Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/548 E. 2023/415 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/548
KARAR NO: 2023/415
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 16/02/2023
NUMARASI: 2023/8 E.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)|Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir. Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde dava dilekçesinde özetle; … adlı … satış platformunda müvekkilinin görsellerinin … haline getirilerek satıldığını, işbu eserler ile ilgili lisans sözleşmesi ya da anlaşma bulunmadığını, müvekkilinin rızası bulunmadığını, davalı tarafın davaya konu …’leri kötü niyeli bir biçimde satışa arz ettiğini, davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek ilgili internet adreslerine erişimin engellenmesine, … adlı platformda yer alan … formatında satışa sunulan portre / görsellerin satışının engellenmesine, müvekkilinin görselinin, ad ve soyadının birlikte ve / veya ayrı ayrı kullanılmasını içeren her türlü …’nin yayından kaldırılmasına ve erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 11.01.2023 tarihli ara karar ile; 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulü ile, -https //… linklerine erişimin engellenmesine, -… adlı platformda yer alan … formatında satışa sunulan “…” portre / görsellerin satışının engellenmesine, -Davacının görselinin, ad ve soyadının birlikte ve / veya ayrı ayrı kullanılmasını içeren her türlü …’nin yayından kaldırılmasına ve erişimin engellenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2010 yılında faaliyetlerine başlayan köklü bir ajans olduğunu, dava konusu …’ye dönüştürülen fotoğrafların bizzat şirket yetkilisi … tarafından çekildiğini, fotoğrafların kullanım hakkı ve mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunu, fotoğrafların kamuya açık alanda, basın yoluyla ve haber amacıyla çekildiğinden kişilik haklarının ihlal edilmediğini, verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince 16.02.2023 tarihli ara karar ile; ”…İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu, tarafların beyanları ve itirazları doğrultusunda Mahkememizce verilen tedbir kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, tedbire itirazın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar tesis olunmuştur.” şeklinde gerekçeyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbirde amacın karşı tarafı cezalandırmak veya baskı altına almak değil, hakkın korunmasına hizmet etmek olması gerektiğini, Mahkemece kural olarak, esas uyuşmazlığı çözecek tarzda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu …’lerin kaldırılmasının görülmekte olan davayı konusuz bırakacağını, Davacının ve ihtiyati tedbir kararının dayanağı olan ve dosyaya eklenen İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/53 D. İş sayılı dosyasında yer alan bilirkişi raporunun neredeyse tamamının hatalı olduğunu, … platformunun maksimum süre ile 6 aylık listelemeleri desteklediğini, dava konusu …’ler 1 Ocak 2022 tarihinde … platformuna yüklenmiş olduğundan 1 Temmuz 2022 tarihi itibariyle satış olanağı bulunmadığını, dolayısıyla bilirkişi raporunun düzenlendiği tarih olan 22.12.2022 tarihinde teknik olarak bu …’lerin satışının aktif olması ve satılmasının mümkün olmadığını, bu …’lerin arşiv amaçlı bir sayfada arşiv olarak durduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçeden yoksun olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir.HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, somut olayda, dava konusu …’lerin eser niteliğinde olup olmadığı tartışması bir yana, ürün konusu kişinin rızası alınmaksızın umuma arz edilemeyeceği kanaatine varılmakla, mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbirin devamına yönelik olarak verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından karşı taraf vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/02/2023 tarih ve 2023/8 E., sayılı kararına karşı taraf vekilince yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı karşı tarafça peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Karşı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023