Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/638 E. 2023/473 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/638 Esas
KARAR NO: 2023/473
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2023
NUMARASI: 2023/190 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Dava ve takip konusu bononun sahte olarak üretildiğini beyan ederek, başlatılan icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 21.03.2023 tarihli ara karar ile; ” Borçlunun sahtelik sebebine dayalı olarak açtığı menfi, İİK’nun 72.maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden ihtiyati tedbir kararı ile takip başlatılmadan evvel muhtemel icra takibi durdurulması talep edilebilir, ancak takip sonrası takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği kuralının emredici kanun kuralı olduğu belirlenmekle davacının HMK 209 maddesi uygulanmak suretiyle takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” şeklinde gerekçeyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu senedin sahte olarak üretildiğini, senet nedeniyle yapılan takip kapsamında icra tehdidi altında olduklarını, bu nedenle HMK’nın 209 maddesinde yer alan ” Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. ” hükmü uyarınca tedbir kararı verilmesi gerektiğini, Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, HMK’nun 209.maddesinin İİK’nun 72.maddesine göre özel dzüenleme niteliğinde olduğunu, HMK’nun 209. maddesi dikkate alınmaksızın talebin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılarak, HMK’nun 209.maddesi kapsamında tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep, İlk Derece Mahkemesince 21.03.2023 tarihli ara karar ile; icra takibinin durdurulması talebinin reddine yönelik ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmesi talebinden ibarettir.Dava kambiyo senedinden kaynaklanan ve icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, davacı; dava konusu senedin sahte olarak üretildiğini, senet nedeniyle karşı yana borçlu olmadığını iddia etmiştir. İİK’nın 72/2.maddesinde yerini bulan özel nitelikteki emredici düzenlemeye rağmen, genel kanun olan HMK’nın 209/1. maddesine göre takip hukukuna ilişkin sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi mümkün değil ise de; menfaat dengesi gözetilerek, ilerde telafisi güç veya imkansız zararların önüne geçilebilmesi açısından 6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde düzenleme yer aldığı, Kanunda bu hususun genel olarak düzenlendiği, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakıldığı, anlaşılmaktadır.Bu kapsamda dosya incelendiğinde; her ne kadar tedbir talebine dayanak senedin sahteliğine ilişkin iddiada bulunulmuş ise de; mevcut delil durumu dikkate alındığında, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmakla, Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın gerekçesinin düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2023 tarih, 2023/190 E., Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın gerekçesinin düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına, bu kapsamda;2-İcra takibinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin REDDİNE,3- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep edence peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılaması için talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,5- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 ve 353/1-b/2. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/05/2023