Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/553 E. 2023/365 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/553
KARAR NO: 2023/365
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 15.02.2023
NUMARASI: 2022/86 D.İş
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin 6769 sayılı SMK uyarınca TÜRKPATENT nezdinde tescilli markalarından doğan hakları ile 5846 sayılı FSEK uyarınca yayınlarından doğan haklarını ihlal edildiğini iddia ile aynı zamanda müvekkili aleyhine haksız rekabet yaratıldığı iddia olunan maddi olguların tespiti ve gecikilmesi halinde sağlanan içeriklerin kaldırılması ve delillerin ortadan kaldırılması ihtimali bulunan URL’lerde; müvekkiline ait tescilli marka ve yayınların kullanıldığının, anılan internet sitesinin sahibine ait bilgiler bulunduğu ancak kimi zaman sahte isimler, gerçeğe aykırı ya da hayali adres ve iletişim bilgileri ve/veya değişken IP kullanıldığı ve bu surette sitelerin gerçek sahipleri teknik incelemeyle belirlenemediğini beyanla anılan internet siteleri incelenmek üzere HMK m.400 vd. uyarınca delil tespiti ile tespit edilen alan adlarının erişime engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 25.07.2022 tarihinde “… 1-Tespit isteyenin hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla HMK 400 ve devamı maddeleri nazara alınarak tespit talebinin kabulüne, 2) https://…com/ (www…com; …com; https://www…com ve sitenin tüm farklı versiyonları) alan adları lehine tahsis edilen gerçek ve/veya tüzel kişi/kişiler alan adları ve sitelerin tüm farklı versiyonlarında talep edilen hususlarda tespit ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK 278/4 maddesi gereğince bilirkişilere internet siteleri üzerinde inceleme yapmak üzere yetki verilmesine, … 4-Rapor sunulduğunda bir örneğinin ve tespit kararının tespit – tedbir talep eden vekiline tebliğine, tespite konu internet sitesi sorumluları tespit edildiği takdirde tespit talepli dilekçe, tespit kararı ve bilirkişi raporunun bir örneğinin karşı yana tebliğine, 5-Karşı tarafın tebliğden itibaren 1 hafta kesin süre içinde delil tespitine varsa itirazlarını yazılı olarak bildirmesine, 31 TL tebligat masrafı yatırarak itiraz dilekçesinin de tespit isteyen vekiline tebliğine, 6-İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN BİLİRKİŞİ RAPORU SUNULDUKTAN SONRA DEĞERLENDİRİLMESİNE, İtirazı kabil olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda …” karar vermiştir. 19.08.2022 tarihli Bilirkişi Raporu “…1) Tespit isteyene ait olarak belirtilen www…com.tr alan adının yapılan Whois sorgusunda, söz konusu alan adının 15.10.1996 yılında tescil ettirildiği, alan adının tespit talep eden “… A.Ş.” adına kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, tespit isteyene ait alan adında …, …’da, …, … ile … isimli yayınların tanıtım sayfalarının bulunduğu, 2) Aleyhinde tespit talep edilen www…com alan adının 6.12.2013 tarihinde tescil ettirildiği, alan adının yer ve erişim sağlayıcısının “…” isimli ABD merkezli şirket olduğu, alan adı sahiplik bilgilerinin gizlenerek kayıt edildiği, bu nedenle alan adının sahiplik bilgilerine kamuya açık kaynaklardan ulaşılamadığı, ancak Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde … A.Ş.’ye sorularak öğrenilebileceği, 3) www…com alan adlı web sitesi “…” bölümünden elde edilen bilgiye göre, aleyhinde tespit istenen web sitesinin “… & …’nın … olduğu, Editörlerinin …, … olduğu, … Editörünün … olduğu bilgisine ulaşıldığı, 4) Aleyhinde tespit talep edilen 15 adet link ve İçeriklerinde tespit isteyene ait “..’, “…”, “…”, “…” ibareli markalarının kullanıldığının yanı sıra tespit isteyene ait www…..com.tr web sitesinde bulunan … görselinin de birebir olarak www….com alan adlı web sitesinde kullanıldığının tespit edildiği, 5) Davaya konu FSEK korumasında …, …, … ile…, …’da yayınları üzerinde tespit isteyenin yayıncı olarak hak sahibi olduğu, bilişim tespitlerinde ilgili linklerin çoğunun içeriğinin yayında olmadığı, mevcut sayfalarda ise dizilere ilişkin haber niteliğinde bilgiler olduğu, 6) Talep eden … ait TPMK nezdinde tescilli başvuru no … şekil, 2…, ……, ve … markalarının tespiti istenen www…com alan adlı web sitesinde kullanıldığı Sonuçlarına ulaşılmıştır. …” şeklinde teknik değerlendirme içermektedir. İlk Derece Mahkemesi 07.02.2023 tarihinde “… Tespit – tedbir talep edenler vekili 05/09/2022 tarihli dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir talebinin kabulüne ve talebe konu web sitesinin erişime engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. …30/11/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle: 29/11/2022 tarihinde tarafına; tespit isteyenin D.