Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/698 E. 2023/557 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/698 Esas
KARAR NO: 2023/557
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2022
NUMARASI: 2022/757 E. – 2022/706 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılan tazminat davasının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığını, müvekkili şirketin gıda makineleri üretim ve ticareti ile uğraşan makine imalat şirketi olduğunu, 2008 yılında müvekkili şirketin ar-ge çalışmalarının sonucunda hedeflediklerinin yanı sıra el yapımı tadında üretim yapan …‘ı geliştirdiğini ve sektörün hizmetine sunduğunu, davalılardan … ve …’ ın müvekkili şirkete ait iş yerinin makine ve yedek parça teknik çizim bölümünde çalışmakta iken, müvekkili şirketten ayrılarak “…, …. Sk. No … , … Sultangazi/İstanbul” adresindeki işletmede çalışmaya başladıklarını, davalı … ve …’ ın müvekkili şirkette çalıştıkları pozisyon itibariyle müvekkili şirketin ürettiği gıda makinelerinin teknik bilgileri, makinelerin tasarımları, müşteri listeleri ve bilgileri, ürün satış fiyatları gibi müvekkili şirketin ticari sırları ile iş sırlarını bildiklerini, müvekkili şirket yetkililerine yapılan bildirim üzerine, davalıların müvekkili şirkette çalışırken tasarımını yaptığı makinelerin birebir aynısını üretip satışa arz ettiklerinin tespit edildiğini, davalıların müvekkili şirkete ait gıda makinelerinin teknik bilgilerini, makine tasarımlarını ve projelerini, müşteri bilgilerini ve diğer ticari sırları ile iş ürünlerini ele geçirmesi ve bu iş ürünleriyle ticari sırları kullanması sonucunda TTK Madde 55 ve devamında düzenlenen haksız rekabete sebep olması nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve meni ile HMK m. 389 ve 390 uyarınca davalılara tebligat yapılmaksızın ve tensip ile birlikte, davalıların haksız rekabet ortamı yaratan internet sitesine erişimin önlenmesi ve haksız rekabet oluşturan makineler, teçhizatlar, haksız rekabete konu eylemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan müşteri portföyü, listeleri, teknik çizimler için dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren el konulması ve muhafaza altına alınması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne, davalıların haksız rekabetinin tespitine ve önlenmesine, bu kapsamda haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve mallar ile haksız rekabete konu makinaların imhasına, maddi tazminat olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont faiz ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine; manevi tazminat olarak kişilik hakları ihlal edilen müvekkili şirketin uğradığı zarar dikkate alınarak 40.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “davalının izinsiz olarak davacı şirkete ait ürünlerin yetkisiz üretilerek satılması eylemlerinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ( FSEK ), Endüstriyel Tasarım KHK ve Patent KHK ve marka kapsamında kaldığı değerlendirilerek, davanın Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik,” kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacıya ait makine projelerinin davalılar tarafından hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi ve kullanılmasının TTK md. 55 ve devamı hükümlerinde düzenlenen haksız rekabete sebep olduğunu, nitekim söz konusu makine tasarımlarının tescilli olmayıp, huzurdaki davada var olmayan bir patent veya tescilsiz endüstriyel tasarım hakkına dayanılmadığını, sadece ticari sırların hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve kullanılması, iş ürünlerinden yetkisiz yararlanılması sebeplerine istinaden haksız rekabete dayanıldığını, bu nedenle görevsizlik kararının yerinde olmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, TTK’nun 54.vd. maddeleri kapsamında haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olup, Mahkemece, davanın Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık; davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi ile Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinden hangisine ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde; davalılardan … ve …’ ın davacı şirkete ait iş yerinin makine ve yedek parça teknik çizim bölümünde çalışmakta iken, şirketten ayrılarak başka bir adresteki işletmede çalışmaya başladıklarını, davalı … ve …’ ın davacı şirkette çalıştıkları pozisyon itibariyle şirketin ürettiği gıda makinelerinin teknik bilgileri, makinelerin tasarımları, müşteri listeleri ve bilgileri, ürün satış fiyatları gibi davacı şirketin ticari sırları ile iş sırlarını bildiklerini, daha sonra davalıların davacı şirkette çalışırken tasarımını yaptıkları makinelerin birebir aynısını üretip satışa arz ettiklerinin tespit edildiğini, davalıların davacı şirkete ait gıda makinelerinin teknik bilgilerini, makine tasarımlarını ve projelerini, müşteri bilgilerini ve diğer ticari sırları ile iş ürünlerini ele geçirmesi ve bu iş ürünleriyle ticari sırları kullanması sonucunda haksız rekabet nedeniyle zarara uğradıklarını beyan etmiştir. Dava dilekçesinin sonuç kısmında ”patent hakkına veya tasarıma vaki tecavüzün tespit ve men’i” ile ilgili bir talep bulunmadığı, yalnızca haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi zararların tespiti talep edildiği, somut olayda 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulama yerinin de bulunmadığı, dolayısıyla davaya bakma görevinin TTK’nın haksız rekabet hükümleri çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2022 tarih, 2022/757 E. 2022/706 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/05/2023