Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/452 E. 2023/347 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/452
KARAR NO: 2023/347
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24/11/2022
NUMARASI: 2022/290 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbire itiraz eden ve müdahale talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararından 06/12/2022 tarihinde haberdar olduklarını, karara itiraz ettiklerini, müvekkili … şirketinin özgün olarak oluşturduğu “…” videosunun ilk olarak Youtube kanallarına 26/11/2015 tarihinde yüklendiğini, videonun çok kısa zamanda izlenme rekorları kırdığını ve Ocak 2020 tarihi itibariyle 4,4 milyarı aşkın kişi tarafından izlendiğini, son olarak görüntülenme sayısının 10 milyara ulaşmasının tüm dünyada ve ülkemizde geniş yankı uyandırdığını, müvekkilinin “…” markasının ilk ve gerçek hak sahibi olduğunu, ayrıca markayı Türkiye dahil birçok ülkede tescil ettirdiğini, yine müvekkili şirketin FSEK kapsamında “…” isimli müzikal eserinin de mali ve manevi haklarının sahibi olduğunu, müvekkili tarafından tedbir talep eden aleyhine “…” isimli müzikli gösteriyi izinsiz olarak sahneye koyması nedeniyle İstanbul 1.FSHHM’nin 2020/15 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edildiğini ve müvekkili lehine bilirkişi raporu düzenlendiğini, yine müvekkili tarafından tedbir talep eden aleyhine İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2021/201 Esas sayılı dosyası ile marka hükümsüzlüğü davası açıldığını ve bu davada ihtiyati tedbir kararı alındığını, dosyada alınan bilirkişi raporunda da davalının eylemlerinin müvekkillerinin ilk ve gerçek hak sahibi olduğu markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edildiğini, yine müvekkili şirket tarafından tedbir talep eden aleyhine İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2021/198 Esas sayılı dosyası ile “…” isimli müzikal gösteriye ilişkin FSEK’ten doğan haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve yasaklanması ile maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, müvekkili tarafından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/8627 soruşturma sayılı dosyası ile … aleyhine FSEK’ten doğan haklarına tecavüz nedeniyle şikayette bulunulduğunu, soruşturma aşamasında alınan raporun müvekkili lehine olduğunu, marka hakkının ihlaline veya tecavüze dayalı olarak açılan davalarda ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için, marka hakkının ve ihlal edildiğine dair vakıaların, sonuçta başvuranın haksız çıkması beklenmeyecek derecede açık olması gerektiğini, müvekkillerinin tedbir talep eden aleyhine ihtiyati tedbir kararının zaten alındığını belirterek, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Dereece Mahkemesi’nce 24/11/2022 tarihli 2022/170 D.İş Karar Sayılı Ara Kararında; “Aleyhine tedbir istenen … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ hakkında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, ileride muhtemel zarar ve ziyanlara karşılık olmak üzere tedbir talep eden tarafça takdiren 50.000,00 TL ( Ellibin Türk Lirası) nakdi teminat yatırılması veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde; a)https://www…com alan adlı internet sitesinde eğlence hizmetleri için “…” markasını kullanmasının, bu markayla aynı ismi taşıyan gösterinin tanıtımını ve bilet satışı yapmasının yasaklanmasına, bu kullanımların internet sitesinden kaldırılması ve bu konuda mahkememize bilgi verilmesi için kararın tebliğ tarihinden itibaren bir hafta kesin süre verildiğinin aleyhine tedbir verilene ihtarına, tedbir talep edenin fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,” karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 17/01/2023 tarihli ara karar ile; “İtiraz eden vekilince sunulan dilekçe içeriğindeki ve ekindeki deliller ve tüm dosya kapsamı ile, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden … ( Mahkemenin