Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/798 E. 2023/624 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/798
KARAR NO: 2023/624
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 28/02/2023 tarihli ara karar
NUMARASI: 2023/26 Esas
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava ve değişik iş dosyası ile ihtiyati tedbir talep dilekçesinde özetle; Müvekkili adına tescil başvurusunda bulunulan … nolu tasarımın, davalı tarafından izin ve onay alınmadan ticaret mevkiine konulan ürünler üzerinde kullanıldığını, bu durumun yani ihlal sureti ile haksız rekabetin Bakırköy 2. FSHHM’nin 2022/294 Değişik İş sayılı dosya üzerinden alınan 16/12/2022 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, davalı tarafça gerçekleştirilen fiillerin müvekkiline ait … sayılı tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu fiillerin men’ine ve ref’ine, olumsuz maddi sonuçların ortadan kaldırılmasına, mahkemenin olası kabul kararının masrafının davalıdan alınıp Türkiye genelinde yayımlanan üç ayrı gazetede ilan edilmesine, ayrıca işin aciliyeti, tesis edilecek kararın icrası ve davadan beklenen amacın gerçekleşmesinin temini amacıyla 6769 sayılı SMK’nın 159. ve 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddeleri gereğince teminatsız olarak ürünlere el konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 2. FSHHM 2022/294 Değişik İş sayılı dosyada; davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, SMK 159/2-c bendi uyarınca tasarım sahibinin muhtemel zararlarına karşılık 20.000-TL karşı teminat ile tedbire (ters tedbir- karşı teminat), tasarıma benzer olduğu 16.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen görsellere dair karşı tarafa (davalı) ürünlerine ve münhasıran bu ürünlerin kullanılmaları kayıt ve koşulu ile kullanılan vasıtalara el konularak yeddi emine teslimine, ters tedbire dair karşı teminat karşı taraf tarafından 1 haftalık sürede yatırıldığında tedbirin kaldırılmasına, aksi halde devamına karar vermiştir. Karşı teminatın karşı taraf (davalı) tarafından yatırıldığı belirlenmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının … sayılı tescilinin usulsüz ve hatalı şekilde tescil olduğunu, tescile ve derdest davaya konu tasarımın harcıalem bir tasarım olduğunu, piyasada bir çok üretici tarafından üretiminin yapıldığını, davacının dosyaya sunduğu tescil ile kullanım olarak belirtilen ürünlerin birbirinden farklı olduğunu, davacının müvekkili ile müvekkilinin fason üreticiler hakkında Bakırköy ve Bursa Mahkemelerinden taraflarınca bilinen toplam 5 adet tedbir talepli tespit talebinin bulunduğunu, bunların eldeki derdest dosyada mübrez tespit dosyası olan Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/294 Değişik İş sayılı dosyası, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/250 Değişik İş, 2022/253 Değişik İş ve 2022/256 Değişik İş sayılı dosyaları olduğunu, Bursa’da gerçekleştirilen tespit taleplerinde usulsüz tescile aykırı görsellerin dosyaya numune olarak sunulduğunu, dava dilekçesinde ise iş bu aykırılıkların kendi kullanımları şeklinde belirtilerek yine tescile bağlılığa aykırı şekilde hukuka aykırı hak iddialarında bulunduklarını, dava konusu tasarımların kendilerince ihlal edilmediğini, davacının haksız rekabet iddialarının haksız olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi 15.02.2023 tarihinde “… Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/294 değişik iş sayılı dosyasında 10/02/2023 tarihli duruşma kararı ile esas hakkında davanın mahkememizin 2023/26 esas sayılı dosyasında açıldığı, tedbir ve teminata ilişkin itirazların değerlendirilmek üzere mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi. … 1-Davalı vekilinin tedbire itirazının duruşmalı olarak değerlendirilmesine, 2-Duruşmanın 28/02/2023 günü saat 11:25’de yapılmasına, 3-Ara kararın ve duruşma gününün taraflara tebliğine, …” karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi 28.02.2023 tarihinde “… Dosyamız arasına alınan Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/294 Değişik iş sayılı dosyasında tedbir talep eden vekili 14/01/2023 tarihli dilekçesi ile, mahkemece 06/01/2023 tarihli ara karar ile, taraflarınca talep edilen ihtiyati tedbir talebinin kabul edildiğini ancak 2 nolu ara karar ile “Hükmün tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde aleyhe tedbir istenilen tarafın 20.000,00 TL karşı teminat yatırıldığı takdirde tedbirin kaldırılmasına, aksi halde devamına” şeklinde karar verildiğini, kararlaştırılan karşı teminat tutarının müvekkilinin olası bir zararını karşılayamayacak kadar düşük olduğunu, bu nedenlerle belirlenen 20.000,00 TL karşı teminatın arttırılarak 1.000,000,00 TL olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. … Dosyanın tetkikinden, Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/294 d.iş nolu dosyasında davacı … tekstil limited şirketi tarafından davalı … tekstil limited şirketi aleyhine 06/01/2023 tarihinde ihtiyati tedbir kararı kabulü ile SMK 159/2-c bendi uyarınca tasarım sahibinin muhtemel zararlarına karşılık 20.000,00 TL karşı teminat ile tedbire karar verildiği, aleyhe tedbir istenilen tarafça karara uygun olarak süresinde 11/01/2023 tarihinde teminatın yatırıldığı, tedbir isteyen davacı vekilinin bu teminatın artırılmasından bahisle itiraz ettiği, aleyhe tedbir istenen davacı vekilinin de tedbir talep eden tarafın karşı teminata dair itirazının reddini talep ettiği, bu itirazlar üzerine esas hakkındaki dava mahkememizde açılmış olmakla, itiraz hakkında karar vermek üzere dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin 15/02/2023 tarihli ara kararı ile teminata ilişkin itirazların duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir. … Karşı teminata itiraz eden davacı vekili duruşmadaki beyanları ile, takdir edilen teminatın çok düşük olduğunu, müvekkilinin muhtemel zararlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu, dilekçelerinde belirttikleri şekilde arttırılmasını talep etmiştir. … Davalı vekili duruşmadaki beyanları ile, mahkememizin 2022/349 Esas sayılı dosyasında hükümsüzlük istemiyle dava açtıklarını, yine İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/279 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin tecavüzünün olmadığına dair menfi tespit davası açtıklarını, mahkemece takdir edilen karşı teminatı yatırdıklarını, karşı tarafın teminata dair itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. … Dayanak tasarım tescili hakkında hükümsüzlük davası bulunması, incelenen tasarım tescilinin niteliği ve mevcut delil durumuna göre SMK 159/2-c bendi uyarınca tasarım sahibinin muhtemel zararlarına karşılık takdir edilen teminat tutarı yeterli olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki itirazının reddine … ” gerekçesi ile dayanak tasarım tescili hakkında hükümsüzlük davası bulunması, incelenen tasarım tescilinin niteliği ve mevcut delil durumuna göre takdir edilen teminat tutarı yeterli olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki itirazının reddine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. FSHHM’nin 28/02/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını, karşı taraf olan davalı tarafından yatırılan teminat miktarının artırılmasına karar verilmesini, ters teminat miktarına itiraz dilekçelerini tekrar ettiklerini, mahkemece belirlenen teminat miktarının müvekkilinin zararını karşılamaya yetecek mahiyette olmadığını, daha yüksek miktarın ters teminat miktarı olarak belirlenmesi gerektiğini, karşı tarafın teminat yatırarak tedbirin kaldırılmasını sağladığını, müvekkilinin tasarımdan kaynaklı haklarının zarara uğradığının 16/12/2022 tarihli bilirkişi raporuyla dahi tespit edildiğini, raporda özetle tespit isteyen tarafa ait … (56) numaralı tasarım ile aleyhine tespit istenen iş yerinde bulunan kumaş ve bluz üzerindeki desenler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, tespitin gerçekleştirildiği yerde tespite konu 1 adet ürün ve depo bölümünde 50 metrelik bir top tespit edildiğini, bilirkişi raporuyla tecavüzün gerçekleştiğinin tespit edilmiş olduğunu, tespitin gerçekleştiği showroomda tespitin yapıldığı esnada 50 metrelik kumaş topunun bulunduğunun da belirtildiğini, 20.000-TL tutarlı teminatın müvekkilinin olası bir zararını karşılamayacağının açık olduğunu, bir diğer anlatımla tecavüzün varlığının tespit edilmiş olmasına rağmen karşı yanın ihtiyati tedbir kararını kaldırmasına olanak veriliyorsa müvekkilinin olası zararı ile bilirkişi heyeti tarafından tecavüze konu olduğu tespit edilen kumaş toplarının miktarı dikkate alınarak bir tutar belirlenmesinin usul ve yasayla uyarlı olacağını, açıklanan nedenlerle 06/01/2023 tarihli ve 2 nolu ara karar gereğince müvekkili tarafından talep edilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için kararlaştırılan 20.000-TL’lik teminatın artırılmasına ve bu tutarın 100.000-TL olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava ve talep; davacı- talep eden adına tescil başvurusunda bulunulan … nolu tasarımın, davalı- karşı taraf tarafından izin ve onay alınmadan ticaret mevkiine konulan ürünler üzerinde kullanıldığı, bu durumun yani ihlal sureti ile haksız rekabetin Bakırköy 2. FSHHM’nin 2022/294 Değişik İş sayılı dosya üzerinden alınan 16/12/2022 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davalı- karşı taraf tarafından gerçekleştirilen fiillerin davacıya ait … sayılı tasarıma tecavüz teşkil ettiğini iddia ile