Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/710 E. 2023/518 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/710
KARAR NO: 2023/518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 07/04/2022
NUMARASI: 2017/702 2022/71
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)|
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davalıların tarafın http://…site, https://www…com/…, https://www…com, adresli internet siteleri üzerinden davacı şirketin markasına ve ticaret unvanına tecavüzde bulunulduğunu, davacı şirket; merkezi Hamburg’da bulunan, …’nin 150’den fazla iştirakinden biri olduğunu, 130 yılı aşkın süredir kendisini tüketicilerin özel ihtiyaçlarını karşılamaya adayan markalarla modern cilt bakımının mucitlerinden biri olarak kabul edildiğini, içerisinde “…” ibaresini içeren ticaret unvanını, 07.01.2013 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Odası nezdinde tescil ettirdiğini, davalıların, şirket ’in lisans sahibi olduğu markayı ve logoyu, herhangi bir hakkı ve meşru bir bağlantısı olmadan internet ortamında ticari etki yaratacak şekilde kullandıklarını, şirketin lisans sahibi olduğu markaların ulaştığı tanınmışlık düzeyinden faydalanarak haksız yarar elde etmekte ve markalarının itibarına zarar verdiklerini, www…, adresli internet sitesinin domain sorgulaması yapıldığında; sitenin kurucularının … ve … isimli şahıslar olduğunu, internet sitesinin kurulduğu adresin ise; “… Mahallesi … Sokak No:.., …. Bağcılar/İstanbul” olarak görüldüğünü, bu adres internetten araştırıldığında “konut/ev” görünümlü bir yer olduğunu, İstanbul Ticaret Odası sorgularında bu adreste kayıtlı herhangi bir şirket bulunmadığını, müşteriler tarafından şirkete iletilen bir bilgide ise, … Sok. No:…, … Mahallesi … Esenler/ İstanbul adresinden … isimli bir gönderici tarafından ürün gönderildiği, ürünlerin orijinal olmadığı iddia edildiğini, … isimli şahıs internette araştırıldığında pek çok internet sitesinde, bu şahıs hakkında şikayetler olduğunun görüldüğünü, davacı şirketin talebi üzerine bahsi geçen dava konusu internet siteleri için İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 12.10.2017 tarih ve 2017/116 D.İş 2017/144 K. sayılı kararı ile 15.000.TL nakdi teminat karşılığında erişimin engellenmesi kararın alındığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 13.10.2017 tarihinde icra edildiğini ve erişim sağlayıcıları birliği aracılığıyla bu sitelere erişimin engellendiğini, ardından http://www…. internet sitesinin ana domainin http://… isimli internet sitesi olduğunun öğrenilmesi üzerine, yine İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 16.10.2017 tarih ve 2017/116 D. İş ve 2017/114 K. sayılı kararı ile bu site hakkında da erişimin engellenmesi kararın alındığını, bu karar da İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra edilmiş ve bahsi geçen internet sitesine 17.10.2017 tarihinde erişim sağlayıcıları birliği aracılığıyla erişimin engellendiğini, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/116 D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasının işbu dava dosyasının eki mahiyetinde celbini talep ettiklerini, ayrıca internet sitelerine, canlı müşteri danışma hatları eklendiğini, bu danışma hatlarından sanki davacı şirketmiş gibi müşterilerle iletişim kurulduğunu, sitelerde müşterilerin kişisel bilgileri ile kredi kartı bilgilerinin istendiği bölümlerinin de yer aldığını, örneğin bir tüketici; kendisine gönderilen ürünün sahte olduğu iddiası ile ürün numunesini davacı şirkete gönderdiğini, bu ürüne ilişkin herhangi bir faturanın bulunmadığını, gönderici adresi; … Mahallesi … Sokak No:… Çankaya/Ankara, gönderici adı ise; … olarak kargo bilgileri gönderen tarafından doldurulduğunu, ayrıca verilen siparişe istinaden gönderilen SMS mesajlarında “…” numara taşınabirliği yönlendirme kodunun kullanıldığını görüldüğünü, bilgi teknolojileri ve iletişim Kurumu’nun internet sitesinde yapılan araştırmalarda söz konusu kodun … Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, beyan ettiğini, netice ve talep olarak, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/116 D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasının işbu dava dosyasının eki mahiyetinde celbini, İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 12.10.2017 ve 16.10.2017 tarihli 2017/116 D. İş ve 2017/114 K. sayılı ihtiyati tedbir kararlarının devamını, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına karar verilmesini, şirketin reklam giderleri, tecavüzü tespit etmek için delil tespiti giderleri, yargılama giderlerini vb. giderlerini kapsayacak şekilde fiili kayıplarının ve davalıların bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanılmış olması halinde ödenmesi gereken lisans bedeli üzerinden hesaplanacak yoksun kalınan kazancını kapsayacak şekilde zararlarının tazmini amacıyla fazlaya dair haklarının saklı kalmak üzere 5.000,00.TL maddi, 20.000,00.TL manevi tazminata hükmedilmesini, dava sonucu verilecek olan kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen ilan edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin kargo taşımacılığı yapan şirket sahibi olduğunu, şirketinin; doğrudan satış yapan firmaların mallarının lojistik işlerini yaptığını, eğer ilgili firmadan sipariş veren müşteri İstanbul içinde