Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/554 E. 2023/367 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/554
KARAR NO: 2023/367
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2022
NUMARASI: 2018/331 E. – 2022/118 K.
DAVANIN KONUSU: Finansal Kiralamaya Konu Malın İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında Finansal Kurumlar Birliğinde 24.11.2016 tarih … numara ile tescilli … numaralı finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, finansal kiralama sözleşmesine konu olan “1 adet 2016 model, … marka, … model, Otomatik Profil Freze makinasının” finansal kiralama yolu ile davalıya teslim edildiğini, davalıya ödemede temerrüde düştüğü finansal kira borçları nedeniyle Beşiktaş …. Noterliği’nden 04.12.2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderilerek borçların 60 gün içinde ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğini, bu durumda bu meblağ ile birlikte vadesi gelmemiş kira bedellerinin de muaccel hale geleceğini, kiralanan malların iade edilmesi hususlarının ihtar edildiğini, bahsi geçen ihtamamenin 19.12.2017 tarihinde davalıya usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edildiğini, kiracının ihtarname ile kendisine verilen 60 günlük süre sona ermesine rağmen borcu ödemediğini bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, dava konusu Finansal Kiralama Sözleşmelerine konu olan malların mülkiyetinin müvekkili davacı kiralayan firmaya ait olduğunu, sözleşmenin feshedilmesi durumunda sözleşmeye konu malların kiralayana iade edilmesi gerektiğini, davalı firmanın ihtarname ile kendisine tebliğ edilen tutarları ödemediği gibi malları teslim etmediğini, mülkiyeti müvekkili şirkete ait kiralanan malların işbu davadan önce tedbir yolu ile davacı firmaya teslimi için İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/337 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararının alındığını beyanla dava konusu finansal kiralama sözleşmesine konu malın yapılacak yargılama sonucu aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mal bedeli olan dava ikame tarihi itibariyle ekipmanların değerinin sözleşme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aleyhe hiçbir iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, Finansal kiralamalarda sözleşmenin noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması gerektiğini, kiralananın sicile kaydının zorunlu olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin yabancı para üzerinden yapılmış olduğunu, süregelen kur dalgalanmaları nedeniyle müvekkilinin ödeme konusunda sıkıntılarla karşılaştığını, müvekkilinin sadece sözleşmeye dayalı olarak olarak ağır yaptırımlarla karşı karşıya kaldığını, hakimin sözleşmeye müdahalesi ile hakkaniyete uygun karar tesisinin mümkün olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi “… Finansal Kiralama Sözleşmesinin 6361 sayılı yasanın 22. Maddesindeki yazılı şekle uygun olarak yapıldığı, Finansal Kurumlar Birliği nezdinde tescilinin yapılmış olduğu, davalı kiracı tarafından, finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedelinin ödenmediği, ayrıca kira bedelinin ödendiğine ilişkin olarak herhangi bir delil de sunulmadığı, 6361 sayılı Kanun 23/1. maddesi uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu ve yine 6361 sayılı Kanun’un 33/1. maddesi hükmüne nazaran da sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracının malı iade ile yükümlü olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; davalının, finansal kiralama bedelinin ödediğini veya ödememesi gerektiğini ve yahut bedelin istenebilir olmadığını, Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK. 200 ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle kanıtlayamadığı anlaşıldığından, davalının sözleşme hükümlerine göre malın aynen iadesi ile yükümlü olduğu …” gerekçesi ile davanın kabulüne, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu … MARKA, … MODEL, 2016 MODEL OTOMATİK PROFİL FREZE MAKİNESİ’nin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu malın davacı zilyetliğinde olduğunu bu nedenle davanın konusuz kaldığını, tedbir kararı gereğince malın yeddi emin olarak davacıda kalmasının kabul edilemeyeceğini, bu nedenle iadenin mümkün olmadığını, tedbirin hukuka uygun olarak uygulanmadığını, yargılamanın usul ekonomisine aykırı gerçekleştiğini, davacı talep etmese de bilirkişi incelemesi yapıldığını, rapor neticesinde hüküm kurulduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, sözleşmenin finansal kiralama şartlarını taşımadığını, uyarlama taleplerinin gerekçesiz reddedildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talepleri doğrultusunda davanın konusuz kalması nedeniyle karar vermeye yer olmadığına veya aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir : Dava; 6361 Sayılı Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31. ve 33. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi 6361 Sayılı Yasanın 22. maddesi hükmüne uygun olarak yapılmış olup yasal şartları taşımaktadır. Sözleşmede yazılı mallar, kiralayan davacı tarafından kiracı davalıya teslim olunmuştur. Finansal Kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Yasanın 23/1. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Anılan Yasanın 24. maddesi hükmü gereğince de, kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup; malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 sayılı Yasanın 30/1. maddesine göre sözleşme süresinin dolması, 30/2. maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 31. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde, aynı yasanın 33. maddesi gereğince kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları, kiralayana derhal geri vermekle yükümlüdür. Toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı kiracının finansal kiralama bedelini ödemediği saptandığı gibi Finansal kiralama bedelini ödediğini yahut ödememesi gerektiğini, istenebilir olmadığını, Medeni Yasanın 6. ve H.M.K.nun 200. maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle davalı taraf kanıtlayamamıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca da davanın kabulü gerekmektedir. Dava konusu malın değişik iş dosyası üzerine verilen tedbir kararı ile davacı zilyetliğine verilmesi, malın aynen iadesi anlamına gelmemekle eldeki dava konusuz kalmaz. Davalı istinaf ile, değişik iş dosyası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı içeriği gereğince davacıya malın yeddi emin olarak teslim edilmesinin kabul edilemez olduğunu ileri sürmekte ise de eldeki dava malın iadesi istemine ilişkin olup iş bu istinaf nedenlerinin dinlenmesi mümkün değildir kaldı ki davacının tedbir kararı ile zilyetliğinin hukuka uygun olduğu da malumdur. Dosyada bilirkişi teknik raporları alınmasında sakınca bulunmamaktadır. 6100 Sayılı HMK m.266, 279, 281 uyarınca; bilirkişi raporu çözümü özel ve teknik değerlendirme, uzmanlığı gerektiren hususlarda alınır. Bunun dışında raporda açıklama yapılması, hakim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerin yapılması yasaktır. Rapora itiraz, belirsiz ve eksik olan teknik hususlar için açıklama yapılmasını istemektir. Eğer itiraz yerinde görülürse açıklama yapılması amacıyla ya ek rapor alınması ya da yeni bilirkişi raporu alınması cihetine gidilir. Raporun denetimi hakim tarafından yapılmakla birlikte belirsizlik ve/ veya eksiklik bulunmuyorsa ya da hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken hususlarda açıklama yapılması bekleniyorsa, çözüm hukuki bilgi ile giderilebilecek nitelikte ise, itiraz yerinde bulunmayabilir zaten hukuki konularda bilirkişiye başvurulması da yasaktır. Somut davada rapora karşı beyanlar ve itirazlar birlikte değerlendirildiğinde açıklanan hususlar gözetildiğinde iddia- savunma- toplanan bilgi, belge, deliller ile itirazların raporda ve gerekçeli kararda karşılandığı saptanmıştır. Mahkemece bilirkişi raporuna atıfta bulunularak hüküm kurulmuş olup raporun hangi nedenle hangi kısmının neden üstün tutulduğu karar yerinde tartışılmıştır. Davalının uyarlama talebi ayrı bir dava konusu yapılabilecek nitelikte olup davalının uyarlamaya ilişkin karşı davası veya ayrı bir davası ve ya ayrı bir dava açıp iş bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesi de söz konusu olmamakla ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun eldeki malın iadesi davasında değerlendirilmemesi de yerinde bulunmuştur. Neticeten, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2022 tarih ve 2018/331 E. 2022/118 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.053,47-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 2.263,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.789,97-TL daha harcın davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023