bunun tespitine, bu fiillerin men’ine ve ref’ine, olumsuz maddi sonuçların ortadan kaldırılmasına, mahkemenin olası kabul kararının masrafının davalıdan alınıp Türkiye genelinde yayımlanan üç ayrı gazetede ilan edilmesine, ayrıca işin aciliyeti, tesis edilecek kararın icrası ve davadan beklenen amacın gerçekleşmesinin temini amacıyla 6769 sayılı SMK’nın 159. ve 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddeleri gereğince teminatsız olarak ürünlere el konulması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporu alınmış, delil tespiti yapılmış, 20.000-TL teminat mukabilinde tedbire hükmedilmiş, karar uygulanmış, talep eden davacının itirazı üzerine itirazın reddine karar verildiği belirlenmiştir. İstinafa konu davacı talebi; 28.02.2023 tarihli kararın tedbirin yükseltilmesine yönelik olarak kaldırılması, talep eden davacının tedbir ve istinaf talebinin kabulü ile tedbirin kaldırılması mukabilinde belirlenen teminatın 100.000-TL olarak belirlenmesi istemine ilişkindir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. SMK m.159(2)c bendindeki; herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesine ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararında, 6100 Sayılı HMK’daki klasik tedbirden farklı olarak teminat tedbir talebinde bulunan tarafından değil, karşı tarafça yatırılmaktadır. Kanun koyucu bu hükümle, karşı tarafın tedbir talebine başvuranın olası zararlarının önüne geçmek için teminat yatırmasını düzenlemiştir. Bu yönde verilecek bir ihtiyati tedbir kararı ile gerektiğinde talep eden tarafın tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini iddia ettiği karşı tarafın ürünlerinin toplatılması, ürünlerine el koyulması ve ürünlerin yediemine verilmesi veya tasarım kullanımına son verilmesi yerine yatırılacak teminat karşılığında ürünlerin karşı tarafta bırakılması mümkün olmakta ileride ortaya çıkacak haklılık durumuna göre talep edenin de haklı çıkma ihtimaline binaen tasarımı kullanıma devam eden karşı taraftan talep edenin zararını tazmin etme amacı güdülerek teminat alınmaktadır. Taraflar arasındaki menfaat dengesi gözetildiğinde bu tedbir yöntemi karşı taraf lehine de uygun olmaktadır. Marka hukuku uygulamasında ‘ters teminat tedbiri’ olarak adlandırılan bu ihtiyati tedbire sıkça başvurulmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi ile ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki koruma niteliğindedir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartı gerekmektedir. Ayrıca tescilli markalar ve patentler bakımından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.159’da özel bir düzenleme yer almakla 6769 Sayılı SMK 159/1 maddesi uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde kullanımların olduğunu ispat etmek şartıyla ihtiyati tedbir verilmesini isteyebilir. İhtiyati tedbir kararı, talep edildiği tarih itibariyle dosya kapsamında mevcut deliller değerlendirilerek verilmesi gereken geçici hukuki koruma türüdür. Bu sebeple yasa koyucu, mutlak ispatı değil yaklaşık ispatın varlığını yeterli görmüştür. Kanun koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. “Elverişlilik”, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “gereklilik” başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını, “orantılılık” ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir. Bir kurala uyulmaması sebebiyle kanun koyucu tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur. 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, somut olayda; taraflar arasında görülen davaların mevcut olduğu, işbu dosya kapsamında alınan değişik iş dosyasında mevcut bilirkişi raporu uyarınca ihtiyati tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat ettiği, tarafların menfaatleri arasında ciddi bir denge kurulması bakımından, “ters teminat” tedbirine hükmedilebileceği, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, tedbir şartlarının sağlandığı, ilk derece mahkemesince muhtemel zararlara karşılık olarak ters teminat karşılığında tedbirin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların ticari hacmine ve markaların değerine göre teminat miktarının yerinde olduğu anlaşılmış olmakla, talep eden davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Tedbir talep eden davacı tarafın sair istinaf nedenleri tedbir dışında yargılamaya yönelik iddia- savunma kapsamında kaldığından ilk derece Mahkemesi tarafından esas hükümle değerlendirilmesi mümkün bulunduğundan, eldeki dosyada istinaf incelemesi yapılması mümkün değildir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm oy çokluğu ile kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/02/2023 tarihli 2023/26 Esas sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023