Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/571 E. 2023/396 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/571
KARAR NO: 2023/396
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2023
NUMARASI: 2022/948 E.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/713 E. sayılı dosyasında çek zayi nedeniyle iptali davası açtıklarını, bu mahkemeden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, daha sonra davalı şirketin müvekkil aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin keşideci … Ltd Şti tarafından 24/11/2022 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, çek iptali davasında davalı şirkete karşı istirdat davası açmak üzere 1 aylık süre verildiğini, bu nedenle istirdat davası açtıklarını belirterek çek istirdat davasının kabulüne, keşideci tarafından icraya yatırılan paranın ödenmemesi için icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk başvurusu yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu bulunduğunu, HSK Birinci Dairesi kararı doğrultusunda görevli mahkemenin İstanbul 6, 7, 8, ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, istirdat talebinin şartlarının gerçekleşmemiş olduğunu ve davacının hukuki yararının bulunmasığını, tüm bu nedenlerle davanın usulden reddine, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 19/12/2022 tarihli tensip ara kararı ile; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip konusu alacağın tamamının icra veznesine yatırılması ve ayrıca bu miktarın %20’si tutarı olan 14.496,35 TL nakit veya süresiz teminat olarak gösterilmesi halinde icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine, teminat depo edilmesi sonrası kararın infazı için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına müzekkere ile bildirilmesine,” karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 20/01/2023 tarihli ara kararda; “İstanbul …. Müdürlüğünün 17/01/2023 tarihli … Esas sayılı cevabi yazısı ve ekinde bulunan 24/11/2022 tarihli tahsilat makbuzu incelendiğinde borcun ödendiği ve dosyanın infaz olarak kapatıldığı görülmüş olmakla; Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının konusuz kaldığı” görülerek İstanbul … İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında borcun ödendiği anlaşıldığından konulan ihtiyati tedbir kararının konusuz kalması nedeniyle ihtiyati tedbir kararından rücu edilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu çeke istinaden çek zayii nedeniyle Samsun 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/713 E. sayılı dosyasında çek zayi iptali davası açıldığını, bu dosyada 21/06/2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu mahkemece kendilerine 1 aylık kesin süre içinde çek istirdadı davası açmaları için süre verdiğini, süresinde davayı açtıklarını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 19/12/2022 tarihinde dava konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve ödemeden men yönündeki tedbir kararının TTK 763 maddesi kapsamında devamına hükmedildiğini, ihtiyati tedbir kararı devam ederken müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını icra dairesi tarafından ihtiyati tedbir bulunduğu gerekçesiyle verilmediğini, mahkemece 20.01.2023 tarihinde kararı ile ihtiyati tedbir kararının konusuz kaldığı ve bu sebeple ihtiyati tedbir kararından rücu edilmesine karar verildiğini, davalı şirketin icra dosyasında müvekkil haricindeki bütün cirantalara başvurduğunu, çek zayi davası devam etmekte olmasına rağmen bu durumdan haberdar olmamaları adına bu şekilde hareket ettiğini, ihtiyati tedbir kararının konusuz kalması nedeniyle ihtiyati tedbir kararından rücu edildiğine ilişkin karar kesinleştiği takdirde bu tutarın davalı şirkete teslim edileceği ve telafisi güç zararlar doğacağını belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile ihtiyati tedbir kararından rücu edilmesine ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; İİK m.72’den kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın konusunun çek istirdadı davası olduğu, mahkemece; 19/12/2022 tarihli tensip ara kararı ile; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip konusu alacağın tamamının icra veznesine yatırılması ve ayrıca bu miktarın %20’si tutarı olan 14.496,35 TL nakit veya süresiz teminat olarak gösterilmesi halinde icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine, teminat depo edilmesi sonrası kararın infazı için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına müzekkere ile bildirilmesine,” karar verildiği, daha sonra icra müdürlüğünün 17/01/2023 tarihli yazısına istinaden, İlk Derece Mahkemesince 20/01/2023 tarihli ara kararda; “İstanbul … Müdürlüğünün 17/01/2023 tarihli … Esas sayılı cevabi yazısı ve ekinde bulunan 24/11/2022 tarihli tahsilat makbuzu incelendiğinde borcun ödendiği ve dosyanın infaz olarak kapatıldığı görülmüş olmakla; Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının konusuz kaldığı” görülerek İstanbul … İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında borcun ödendiği anlaşıldığından konulan ihtiyati tedbir kararının konusuz kalması nedeniyle ihtiyati tedbir kararından rücu edilmesine karar verilmiş olup, istinafa konu karar bu karardır. 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddesinde hangi kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı açıkça belirtilmiştir. Bu kanun maddesine göre nihai kararlara, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara, miktar ve değeri belirli miktarı geçen malvarlığına ilişkin kararlara, ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar ve değere bakılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulacağı, ilk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği ve ya haklarında yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı bölge adliye mahkemelerine başvurulabileceği belirtilmiştir. Somut olayda istinafa konu mahkeme kararının, itiraz üzerine verilen bir karar olmayıp icra müdürlüğünün yazısına istinaden verilen karar olduğu , HMK’nın 341. maddesinde belirtilen kararlardan olmadığı, istinafa kabil karar olmaması sebebiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1/b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden taraf vekillerince tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine,3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE, 6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda,6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/04/2023