ihtiyati tedbir kararında eski unvanının … Ltd. olduğu belirtilmiş.) ve … tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2021/201 Esas sayılı dava dosyasında 09/06/2022 tarihinde https://www.facebook.com/… ve https://www.instagram.com/…/ isimli sosyal medya hesaplarında “…” markasının ve bu markaya ilişkin paylaşımlar yapılmasının nyasaklanmasına, mevcut kullanımların kaldırılması için davalıya işbu ara kararın tebliğinden itibaren ” hafta kesin süre verilmesine, aksi halde internet adresi ve sosyal medya hesaplarının kapatılabileceğinin ihtarına, dava tarihinden itibaren “… ” isimli gösteriyi sahnelemesinin tedbiren durdurulmasına, bildirilmiş gösteri merkezlerinde, cadde ve sokaklarda duvarlara asılmış olan üzerinde “…” ibaresi bulunan her türlü basılı ve yazılı evrak ve tanıtım materyallerinin, reklam afişleri, tabela, reklam, pano, oyuncak, promosyon malzemelerine tedbiren el konulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verildiği, davacının bu karadan haberdar olmasına ve “…” markası ve aynı isimli müzikal gösterisi ile ilgili … ve … ile kendi arasında ihtilaf olmasına rağmen, yalnızca itiraz eden tarafça sahnelenen müzikalin biletlerinin satışını yapan davalı … San. ve Tic. A.Ş. aleyhine delil tespiti yaptırarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ihtiyati tedbir kararına itiraz edenler tarafından davacının markasının hükümsüzlüğü için dava açılmış olduğu, İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2021/201 Esas sayılı davasında, alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacı aleyhine “…” markasını kullanmasının yasaklanmasına dair ihtiyati tedbir kararı verildiği, itiraz eden … şirketinin 2012 yılından itibaren “…” markasını çeşitli ülkelerde tescil ettirdiğinin bilirkişiler tarafından tespit edildiği, davacı yönünden “…” markası üzerinde hak sahibi olduğunun bu aşamada yaklaşık olarak ispatlanamadığı anlaşılmakla,” gerekçesiyle itirazın kabulüne mahkemenin 2022/170 D.İş sayılı ve 24/11/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil “…” markasının gerçek hak sahibi olduğunu, itiraz eden …’nun gerçek hak sahipliği iddiasının dinlenebilmesi için ülkesellik prensibinin de dikkate alınması gerektiğini, itiraz eden tarafından dosyaya sunulan delillerle bu hususun ispat edilemediğini, itiraz edenin kendi beyanıyla Türkiye’de markayı 41. sınıfta yer alan hizmetler bakımından ilk kullananın ve Türkiye’de tanınmış hale getirenin müvekkil olduğunu kabul ettiğini, itiraz edenin dosyaya ibraz ettiği delillerden 2015 tarihli youtube videosu bir markasal kullanımı değil, fikri mülkiyet hukukunda tanımlı müzik eserine ilişkin bir kullanımı gösterdiğini, itiraz edenin youtube isimli platforma 2015 yılında yüklediği şarkıdan daha önce başkaları tarafından kullanıldığını, üretildiğini gösterir paylaşımlar bulunduğunu, itiraz eden adına yapılan marka başvuruları müvekkil adına tescilli işbu dava konusu marka nedeniyle reddedildiğini, yerel mahkemenin ara kararında belirttiği 2012 tarihli marka başvurularının ise Türkiye’de olmayıp itiraz edenin kendi ikrarıyla belirttiği gibi yurtdışında olduğunu, yurt dışındaki marka tescillerinin Türkiye’de koruma sağlamayacağını, bununla birlikte bu marka başvurularının büyük çoğunluğunun “pending” yani bekleme aşamasında olduğunu, Türkiye’de gerçek hak sahipliği ve kullanım bakımından dikkate alınabilmelerinin mümkün olmadığını, itiraz eden ile müvekkil arasında görülmekte olan dosyaya ibraz ettikleri mütalaa ile müvekkil eseri ile itiraz edenin müzikal eseri arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını ve “…” şeklinde devam eden müzik eserinin itiraz edene ait olmadığını, yine itiraz edenin yayınladığı ve dava dilekçesinde linkini paylaştığı … şarkısına ait videonun altındaki açıklamalar kısmının sonunda şarkının künyesine ilişkin bilgiler arasında “Song origin: …” ifadesine yer verildiğini, “Geleneksel kreş şarkısı” şeklinde