Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/572 E. 2023/400 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/572
KARAR NO: 2023/400
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2022
NUMARASI: 2022/49 E. – 2022/276 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Adana’da tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren merkezi Adana’da şubesi İstanbul’da olan bir işletme olup keşideci … Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti.tarafından davacı şirket emrine keşide edilen … bank … seri numaralı 31/12/2021 tarihli 50.000 TL bedelli çekin davacı şirkete verildiğini, davacı şirketin bu çeki ve diğer başka çekleri toplamda yaklaşık 700.000 TL değerinde 21 adet çeki 07/07/2021 tarihinde davacı şirketin İstanbul Merter’deki şubesine kargo ile gönderdiğini, ancak çeklerin kargonun Merter şubesinde çalındığını, davacı şirket şubesine ulaşmadığını, bu nedenle Adana 1.ATM.2021/524 esas sayılı dosyasından zayi nedeniyle çek iptali davası açtıklarını, dosyada ödemeden men yasağı kararı verildiğini, ayrıca Bakırköy C.Başsavcılığına 2021/68084 soruşturma sayısı ile suç duyurusunda bulunulduğunu, dava konusu çekteki davacı şirkete atfen atılan imzanın davacı şirkete/şirket yetkilisine ait olmadığını, davacı şirketin davalı şirket ve diğer cirantalarla hiçbir akdi, ticari ilişkisi ve alacak-borç ilişkisi olmadığını, cirantalardan …’nın uzun süre önce ticareti terk etmiş bir kişi olduğunu öğrendiklerini, çeki ciro ile devralan son hamil davalının ticareti terk etmiş bir kişiden çek almasının, ticari ilişki içerisinde olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı ile yazışma yapılarak çekin çalıntı olduğu bildirilmesine karşın davacı hakkında icra takibi başlattığını, bu nedenlerle öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar İİK.72/III maddesi uyarınca İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra veznesine girecek olan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda davaya konu çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu icra takibi ikame edilmeden önce davacı şirketin 04/01/2021 tarihinde Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/6 esas sayılı dosyasında aynı konuyla alakalı davalı şirket aleyhine menfi tespit davası açtığını, dosyanın derdest olup davacının ihtiyati tedbir talebinin reddedildiğini, tedbir talepleri reddedilen davacı tarafın aynı taraflarla aynı konuya ilişkin olarak menfi tespit ve tedbir taleplerini mahkememiz dosyasına ileri sürerek mükerrer bir menfi tespit davası açtığını, bu nedenle öncelikle derdestlik itirazları nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava ikame edilmeden önce arabuluculuk görüşmesi yapılmadığını, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, yine davacının borçlu olmadığını iddia ettiği çek bedeli 50.000 TL olmakla eksik harcın ikmali için davacıya kesin süre verilmesini, aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın ikamesinde hukuki menfaatini kanıtlar hiçbir belge veya delil ibraz edilmediğini, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, davalının, davaya konu çeke ilişkin alacağı usul ve yasaya uygun şekilde devralmış olup iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, davacı yaklaşık ispat koşulunu sağlayamadığından tedbir talebinin reddine, aksi halde takip çıkış miktarı olan 55.242,40 TL ve %20 kötü niyet tazminat olan 11.048,48 TL’nin toplamı 66.290,88 TL teminat karşılığında tedbire karar verilmesini, davalının son meşru hamil olarak çeki takibe konu etmesinde hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını, verilen ödemen men kararının da borçlular aleyhine takip başlatılmasına engel teşkil etmediğini, yerleşik yargıtay içtihatları da nazara alındığında çek üzerindeki cirantanın imzasının sahteliği iddiasının iyiniyetli hamil olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, davaya konu çekin kargo veya kurye marifetiyle taşınmasının … Kargo ve Kurye Gönderileri Hakkında yönetmelik gereği yasak olup çekin kargo firması tarafından kaybolduğu veya çalındığı iddialarının davalıya karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu çekin TTK hükümleri uyarınca kambiyo senedi vasfına haiz olup HMK md.200 gereği senedin senetle ispatı zorunlu olup davacı tarafın iddialarını ispata yeterli delil ibraz edemediğini, öncelikle usulüne ilişkin itirazlarının değerlendirilerek aksi halde davanın ve borçlunun tüm itirazlarının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Aynı davadan bahsedebilmek için davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Davacı tarafından açılan Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/6 esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının incelenmesinde, her iki dosyanın da konusunun, taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olduğu, Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın mahkememizdeki davadan daha önce açılmış olduğu ve sonradan aynı iddialarla mahkememizde açılan davanın derdestlik oluşturduğu, derdestliğin HMK.114 maddesi uyarınca dava şartı olduğu anlaşıldığından, HMKnun 114/ı mad uyarınca derdestlik ön şartı nedeniyle” HMK 114/1 ı, 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Adana’da tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren merkezi Adana’da, şubesi İstanbul’da olan bir işletme olduğunu, … Bankası AŞ Ankara Anadolu Bulvarı Ticari Şubesinin, Keşideci … Tekstil San ve Tic Ltd Şti tarafından keşide edilen … seri no.lu 31/12/2021 vade tarihli 50.000,00-TL’lik çekin müvekkil şirkete verildiğini, müvekkil şirketin bu çeki ve toplam 700.000,00 TL değerinde diğer çekleri İstanbul Merter’deki şubesine sürat kargo ile gönderdiğini, çeklerin kargo şubesinde kaybolduğunu, dava konusu çekin ilgili bankaya ibraz edildiği bilgisinin keşideci tarafından müvekkil şirkete bildirildiğini, bankadan çek görüntüsü elde edildiğinde çekteki müvekkil şirkete bildirildiğini, bankadan çek görüntüsü elde edildiğinde çekteki müvekkil şirket kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ve çalıntı çeke … ile … San ve Dış Tic Ltd Şti olmak üzere iki adet ciranta eklendiğini ve çekin tahsili için … A.