Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/493 E. 2023/306 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/493
KARAR NO: 2023/306
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 11.10.2022
NUMARASI: 2022/169 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesindeki talebinde özetle; Davalının müvekkiline ait https://…com/ alan adlı web sitesini birebir olacak şekilde kopyalayarak kullandığını, karşı tarafın müvekkilinin haklarına tecavüz ettiğinin karşı tarafın https://…com/ adlı web sitesi ile tespit edildiğini, taraflara ait web sitelerinin ana sayfaları incelendiğinde davalının müvekkiline ait web sitesini birebir olacak şekilde kopyaladığını, hatta web siteleri arasında tek farkın iletişim numaraları olduğunu, müvekkilinin kendisinin oluşturduğu markaları tescil ettirdiğini ve aktif olarak kullandığını, müvekkilinin markalarına ait birçok alan adının da tescil sahibi olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin markasal kullanım hakkını ihlal ederek ticari faaliyetine devam ettiğini, bu sebeplerle davalıya ait https://…com/ adlı web sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 01.09.2022 tarihinde “… Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, marka uzmanı … ve bilişim uzmanı … oluşan bilirkişi heyeti 31.08.2022 tarihli raporda; dava dilekçesinde davalıya ait olduğu belirtilen https://…com/ ve davacıya ait olduğu belirtilen https://prefabrikevim.com/ alan adlı web siteleri için karşılaştırılmalı yapılan incelemede; her iki site tasarımının, sitelerin içeriğinde yer alan görsellerin ve metinlerin firma iletişim numaraları haricinde birebir aynı olduğu, sitelerde yer alan menülerde davalıya ait olduğu belirtilen https://…com/ adlı sitede, davacı firmaya ait olduğu belirtilen https://….com/ adlısiteden farklı olarak “Yapı Malzemeleri” menüsünün olmadığı, diğer bütün menülerin ve menülerin bağlantılı olduğu sayfalardaki bilgilerin ve görsellerin birebir aynı olduğu, her iki sitede “…” logosunun kullanıldığı, davalıya ait olduğu belirtilen https://…com/ adlı sitede yer alan firma iletişim bilgilerinde; firma adresinin “… Mah. … Cad.No:… Gebze/Kocaeli/Türkiye”, firma email adresinin bilgi@…com, o firma iletişim numarasının … olduğu, davacıya ait olduğu belirtilen https://…com/ adlı sitede yer alan firma iletişim bilgilerinde; firma adresinin “… Mah. … Cad.No:… Gebze/Kocaeli/Türkiye”, firma email adresinin bilgi@…com, firma iletişim numaralarının … ve … olduğu, davalıya ait olduğu belirtilen https://…com/ adlı site tescil bilgilerinde; alan adının Atak Domain firması tarafından “…” adına kayıt edildiği, alan adının kaydının 01.07.2022 tarihinde yapıldığı ve kaydın 01.07.2023 tarihinde son bulacağı, sitenin … nolu IP adresinden yayınlandığı, sitenin erişim ve yer sağlayıcısının “…” firması olduğu, … firma bilgilerinde; adresin “…”, iletişim numarasının …, email adresinin domain@…com olduğu, atak Domain firma bilgilerinde; iletişim numarasının …, email adresinin domain@…com olduğu, davacıya ait olduğu belirtilen https://…com/ adlı site tescil bilgilerinde; alan adının … com, … firması tarafından “…” adına kayıt edildiği, alan adının kaydının 04.01.2014 tarihinde yapıldığı ve kaydın 04.01.2023 tarihinde son bulacağı, sitenin … nolu IP adresinden yayınlandığı, sitenin erişim ve yer sağlayıcısının “… A.Ş.” firması olduğu, … firma bilgilerinde; firma adının “…”, adresin “…”, iletişim numarasının … olduğu, davacı tescilli markasının ve davacı internet sayfasının aynı olarak davalı internet sitesinde kullanıldığının teknik bilirkişi tarafından tespit edildiği, bu kullanımının haksız rekabet, iltibas ve karışıklığa sebep olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. … Alınan bilirkişi raporunda davacıya ait olduğu belirtilen https://…com/ alan adlı internet sitesindeki içeriğin birebir davalı https://…com/ alan adlı internet sitesinde aynen kullanıldığına dair görüş bildirildiği, internet sitelerinin görsellerine raporda yer verildiğinden bu görüşün denetlenebilir olduğu, davalı internet sitesinin alan adının tahsis tarihinin davacının internet sitesinin alan adının tahsis tarihinden daha sonra olduğu, her ne kadar davacıya ait olduğu iddia edilen https://…com/ alan adlı internet sitesinin sahiplik bilgileri gizliyse de, dava dilekçesinin ekinde bu siteyle ilgili ödemelerin davacı tarafından yapıldığına dair belge örneklerinin sunulmuş olduğu, davacıya ait internet sitesinin içeriğinin birebir davalı sitede kullanılmasına devam edilmesinin davacının zararına neden olabileceği, HMK’nun 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği …” gerekçesi ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, ileride muhtemel zarar ve ziyanlara karşılık olmak üzere ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafça takdiren 50.000-TL nakdi teminat yatırılması veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde, https://prefabrikevideall.com/ alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, 7251 sayılı Kanun ile değişik HMK 393/1. maddesi gereğince kararın tedbir talep eden tarafa tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içinde bu kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğunun, talep edilmediği takdirde kararın kendiliğinden kalkmış sayılacağının tedbir talep eden tarafa ihtarına karar vermiştir. Davacı vekili tedbire itiraz dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline ait web sitesini birebir olacak şekilde kopyaladığının sabit olduğunu, müvekkilinin uğrayacağı ya da uğrayabileceği zararın sabit olduğunu, bu nedenlerle, erişimin engellenmesi için takdir edilen teminat miktarının çok yüksek olduğunu ve müvekkilinin web sitesinin birebir kopyalanması nedeniyle zarar uğradığı sabit olup, bir de bunun üzerinde 50.000,00-TL’lik teminat yatırmasının müvekkili