çevrilebilecek bu ifade ile bizzat itiraz edenin kendisinin, söz konusu şarkının kamuya mal olmuş/serbest hale gelmiş bir eser olduğunu ikrar ettiğini, böyle bir eseri bir başkasının çalıp söylemesinin ise herhangi bir izne tabi olmadığını, kamuya mal olmuş eserlerden kural olarak herkesin serbestçe istifade edebileceğini, bu kapsamdaki bir eserden kaynaklanan mali hakların kullanılabilmesi için hiç kimsenin iznine ihtiyaç olmadığı hususunun fikir ve sanat eserleri hukukunun tartışmasız bir ilkesi olduğunu, itiraz edenin herkesin kullanımına açık/serbest hale gelmiş bir şarkıya dayanarak SMK md. 6/6’ya dayanarak hükümsüzlük ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmasının kötü niyetli olduğunu, davalının daha evvel taraflar arasındaki ihtiyati tedbir kararına rağmen tekrar müvekkile ait tescilli markayla bilet satışına başladığını, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin … tarafından özgün olarak oluşturulan “…” videosu ile “…”ı ihdas ve istimal eden, maruf hale getiren ve bununla birlikte “…” markasını Türkiye dahil birçok ülkede tescil ettiren ilk ve gerçek hak sahibi olduğunu, mahkemece iddia ve dayanaklarının haklı görüldüğünü, davacı vekilinin ülkesellik gereği müvekkili değil, davacı …’nin “…” markasını Türkiye’de ilk tescil ettiren kişi olması sebebiyle gerçek hak sahibi olduğunu iddia ettiğini, markalar da dahil olmak üzere sınai hakların korunmasında tescil ve ülkesellik prensipleri geçerli olmakla birlikte, davacının markayı Türkiye’de ilk tescil ettirmiş olması nedeniyle markanın tek ve gerçek hak sahibinin o olacağı iddiasının hukuken geçerli olmadığını, gerçek hak sahipliği ve tescilin birbirinden farklı iki iddia olduğunu, markayı kullanım yoluyla ayırt edici hale getiren, markayı ihdas ve istimal eden ve maruf hale getiren kişinin gerçek hak sahibi sayılacağını, müvekkilin dünya ile birlikte Türkiye’de de “…”ı maruf hale getiren kişi olduğunu, davacının Türk Patent nezdinde 06/12/2019 tarihinde başvurusu yapılan … no ile 16 / 18 / 24 / 35 / 41 sınıflarında yer alan mal ve hizmetler için tescilli markasının “gerçek hak sahipliği ve kötüniyetle tescil” iddialarıyla Bakırköy 2. Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2021/201 E sayılı dosyası ile hükümsüzlüğüne karar verilmesi için açılan davalarının derdest olduğunu, işbu dosyaya dayanak olan, davacının 2019/122729 no ile tescilli markası ile müvekkilinin markaları arasında kavramsal, fonetik ve görsel benzerlik olduğunu, müvekkilinin … ve … esas unsurlu markalarıyla sunduğu mal ve hizmetlerin hitap ettiği müşteri kesmin orta düzeyde olduğunu, bu nedenle … tarafından yaratılmış olan … Müzikali’ni aslında tanımadıkları bir firmadan ve fakat … veya onun tarafından yetkilendirilen bir hak sahibi tarafından sahnelendiğini düşünerek ve iltibasa düşerek izlemeyi tercih ettiğini, bu yolla prestij sağlayarak müvekkilinin emeğinden haksız olarak fayda ve kazanç sağladığını, müvekkilinin ortaya çıkardığı çok yönlü özgün eserin yalnızca müzikten ibaret olmayıp tüm yönleriyle bir bütün teşkil ettiğini ve bahse konu paylaşımlar incelendiğinde dayanak gösterilen içeriklerin müvekkilinin eseriyle ayniyet teşkil etmediğini, davacı vekilinin “…” şeklinde devam eden müzik eserinin herkesin kullanımına açık olduğu iddiasına istinaden, …’nin FSEK kapsamında … müzikal eserinin mali ve manevi haklarının sahibi olduğunu, müvekkil şirketin tespit talep eden …’nin 2020 yılı başında aynı şekilde … isimli müzkili gösteriyi izinsiz olarak sahneye koyduklarının öğrenilmesi üzerine müvekkili şirket tarafından İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkmemesi’nin 2020/15 D.