İş başvuru dilekçesi, 25/07/2022 tarihli D.İş kararı ve 17/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun tebliğ edildiğini, bahsi geçen site ile bir ilgisinin olmadığını, yetkilisi veya sorumlusu olmaması nedeniyle tarafına gönderilen belgelere, dilekçelere ve rapora itiraz ettiğini, tarafına gönderilen tebligat zarfında da yazdığı üzere Tebligat Kanunun 12. maddesine uyulmayarak dosya muhteviyatıyla ilgisinin olmadığını, dosyada adı geçen site ya da şirket ile ilgili yetki ya da sorumluluğunun olmadığını, kısacası dosya veya tespiti istenen konularla ilgili taraf sıfatının dahi bulunmadığını, taraf sıfatı olmadığından husumet itirazının bulunduğunu, izah ettiği ve res’en araştırılacak nedenlerle; taraf sıfatı olmaması nedeni ile husumet itirazının kabulüne, husumet yokluğu nedeniyle UYAP kaydının dosyadan silinmesini, tarafı, yetkilisi ve sorumlusu olmaması nedeniyle aşamalardaki aleyhe tüm hususlara ve belgelere, raporlara, delil tespitine itirazlarının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. … D.İş başvuru dilekçesi, bilirkişi raporu, taraf/vekillerinin rapora karşı beyan – itirazları ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: İhtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varıldığından …” gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 389-390, SMK’nın 159, FSEK 66. ve 77. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne, https://….com/; www…..com; ….com; https://www…..com ve tüm farklı versiyonlarına erişimim engellenmesine karar vermiştir. Karşı Taraf Vekilinin İtiraz Dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen 07/02/2023 tarihli haber sitesinin tamamına erişimin engellenmesine ilişkin tedbir kararına itiraz ettiklerini, müvekkilinin 15 yıldır yayın yaptığını, bilindiğini, tanındığını, hayali kişilere ya da kime ait olduğu bilinmeyen bir site olmadıklarını, davacının daha öncelerden müvekkiline gönderdiği ihtarnamelerin var olduğunu, haber sitesi içerik sağlayıcısı olarak sitenin künyesinde görünen yer sağlayan “Daktilo” şirketi ile irtibata geçilse dahi taraflarına kolayca ulaşılabileceğini, davacının bu tutumunun mahkemeyi yanıltmaya, haber sitesini Mahkeme gözünde itibarsızlaştırarak talep ettikleri kararı almaya yönelik bir hareket olduğunu, bilirkişi raporlarında görüleceği üzere URL’lerin kaldırıldığını, diğer içeriklerin de haber niteliğinde olduğunu, verilen tedbirin neticelerinin ağır olduğunu, ekonomik ve itibar yönünden zedeleyici mahiyette olduğunu, talep eden lehine hukuki yarar bulunmadığını, talebin konusuz kaldığını, buna rağmen sitenin engellenmesinin hukuka aykırı ve bir amaca hizmet etmediğini, bir kaç dizi haberi nedeni ile tüm haber sitelerine erişimin engellenmesinin hakkaniyete uygun düşmediğini beyanla tedbir kararının kaldırılmasını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi 15.02.2023 tarihinde (istinafa konu)”… Mürafaada tespit – tedbir talep edenler vekili: “Önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz. İhtiyati tedbir kararının devamına karar verilsin.” şeklinde beyanda bulunmuştur. .. Hizm. Ltd. Şti. vekili: “İhtiyati tedbir kararına karşı yazılı beyan – itirazlarımızı tekrar ediyoruz. Tedbire konu bütün yayınlar ve hatta haber içeriği olan yayınlar bile kaldırılmıştır. İhtiyati tedbir kararı müvekkilim ve çalışanlarını mağdur etmiştir. İhtiyati tedbir kararının ivedilikle kaldırılmasını talep ediyoruz. www…..com internet sitesi hayali kişilere ya da kim olduğu belli olmayan kişilere ait değildir. Müvekkil şirket bünyesinde yayın hayatına devam etmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. … D.