürünün bizzat kendileri tarafindan, en az 2004 tarihinden bu yana üretilip satıldığını, bu durumda başvuru sahibi firmanin söz konusu ürünün yeni olmadığini bildiği halde yeniymiş gibi patent başvurusunda bulunduğunun aşikar olduğunu, buna rağmen patent başvurusunu geri çekmediğini belirterek, davalı adına tescilli olan 2009 08070 numaralı patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesinde belirttiği araştırma raporunun bir hüküm raporu olmadığını, bir buluşun patentlenebilirlik kriterleri olan yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılmasını haiz olup olmadığına ilişkin herhangi bir hükmün araştırma raporuyla verilemeyeceğini, tam anlamıyla bir buluşun patent tesciline layik olup olmadığına yalnızca araştırma raporuyla hükmedilemeyeceğini, araştırma raporuna itiraz süresi icinde davacının veya herhangi bir üçüncü kişinin bu rapora itiraz etmediğini, tescil prosedürünün devam ettiğini, KHK çerçevesinde işletilmesi gereken bir sürecin var olduğunu, bu süreç işletilmeden patent hakkının tümden yok edilmesinin mümkün olmadığını, davacının benzerliğini ileri sürdüğü patent ile müvekkiline ait patent arasındaki benzerliğini açık bir sekilde ortaya koyması gerektiğini, müvekkilinin buluşundaki tüm istemlerin yeniliğini ortadan kaldırdığı iddiasının doğruluğunun tespit edilmesi gerektiğini, dayanak patent dokümanında esnekliği veren unsurun üretim malzemesinin, kauçuk, sentetik kauçuk veya polivinil klorür gibi esnek plastik malzeme olduğunu, buna karşılık müvekkilinin buluşuna konu olan ürünün renkli polimerden mamül olduğunu, her iki borunun kullanılmasının amaç edinilen yerlerin farklı olması nedeniyle birbirleri ile karıştırılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yeni bulduğu renkli esnek boru üretim yönteminde birinci aşamada, renkli polimerden mamül üst malzeme ve şeffaf veya renkli alt malzemenin ürünün kullanım amacına göre uygun kalınlıkta kesilerek hazır hale getirilebildiğini, sonrasında hazır hale getirilenbu malzemelerin arasına ara destek malzemeleri de konularak ve renkli üst malzeme ile alt malzeme tutkallandırdıktan sonra gergin bir şekilde boru üretim makinesine verilmesi ve sonrasında ise boru üretim makinesinin belirtilen şekilde bir araya getirilen malzemeleri ile birbirine yapıştırılarak sonraki asamada renkli üst malzemenin ve alt malzemenin birbirine yapıştırılarak esnek boru şeklini alması ve bu şekle gelen boruların istenilen boyda kesilmesiyle istem 1 tarifinin yapıldığını, buna karşın araştırma raporunda tek proses korumasi içeren … sayılı buluşun içeriğinde sıralı olarak anlatılan usulde ise hortum ve boru üretiminin amaçlandığını, bu buluşta esnek plastik malzemeden imal edilmiş bir boru içerisine spiral telin gömülmesi ile hortum/boru üretiminin yapılacağının belirtildiği, dolayısıyla patentte ifade edilen buluş ile müvekkili firmanın hükümsüzlüğü istenilen patentteki buluşunun içeriklerinin ve niteliklerinin tamamen farklı olduğunu, araştırma raporunda bahsedilen … sayılı patentin 1.isteminde borusal cidar, borusal iç elemanı üzerinde konumlandırılan ve bu elemana bağlanan, böylece spiral cep meydana getirilen dış eleman içermesi ve spiral telin de bu cepte barındırılmasına yer verildiğini, bu hususun müvekkilin hükümsüzlüğü istenilen patenti içeriğinde yer almadığının aşikar olduğunu, müvekkilinin buluşunda emsal gösterilen patentteki gibi boru içinde bir cep ve telin gecmesi için bir kanal oluşturulmadığını ve emsal gösterilen spiral tel kullanılmadığını, davacının, ilk istemin yenilik vasfının ortadan kalkması ile buluşun diğer istemlerine bakılmadan yeni olma niteliğini kaybettiği iddiasının, 551 sayılı KHK kapsaminda hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dosyada bulunan kataloglarda yer alan görseller ile söz konusu renkli boruların