Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/470 E. 2023/335 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/470
KARAR NO: 2023/335
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2022
NUMARASI: 2022/416 E. – 2022/874 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan Franchise sözleşmesinin davalı yanca haksız biçimde feshedildiğini beyan ederek, şimdilik 1.000,00 TL yoksun kalınan kar tazminatı, 1.000,00 TL fiili zarar tazminatının akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Franchise Sözleşmesinin, davacı yanın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle ve sözleşmede belirtilen usullere uygun olarak sözleşmenin 8. maddesi kapsamında feshedildiğini, davacı yanın iddialarının bu anlamda temelsiz kaldığını, taraf ehliyeti hususunun karara bağlanması gerektiğini, diğer yandan tahkim şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bağlayıcı hukukun Hollanda Hukuku olduğu hususunun dikkate alınması gerektiğini, İzmir 2. ATM nezdinde 2022/365 Esas Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “davanın tahkim şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanmış olan franchise sözleşmesinde tahkim iradesinin açıkça belirtilmediğini, taraflar arasında eşitlik bulunmadığını ve bu nedenle geçerli bir tahkim sözleşmesinin mevcut olmadığını, sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, taraflar arasında imzalanan Franchise sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasından kaynaklanan tazminat davasıdır.Taraflar arasındaki Franchise Sözleşmesinin Anlaşmazlıkların Tahkimi başlıklı 10. a maddesinin; “Bu anlaşmadan doğan ya da bu anlaşmayla ilgili olan her türlü anlaşmazlık veya uyuşmazlık tahkim yoluyla çözüme kavuşturulacaktır. Tahkim sürece, Uluslararası Anlaşmazlık Çözüm Merkezi (ICDR) veya halefi tarafından idare edilecektir. ICDR’ın artık mevcut olmaması durumunda, tahkim süreci Amerikan Anlaşmazlık Çözüm Merkezi (ADRC) veya halefi tarafından idare edilecektir. Hem ICDR hem de ADRC artık mevcut değiller ise o zaman taraflar alternatif bir idari tahkim mercinde beraber karar kılacaklardır. Tarafların karşılıklı mutabakat sağlayamaması durumunda taraflar, kurumun seçilmesi için konuyu yetkili mahkemeye taşımayı kabul etmektedirler. Tahkim dili İngilizcedir. Tahkim kararını, Restoran’ın konumlandığı ülkenin kanunları idari tahkim kuruluşu tarafından atanacak ek hakemler gerektirmiyorsa tek hakem verecektir. Taraflar tahkim sürecini mümkün olan en kısa zamanda sonlandırmayı ve hükmün, taraflardan herhangi biri özellikle bir sözlü duruşma istemedikçe dosyalar ve kayıtlar temel alınarak verileceğini kabul ederler. Hakem kararları, yetkili herhangi bir Mahkeme tarafından onanabilir” şeklinde olduğu, taraflarca tahkim şartının öngörüldüğü ve söz konusu tahkim şartının geçerlilik koşullarını taşıdığı, tahkim iradesi açıkça belirtilmiş olup sözleşmenin herhangi bir çekince konulmaksızın taraflarca imzalandığı görülmektedir. Diğer yandan taraflar arasında imzalanan sözleşme maddeleri bütünüyle dikkate alındığında, sözleşmenin Franchise verene de bir kısım yükümlülükler getirmek suretiyle menfaat dengesinin sağlandığı, bu sebeple genel işlem şartlarına ilişkin TBK’nun 20.maddesinde belirtilen şartların somut olayda gerçekleşmediği, aksi yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2022 tarih ve 2022/416 E., 2022/874 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,10 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/03/2023