İş başvuru dilekçesi, bilirkişi raporu, taraf/vekillerinin rapora karşı beyan – itirazları, mürafaada taraf vekillerinin beyanları ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: İhtiyati tedbir kararına itirazın kabülüne, … 1-www…com internet sitesine erişimin engellenmesine dair kararının kaldırılmasına, bu hususta Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına, … 2- www…..com internet sitesinde tespit – tedbir talep eden … ve … ANONİM ŞİRKET’lerine ait marka, tasarım, logo ve dizi/programların … Ltd. Şti tarafından kullanılmamasına, kullanıldığı takdirde www…com internet sitesine erişimin engellenmesine dair karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı) …” karar vermiştir. Talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda haklılıkları belirlenmiş iken, karşı tarafın ihlal içeriklerini kaldırdığı soyut beyanı ile tedbirin kaldırıldığını, içeriklerin kaldırıldığının incelenmeden karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, karşı tarafın internet sitelerini aktif olarak kullanmaya devam ettiğini bu nedenle aynı içerikleri veya benzer içerikleri kullanma ihtimalinin halen devam ettiğini, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak erişim engellemeye ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Karşı Taraf vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda 12 URL incelemesinde URL’lerin 404’e düştüğü yani kaldırıldığını, diğer içeriklerin de haber niteliğinde olduğunun açıkça tespit edildiğini, tedbirin konusuz kaldığını, buna rağmen sitenin tamamının erişime engellenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olacağını, tüm haber sitesine erişimin engellenmesi yönünde karar verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını beyanla talep edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedi : Talep; talep eden …’ye ait internet sitesinde (www…..com.tr) yayınlanan ve öncelikle “…” kanalında izleyici ile buluşan yayınları olan (ve aynı zamanda markaları) “…; …; …;…; …; … dizileri ve programlarına ilişkin olarak, talebe konu web sitesi sahipleri olan karşı tarafın web sitesinde haber yapmakta ve haberler içerisinde bu dizi ve programlara ilişkin görselleri talep edene ait “…” markası da bulunmak suretiyle izinsiz yayınlayarak, talep edenlerin marka ve yayın haklarını ihlal etmekte olduğu ve bu surette haksız rekabete neden olduğu iddiası ile; söz konusu web sitesine ilişkin erişime engellenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; mahkemece karşı taraf hesabında yer alan ihlal teşkil ettiği iddia olunan içeriklerin kaldırıldığı gerekçesi ile erişim engellenmesine yönelik karşı taraf itirazının kabulü ile, ihtiyati tedbirin kaldırılması kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır. Kanun koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. “Elverişlilik”, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “gereklilik” başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını, “orantılılık” ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir. Bir kurala uyulmaması sebebiyle kanun koyucu tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Eldeki davada; talep edenin ihtiyati tedbir talepleri yönünden dosyadaki mevcut deliller arasında bilirkişi vasıtasıyla yapılmış bir teknik tespit ve rapor bulunduğu, iddiaya konu 12 URL incelemesinde URL’lerin 404’e düştüğü yani kaldırıldığının belirlendiği, diğer içeriklerin de haber niteliğinde olduğu, tüm haber sitesine erişimin engellenmesi yönünde karar verilmesinin ölçüsüz olacağı, kararda talep edene ait marka, tasarım, logo ve dizi/ programların karşı taraf tarafından kullanılmamasına, kullanıldığı takdirde www…com internet sitesine erişimin engellenmesine dair karar verileceğinin ihtarı yönündeki ilk derece Mahkemesi kararı ölçülülük ilkesi gereği ile mevcut duruma uygunluk noktasında isabetli bulunmuştur. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15.02.2023 tarih ve 2022/86 D.İş sayılı kararına karşı, talep edenler vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı talep edenler tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Talep eden taraflarca istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023