müvekkilinin bulusunda bahsedilen şekilde olup olmadiğinin anlaşılmasının mümkün olmayacağını ve resimlerdeki ürünlerin teknik oluşumları ile ilgili yeterli bilgi içermemesinden dolayı, bu katalogların müvekkilinin buluşunun yeni olup olmadığının değerlendirilmesinde mesnet alınamayacağını ve bu kataloglardaki ürünlerin davaya dayanarak ürünlerden farkli olup farkli üretim metodu ile üretildiğini, benzer davalarda da salt görsel öğelere dayanılarak bir buluşun yeni olup olmadıği değerlendirilmesinin yapılamayacağına karar verildiğini belirterek, davacı yanın haksız davasının reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “dava konusu patentin inceleme raporlarının olumsuz gelmesi nedeniyle tescil talebi reddedildiğinden, hükümsüzlük davasının konusuz kaldığı, ancak alınan bilirkişi raporu ve patent tescil başvurusu sırasında alınan inceleme raporları ile davalının patentinin tescil edilebilirlik koşullarının mevcut olmadığı, davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçeleriyle, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İlk derece mahkemesince herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın salt ”davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle” yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verildiğini, dosyanın esasına ilişkin gerekli incelemelerin yapılarak davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu irdelenmesi gerekirken Mahkeme tarafından gerekli inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, Davanın konusuz kaldığına hükmeden ilk derece mahkemesinin, kendi vermiş olduğu kararda bahsetmiş olduğu davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gerekçesi ile hem karar yönünden hem de gerekçe yönünden çelişki oluşturduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalının TPMK nezdinde tescilli … numaralı patent belgesinin hükümsüzlüğü davasıdır. Mahkemece teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 25/06/2013 tarihli heyet raporunda; hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı incelemesiz patent belgesinin 1-2,4-6 ve 8 no.lu istemlerinin “yenilik”ve “buluş basamaği”(tekniğin bilinen durumunun aşılması. KHK Md.9) kriterlerine uygunluk göstermediği, hükümsüzlüğü talep edilmiş olan TR 2009 08070 B numaralı incelemesiz patent belgesinin 3 ve 7 numaralı istemlerinin “buluş basamaği” (tekniğin bilinen durumunun aşılması. KHK Md.9) kriterlerine uygunluk göstermediğine dair görüş bildirilmiştir. Davalının davaya konu incelemesiz patentinin incelemeli patente dönüştürülmesini talep ettiği anlaşılmış, Türk Patent ve Marka Kurumu’ nun yazı cevabında, … tescil numaralı patentin 3. inceleme sonucunun olumsuz gelmesi üzerine patent başvurusunun reddedildiği, red kararının başvuru sahibinin vekiline 09/01/2023 tarihinde tebellüğ edildiği ve red kararına ilişkin ilanın 23/01/2023 tarihinde Resmi Patent Bülteninde yayınlandığı ve 09/01/2023 tarihinden itibaren 2 ay içerisinde başvuru sahibi tarafından herhangi bir itiraz olmadığından ret kararının kesinleştiği görülmüştür. Hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait … tescil numaralı patentin inceleme raporlarının olumsuz gelmesi nedeniyle tescil talebinin reddedildiği, bu nedenle hükümsüzlük davasının konusuz kaldığı, dosyaya mübrez bilirkişi raporu ve patent tescil başvurusu sırasında alınan inceleme raporlarına göre, davalı patentinin tescil edilebilirlik koşullarının mevcut olmadığı, bu nedenle davacının dava açmakta haklı olduğu, davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinin HMK’nun 331/1. maddesi uyarınca davalı taraf üzerinde bırakılması gerektiği, dolayısıyla Mahkemece yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/04/2023 tarih ve 2012/32 E., 2023/76 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 31/05/2023