Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/625
KARAR NO: 2023/737
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2022
NUMARASI: 2021/582 E. – 2022/645 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 03.08.2017 tarihinde Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile; 1 adet Hidromek marka 2017 model … ŞASİ:… SERİ NO:… plakalı paletli ekskavatör kiralandığını, davalı tarafından ödenmeyen borç sebebi ile Beyoğlu … Noterliği’nin 03.06.2021 tarihinde ihtarname gönderilerek borcun 60 gün içinde kapanmasını yoksa sözleşmenin feshedileceği yönünde ihtar edildiğini fakat davalının yine ödeme yapmadığını belirterek; sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğinin tespitine, davalı tarafından iade edilmesi gereken maine ve techizatın iadesine, ihtiyati tedbir kararının hüküm ve tesisine devam edilmesine, mahkeme masrafları ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin feshine ilişkin davalıya tebligat yapılmadığını, davanın tensip zaptının 13.10.2021 tarihinde tebliğe çıkartıldığını, davalının habersizce 08.09.2021 tarihinde borcuna istinaden 21.315.-TL ödeme yaptığını belirterek davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi gereğince; davalı yana kiralanan ve teslim edilen emtiaların vadesi gelen ve ödenmeyen kira bedellerinin ödenmesi için keşide edilip tebliğ edilen ihtara rağmen davalı tarafça yasal 60 günlük süre içerisinde ödenmediği ve temerrüde düşüldüğü, böylece dava tarihi itibari ile davacı tarafça akdin feshinin haklı nedenlere dayandığı, ancak yargılamanın devamı sırasında davalı tarafça sunulan yazışmalarda görüleceği üzere mahkememiz dosya esas numarası da belirtilerek yapılan görüşmelerde dava vekalet ücreti ve masraflar da dahil olmak üzere kalan kira bedellerinin davacı tarafça tahsil edilerek davaya konu malın davalı adına tescil edildiği, davalının ödeme iddiasına davacı tarafça itiraz da edilmediği, bu durumda davanın konusuz kaldığı, dava açıldığı anda davacı haklı ise de yargılamanın devamı sırasında tüm alacağını tahsil ettiği anlaşılmakla, konusuz kalan davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına, davalıdan tescil işlemiyle birlikte tahsil edildiği anlaşılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına ve taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Bakiye karar harcı ve yargılama giderinin, davanın açılmasına haksız olarak sebebiyet veren tarafa yüklenmesi gerektiğini, müvekkili firmanın dava açarken haklı olup bu durumun mahkemenin de kabulünde olduğunu, HMK’nın 331. maddesine göre bakiye karar harcının ve yargılama giderinin dava açılırken haksız olan davalıya yüklenmesi gerektiğini, -Vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi gereğince ödemeyen kira bedellerinin tahsili isteminden ibaret olup, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılamanın devamı sırasında dava vekalet ücreti ve masraflar da dahil olmak üzere kalan kira bedellerinin davacı tarafça tahsil edilerek davaya konu malın davalı adına tescil edildiği gerekçesi ile davanın konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, dava masrafları ve vekalet ücreti nedeniyle istinaf isteminde bulunmuş ise de, davalı tarafça sunulan yazışmalarda ve sunulan delillerde masraf ve vekalet ücretinin de tahsil edildiği, yazışmalar ve sunulan deliller yönünden davacı tarafça itirazda bulunulmadığı, dava masrafları ve dava vekalet ücretinin ayrı ayrı kalem olarak sunulan yazışmada yer aldığı, davacının bu deliller nedeniyle vekalet ücreti yönünden davalı tarafla anlaşmaya vardığının ve bu bedellerin ödenerek zımnen anlaşmaya varıldığının kabul edilmesinde ve bu yöndeki Mahkeme değerlendirmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu açıklamalar altında, davacının istinaf talepleri isabetsiz olup tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafından yapılan istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarih ve 2021/582 E., 2022/645 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/07/20235