İş sayılı dosyasıyla delil tespiti talep ettiğini, bilirkişi raporu ile … müzikalindeki en ünlü kısım olan … dans bölümünün karakter, tasarımları, oyuncu kostümleri, dans kareografisi, müzik, kullanılan dil açısından birebir aynı sahnelendiği şeklinde görüş ve tespitlerinin bildirildiğinin görüldüğünü, İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Hukuk Mahkemesi’nde 2021/201 Esas sayılı dosya ile … aleyhine marka hükümsüzlük davası açılarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkili şirketin … ve onun lisans verdiği …-… adına, … ve … aleyhine, müvekkilinin … isimli müzikli dans gösterisi ve müzikalindan kaynaklı FSEK ten doğan haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi, yasaklanması , maddi ve manevi tazminat istemli dava açılmış olup davanın derdest olduğunu, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istinaf eden davacının kötü niyetli olduğunu, mahkemece verilmiş olan kararın yerinde bir karar olduğunu beyan etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/170 D.İş dosyasında verilen ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin karara karşı itiraz edenler vekili tarafından ibraz edilen itiraz dilekçesi üzerine davacı aleyhine mahkemenin 2022/290 E. sayılı dosyasında dava açılması sebebiyle 2022/170 D.İş dosyasında itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ihtiyati tedbir kararına itirazın değerlendirilmesi için asıl dava üzerinden duruşma açılarak taraf vekillerinin dinlenildiği ve istinafa konu 2022/290 E. sayılı dosya üzerinden itirazın kabulü ile mahkemece verilen 2022/170 D.İş sayılı ve 24.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. İhtiyati tedbir kararına itiraz eden … ve … tarafından, davacı aleyhine İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2021/201 Esas sayılı dava dosyasında 09/06/2022 tarihinde https://www.facebook.com/… ve https://www.instagram.com/…/ isimli sosyal medya hesaplarında “…” markasının ve bu markaya ilişkin paylaşımlar yapılmasının yasaklanmasına, mevcut kullanımların kaldırılması için davalıya işbu ara kararın tebliğinden itibaren kesin süre verilmesine, aksi halde internet adresi ve sosyal medya hesaplarının kapatılabileceğinin ihtarına, dava tarihinden itibaren “… ” isimli gösteriyi sahnelemesinin tedbiren durdurulmasına, bildirilmiş gösteri merkezlerinde, cadde ve sokaklarda duvarlara asılmış olan üzerinde “…” ibaresi bulunan her türlü basılı ve yazılı evrak ve tanıtım materyallerinin, reklam afişleri, tabela, reklam, pano, oyuncak, promosyon malzemelerine tedbiren el konulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verildiği, davacının bu karardan haberdar olmasına ve “…” markası ve aynı isimli müzikal gösterisi ile ilgili … ve … ile kendi arasında ihtilaf olmasına rağmen, yalnızca itiraz eden tarafça sahnelenen müzikalin biletlerinin satışını yapan davalı … San. ve Tic. A.Ş. aleyhine delil tespiti yaptırarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ihtiyati tedbir kararına itiraz edenler tarafından davacının markasının hükümsüzlüğü için dava açıldığı, İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2021/201 Esas sayılı davasında, alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacı aleyhine “…” markasını kullanmasının yasaklanmasına dair09.06.2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, ihtiyati tedbire itiraz üzerine mahkemece 15.09.2022 tarihinde itirazın reddine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği, davacı yönünden “…” markası üzerinde hak sahibi olduğunun bu aşamada yaklaşık olarak ispatlanamadığı, yaklaşık ispat yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların incelenmesinin yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat olgusunun bu aşamada gerçekleşmemiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbir talebine itirazın kabulü ile mahkemece verilen 2022/170 D.İş sayılı ve 24.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla; dosyadaki belgelere, inceleme sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İStanbul Anadolu 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2022 tarih ve 2022/290 E. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.