Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/615 E. 2023/378 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/615
KARAR NO: 2023/378
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/92 E.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 27/02/2023 havale tarihli dilekçesi ile; davalı … hakkında İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/92 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın işbu dosya ile birleştirildiğini, dava açıldıktan ve birleştirme kararından sonra davalı … tarafından açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarına, müvekkili şirketten önce cirosu bulunan ve ciro silsilesi içinde müvekkili şirketten önce gelip, ticari olarak gerçekten borcu olan cirantalara dosya borcunu ödediğini ve bu iki icra dosyasının da icra dairesi tarafından infaz edilerek kapatıldığını, davanın … adına her ne kadar çek istirdadı davası olarak açılsa da davalının artık çek miktarını tahsil etmesi nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü, davalıların kötü niyetli olduğunu, davalı … hakkında taraflarınca açılan işbu davaya benzer bir çok çek istirdat ve menfi tespit davaları bulunduğunu, bu durumda alacaklarını garanti altına alabilmek için şimdilik sadece … hakkında ihtiyati haciz talep ettiklerini, … tarafından İstanbul’da açılan tüm icra dosyalarına, adlarına kayıtlı bulunması durumunda araç ve gayri menkullerine ödenen çek bedelleri kadar dava sonuçlanıp kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 09/03/2023 tarihli ara kararıyla; “Davacı vekilinin 27/02/2023 havale tarihli dilekçesi ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, İİK. 257. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirilebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK. 258. maddesinde ise “İhtiyati hacze 50.nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, bizzat davacı tarafından sunulan dilekçe içeriğine göre davalıya ödemeyi diğer ciranta 3. şahısların yaptığı anlaşılmakla, davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalılar hakkında çek istirdat ve menfi tespit davası açıldığını, Davalı … hakkında açtıkları İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/92 E.sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirildiğini, Davalı … hakkında Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/171 E.sayılı dosya ile başka bir çekten dolayı başka bir çek istirdat ve menfi tespit davası daha açıldığını, bu dosya ile birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/92 E.sayılı dosyasına ilişkin olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.-ve …E.sayılı dosyalarına diğer bir borçlu tarafından ödeme yapıldığını ve bu ödemelerin davalı …’e aktarıldığını, bu dosyalara ilişkin olarak davalarının çek istirdat ve menfi tespit davasından istirdat alacak davasına dönüştüğünü, davalıların kötü niyetli olarak çalıntı çekleri tedavüle çıkaran kişiler olduğunu, davalılar hakkında açılmış pek çok soruşturma dosyası ve menfi tespit davaları olduğunu, bu sebeple icra dosyasındaki paraların davalılara aktarıldıktan sonra davalılarca bu paraların elde tutulmamakta başka hesaplara aktarılmakta olduğunu, dolayısıyla dava neticesinde alacaklarını davalılardan tahsil edememe durumları olacağını, garanti altına alabilmek için davalılar hakkında ihtiyati haciz talepleri olduğunu, dosyaya davalı … hakkında açılan soruşturma dosyalarının bilgilerinin ve icra takip dosyalarının listesinin sunulduğunu, alacaklarını alabilmenin tek yolunun davalı adına icra dosyalarına yatırılan paraların davalıya ödenmesinin durdurulması olduğunu, davalı … hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalıların alacaklı olduğu icra dosyalarına ve davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmaz var ise bu mallar üzerine alacak tutarı nispetinde dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz koyulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, menfi tespit davası olup, taraf ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İhtiyati tedbir talebinin ise ayrı bir ara kararla kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati haciz İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder. Gemi alacaklıları, donatanın yalnız mahdut aynı surette mesul olduğu hallerde, ancak mesuliyete mevzu teşkil eden mal ve haklara ihtiyati haciz koydurabilirler. Donatanın aynı zamanda şahsen mesul olduğu haller bundan müstesnadır. Şu kadar ki, donatanın şahsi mesuliyeti bir miktar ile mahdut ise gemi alacaklıları ancak bu miktar için donatanın diğer mallarını haczettirebilirler. Yük alacaklıları hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü kıyas yoluyla tatbik olunur” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden hareketle, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için; talepte bulunan tarafın alacağının varlığını ve vadesinin geldiğini, vadesi gelmemiş ise 257. maddenin ikinci fıkrasındaki koşulların bulunduğunu kanıtlaması gerekir. Davacı tarafın iddiası ise, takibe konu senedin elinden rızası dışı çıktığı için borçlu olmadığının tespiti ile ödenen kısım yönünden istirdadına ilişkin olup, alacağın varlığı davalının kötüniyetli olarak senedi aldığının tespitine bağlıdır ve yargılamayı gerektirmektedir. İbraz edilen soruşturma dosyaları, icra dosyası belgeleri, tahsil edilen tutarlar ve sahtecilik iddiası ile ilgili suç duyurusu, alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli belge niteliğinde olmadığından ve yargılama neticesine bağlı olduğundan, talep tarihi itibariyle alacaklının belgelere dayalı, belirli ve vadesi gelmiş bir alacağı söz konusu olmadığı gibi, 257. maddenin ikinci fıkrasındaki koşulların bulunduğu da kanıtlanmadığından, mahkemece ret kararı verilmesinde yasal düzenlemelere ve usule aykırılık bulunmadığından istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2023 tarih ve 2023/92 E. Sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023