Ş.’ye verildiğinin anlaşıldığını, bu aşamada müvekkil şirketin uğrayabileceği zararları önlemek amacıyla henüz icra takibi başlatılmadığından …’nın … Gıda aleyhine Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/6 esasına kayden menfi tespit davası açıldığını, daha sonra dava konusu bu çeke dayanılarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında … AŞ tarafından müvekkil şirketin keşideci ve cirantalar hakkında icra takibi başlatıldığının öğrendildiğini ve bu kez İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açılarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu olan çekten dolayı müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiğini, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esasına kayden yargılama yapılarak 18/04/2022 tarihinde derdestlik dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, her iki davanın taraflarının aynı olmadığını, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davalılarının …,… Marketçik ve … iken İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasında davalının … olduğunu, her iki davanın talep sonucunun da dayanak yapılan hukuki nedenlerin de farklı olduğunu, Mahkemece bu iki davanın birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya, usul ekonomisine aykırı olduğunuı, 6100 sayılı HMK 166/4.maddesine göre davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı varsayıldığını, somut olayda birleştirilmesine karar verilerek davaların yürütülmesi gerektiği gözetilmeden derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafın istinaf taleplerinin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konu menfi tespit davasında davacı … San ve Tic Ltd Şti, davalıların ise müvekkil … AŞ, … ve … Gıda olduğunu, akabinde yine aynı davacı tarafından İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde menfi tespit davası ikame edildiğini, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacının dilekçe içeriği ve sunulan deliller dikkate alındığında HMK 390/3 maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştirmediği gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddedildiğini ve işbu dava dosyasının derdest olduğunu, borçlu tarafın bu kez aynı taraflarla aynı konuya ilişkin olarak menfi tespit ve tedbir taleplerini ilgili istinafa konu bu dosyaya sunarak mükerrer bir menfi tespit davası açtığını, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin mezkur davayı HMK m.114 uyarınca derdestlik ön şartı nedeniyle usulden reddettiğini, davacı tarafından Adana 1. Asliyee Ticaret Mahkemesi’nin Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan dosyanın menfi tespit davası olarak açıldığını fakat taraflarınca ıslah edilerek istirdat davası olarak yargılamasına devam edildiğini ve bu sebeple işbu davaya ilişkin derdestlik itirazının öne sürülemeyeceğini beyan etse de davanın başından beri istirdat olmadığını, menfi tespit ve istirdat davasının aynı amaçla düzenlenmiş iki dava olduğunu, hal böyle iken davacı tarafından ikame edilen iki davanın da tarafları, konusu ve talebinin aynı olmakla sonradan ikame edilen işbu istinaf incelemesine konu olan davanın derdestlik dolayısıyla usulden reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esas sayılı davanın 18/01/2022 tarihinde davacı … Ltd Şti tarafından davalı … A.Ş. aleyhine … bank … Seri nolu 31/12/2021 tarihli 50.000 TL’lik çekten dolayı başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu çekten dolayı müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir. Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/6 E. sayılı davanın 04/01/2022 tarihinde açıldığı, davacının …san. Ve Tic. Ltd.şti. davalıların …, … A.Ş. ve … San ve Dış Tic Ltd Şti olduğu, dava konusunun keşideci … San ve Tic Ltd Şti tarafından davacı şirket emrine keşide edilen … bank A.Ş. … seri no.lu 31/12/2021 vade tarihli 50.000,00-TL’lik çekten dolayı davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine, dava konusu çeke dayanılarak icra takibi yapılmaması için HMK 389 vd md ile İİK 72/II. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, henüz icra takibi başlatılmadığından % 20 tazminat talep hakkının saklı tutulmasına, dava konusu çeke dayanılarak davacı hakkında icra takibi yapıldığı takdirde, icra takibi yapan davalılar aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. HMK 114/1/ı bendine göre aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartıdır. Somut olayda; davacı tarafından öncelikle Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022//6 Esas sayılı dosyasında aynı çeke istinaden icra takibinden önce borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açıldığı, icra takibi başlatılması üzerine davalılardan sadece … A.Ş. aleyhine İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/49 Esas sayılı dosyasında aynı çeke istinaden icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti davası açıldığı, dava konusunun sebebinin ve davacının aynı olduğu, davalıların bir kısmının ortak olduğu, Adana Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının daha önce açılmış olduğu derdest dava bulunduğu anlaşılmış olmakla, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2022 tarih ve 2022/49 E., 2022/276 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023