yaşıyorsa malı kendi elemanları ile teslim ettiğini ve ücretini tahsil ettiğini, eğer müşteri İstanbul dışında ise anlaşmalı olduğu yurt çapında hizmet veren kargo firmaları aracılığı ile malı teslim ettiğini ve malın bedelini tahsil ettiğini, malın bedelini tahsil ettikten sonra satıcı ile imzaladığı sözleşmeye göre taşıma hizmet bedelini almakta ve malın bedelini ilgili firmanın hesabına geçtiğini, kendisinin malları pazarlayan internet sitesi sahibi olmadığını ve malları taklit eden kişi olmadığını, dava da müvekkilinin diğer davalıları tanımadığını, hiçbirinin mallarını kendisi taşımadığını, müvekkilinin davacının ürünlerinin satıldığı taklit internet siteleri ile de hiçbir ilgisi olmadığını, davacının müvekkilini bir duyum sonucu dava davalı konumuna yerleştirdiğini, müvekkilinin davacının ürünlerini taklit ettiği, pazarladığı ya da taşıdığına ilişkin hiçbir delil bulunmadığını, müvekkilinin davacının marka hakkına tecavüz etmediğimi, netice ve talep olarak; açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça aleyhime açılan işbu dava ile yakından uzaktan bir ilgisinin bulunmadığını, emekli olduğunu okur yazarlığı dahi olmadığını, tansiyon ve şeker hastası olduğunu, dolayısı ile mevcut durumu itibarıyla ileri sürülen hususlarda faaliyet göstermesinin, başkasına ait marka ile ilgili fiilen veya internet üzerinden marka tesciline aykırı faaliyette bulunmasının imkansız olduğunu, adına kayıtlı bulunan elektrik faturası üzerindeki kimlik bilgilerini alan meçhul kişi veya kişilerce adına usulsüz işlem yapılarak parfüm satışı yapıldığını bundan dolayı da tarafına … firması vekili Av. … arafından Marka Tesciline tecavüz ettiği gerekçesi ile Beşiktaş … Noterliğinin 25 EYLÜL 2017 Tarih … Yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ayrıca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı makamına şikayette bulunulduğunu, bu yönde savcılık makamına 02/10/2017 tarihinde beyanda bulunduğunu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı makamında verdiğim ifade tutanağından anlaşılacağı üzere, kendisi ile aynı isimde bulunan Baba ismi, Doğum yeri ve tarihi ayrı olan … isimli başka bir şahsın bu usulsüzlükleri yaptığı bilgisinin mevcut olduğunu, dolayısı ile adına açılan bu davanın haksız ve her türlü belgeden yoksun açıldığıını, kendisinin böyle bir usulsüzlükten bilgisi olmadığını, neticesi itibarıyla, ekli sunulan bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere, adına açılan davanın isim benzerliğinden olduğunu, marka tesciline tecavüzüyle hiçbir ilgisi bulunmadığını, adına açılan davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davalıların cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince; “1-Davalılar …, …, …, … yönünden açılan davanın 13/02/2020 tarihli celsede takipsiz bırakıldığı sonrasında yenilenmediği anlaşılmakla bu davalılar yönünden açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Davalılar … ve …Ltd. Şti. Yönünden açılan davanın KABULÜ ile, davalı kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda http://…site, http://…life, http://www…life, https://www…com/…-…, http://www…com isimli sitelere erişimin engellenmesine, 3-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile 5.000 TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti.’ den alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000 TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti.’ den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı …, davalı … ile davacı … San.ve Tic. AŞ istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya ve UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede; Davalılar …, … ve …’e ilk derece mahkemesince 07/04/2022 tarihli gerekçeli kararının tebliği yönünden 29/11/2022 tarihinde çıkarılan tebligatların ayrı ayrı tebliğ edilmeksizin iade edildiği, bunun üzerine bu davalılara ilişkin gerekçeli kararın tebliği yönünden herhangi bir işlem yapılmadığı veya akıbetine ilişkin bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekilinin istinaf istemleri arasında ilk derece mahkemesinin 07/04/2022 tarihli ilamında yer alan davanın açılmamış sayılamasına ilişkin kararına ilişkin olarak istinaf isteminde bulunmamış ise de bu hususun 6100 HMK’nın 355. maddesi “(1) İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” hükmü gereğince İstinafa konu ilk derece mahkemesinin 07/04/2022 tarihli gerekçeli kararının ve davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinin davalılar …, … ve …’e TK gereği usulüne uygun olarak ayrı ayrı tebliğ edilerek 6100 Sayılı HMK’nın 345. ve 347. maddelerindeki süreler de beklenildikten sonra yeniden gönderilmek üzere, dosyanın bu aşamada esas yönünden incelenmeksizin ilk derece mahkemesine 6100 sayılı HMK’nın m.352/1-a. maddesi gereğince geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-07/04/2022 tarihli gerekçeli kararın ve davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinin davalılar …, … ve …’e usulüne uygun olarak ayrı ayrı tebliği için için 6100 Sayılı HMK’nın 345. ve 347. maddesi kapsamında işlem yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmek üzere dosyanın 6100 Sayılı HMK’nın 352/ç. maddesi gereğince ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 344. ve 352/(1)-ç. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/05/2023