ekonomik anlamda çok zorladığını beyan ederek, teminat tutarına itiraz etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 11.10.2022 tarihinde “… Mahkememizin 01/09/2022 tarihli kararı ile davacı tarafça takdiren 50.000,00 TL (Ellibin Türk Lirası ) nakdi teminat yatırılması veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde, https://…l.com/ alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmiştir. … Davalı vekilinin tedbire itirazının değerlendirilmesi için HMK’nun 394/4. maddesi uyarınca taraf vekilleri çağrılmış, taraflara tebligat yapıldığı halde hazır olmadıkları, davacı tarafça ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının süresinde talep edilmediği anlaşıldı. … 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. … Dosya incelendiğinde, davacının bir haftalık kesin süre içinde tedbir talebinin uygulanmasını talep etmediği ve teminatı yatırmadığı tespit edilmiştir. … HMK’nun 393/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanması bir haftalık yasal süresi içinde talep edilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılacağı ve HMK’nun 304/1. maddesi uyarınca aksine karar verilmedikçe tedbir kararına itiraz edilmesinin kararın icrasını durdurmayacağı düzenlenmiş olduğundan, Mahkememizce verilen 01/09/2022 tarihli tedbir kararı kendiliğinden kalkmış sayıldığından …” gerekçesi ile ihtiyati tedbir kararı HMK’nın 393/1. maddesi uyarınca kendiliğinden kalkmış sayıldığından davacının ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararını verdiği 01.09.2022 tarihli karara karşı taleplerini içeren dilekçelerini yine aynı gün Uyap vasıtası ile sisteme göndermiş olduklarını, dilekçelerinin dava dosyası içinde mevcut olduğunun görüleceğini, bilirkişilerce yapılan değerlendirmeler doğrultusunda karşı tarafın kullanımlarının tecavüz teşkil ettiğinin sabit olduğu için verilen ihtiyati tedbir kararının öncelikle teminatsız, aksi halde uygun görülecek bir teminat bedeli üzerinden taleplerinin gereği tedbire karar verilmesi gerektiğini, ara kararın taraflarına tebliğ tarihinin 06.09.2022 olduğunu, 12.09.2022 tarihinde teminat miktarına ilişkin kısmi itirazlarını sunduklarını, 11.10.2022 tarihinde mahkeme tarafından verilmiş karar ile tedbire karşı kısmi itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, bunun gerekçesi olarak da ihtiyati tedbirin uygulanmasını talep için verilen yasal 1 haftalık süreyi geçirdiklerinin gösterildiğini ancak dikkat edileceği üzere taraflarınca süresi içerisinde karara itiraz edildiğini beyanla 11.10.2022 tarihli ara kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir hakkında dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu gereğince öncelikle teminatsız aksi kanaatte uygun görülecek bir bedel üzerinden teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; davalının, davacı markaları ve web sitesiyle iltibas oluşturduğu davacı iddiası ile; davalıya ait https://…com/ adlı web sitesine erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece 01.09.2022 tarihinde, davacının ihtiyati tedbir talebi 50.000-TL teminat mukabilinde kabul edilmiş, https://…com/ alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmiş, davacı taraf HMK 393/1. maddesi gereğince kararın tedbir talep eden tarafa tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içinde bu kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğunun, talep edilmediği takdirde kararın kendiliğinden kalkmış sayılacağı tedbir talep eden tarafa ihtar edilmiştir. UYAP üzerinden yapılan incelemede; iş bu ara kararın davacı tarafa 06.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 13.09.2022 havale tarihinde ara kararda belirlenen teminat miktarına itiraz edildiği belirlenmiştir. Mahkemece 11.10.2022 tarihinde, kararın icrasının süresinde talep edilmemesi gerekçesi ile ihtiyati tedbir kararı HMK’nın 393/1. maddesi uyarınca kendiliğinden kalkmış sayıldığından davacının ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Davacı, teminat miktarına ilişkin itiraz sürecinde olunması nedeniyle mahkemece verilen kararın ve gerekçesinin hukuka uygun olmadığını istinaf ile ileri sürmekte olup uyuşmazlık bu noktada toplanmaktadır. İhtiyati tedbirde teminat gösterilmesi HMK m.392 “(1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez. (2) Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir.” hükmünü; İhtiyati tedbir kararının uygulanması HMK m.393 “(1) İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. …” hükmünü; İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz HMK m.394 “(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. … (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmünü haizdir. Teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşulları olmadığından ihtiyati tedbir talep edenden teminat alınmasına, tebliğden itibaren bir haftalık kesin süre içinde teminat yatırılarak uygulanması talep edilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının hükümsüz kalacağının davacı vekiline bildirilmesine karar verildiği saptanmakla her ne kadar davacı teminata ilişkin itirazlarının incelenmeden verilen 11.10.2022 tarihli hükmün yerinde olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de; tarafların ticari hacmine ve değere göre teminat miktarının yerinde olduğu anlaşılmış olmakla birlikte ilk derece Mahkemesi tarafından yasa hükmü gereğince karar verildiği, bu şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına ve davacı tarafından teminatın miktarına itirazda bulunmuş olmanın teminat yatırılmasına mani teşkil etmediğine kanaat getirilmekle; neticeten davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11.10.2022 tarih ve 2022/169 E. sayılı kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL daha harcın davacı tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/03/2023