Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/449 E. 2023/303 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/449
KARAR NO: 2023/303
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/10/2022
NUMARASI: 2022/557 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı … tarafından İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/184 E., 2021/785 K. Sayılı ilamı dayanak gösterilerek dava dışı … Eğitim ve Bilişim Limited Şirketi aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra dosyasına dayanak ilamda taraf dahi olmayan müvekkili şirketi hukuka ve usule aykırı şekilde icra dosyasının borçlu tarafı haline getirildiğini, tüm malvarlığına haciz konulduğunu, bahsi geçen İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının davacısının …, davalısının ise … Bilişim Limited Şirketi olduğunu, huzurdaki dosyaya konu icra takip dosyası incelendiğinde takip talebi ve icra emrinde takip borçlusunun … Bilişim Limited Şirketi olduğunu; müvekkili şirket adına herhangi bir icra emrinin bulunmadığının görüleceğini, davalının gerçeğe aykırı beyan ve talepleri ile müvekkili şirketin bir eğitim kurumunu devralma işlemini, devreden şirketin tamamı alınmış gibi göstererek haksız kazanç sağlamaya çalışmakta olduğunu, huzurdaki dava kesinleşinceye kadar İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/568 Değişik İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının devamını talep ettiğini, davacı müvekkili şirketin İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitini, davalının % 20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, dava kesinleşinceye kadar İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/568 Değişik İş sayılı dosyasından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının devralan olarak borçlu olduğunun İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/369 Esas- 2022/387 Karar sayılı kararı ile tespit edildiğini, bu karar üzerine … şirketinin mallarına haciz eklendiğini, davacının İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/369 Esas- 2022/387 Karar sayılı İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/402 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, tedbir taleplerinin reddedildiğini, keyfi işlem yapılmadığını, davacının yanıltmaya yönelik beyanlarının bulunduğunu, İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/402 Esas sayılı dosya nedeni ile derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davalının kurumun çalışanı olduğunu, şirketin borcunun olduğunu, davacının İstanbul 24. İş Mahkemesi’nin 2016/683 Esas- 2018/574 Karar sayılı dosyadaki beyanları incelendiğinde iş bu davadaki davacı beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, okul için alınan kartlar ve izinler sonucu borçların şirketin okulun borcu olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince aracın kredi borcu bittiğinde hem aracın mülkiyeti hem de plakaya ait tüm haklar, alacaklıya devredileceğini, kredi borcu 15.04.16 tarihinde bitmesine rağmen … , aracı ve plaka hakkını devretmediğini, … Üsküdar ….Noterliği 28.09.16 tarih ve … yevmiye nolu ihtar ile üzerinde görünen ancak mülkiyetinin alacaklıya ait olduğu belirtilen … plakalı servis minibüsünün devrinin alınması için ihtar çekildiğini, çekilen ihtara karşılık davalı tarafa aracın mülkiyetini devretmesi ve plakayı ve haklarını devretmesi yada plaka bedelini ödemesinin bildirildiğini, … ise aracı, plakayı ve plaka üzerindeki haklarını davacıya devretmediğini, bu sebeple takibe konu dava açılmış dava kazanıldığını ve icra takibine geçildiğini, İstanbul Anadolu 9. ATM’nin 2019/184 Esas- 2021/785 Karar sayılı kararının …’nin tamamen şirketin uhdesinde olan kurumda çalıştığını, araç ve plakanında kurumda kullanılabilen özellikte olduğunun hüküm altına alındığını, Milli Eğitim Müdürlüğü cevapları ve devir senetlerinin incelenmesi gerektiğini, borçtan devralan şirketin sorumlu olduğunu, kurum ve şirketin ayrı olarak görülmesinin mümkün olmadığını, emsal mahiyette kararlar olduğunu, icra takibi sonrası menfi tespit davasında takibin durmasına karar verilemeyeceğini, sadece makul teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar verilebileceğini, İstanbul 7. ATM’nin 2022/568 Değişik İş sayılı dosyasında verilen tedbiri kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini beyanla “İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/568 Değişik İş sayılı dosyasında verilen İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararının devamına, Tedbir talep edenin banka hesapları üzerinde bloke konulan meblağının alacaklıya ödenmemesine, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında teminat alındığından yeniden teminat alınmasına gerek olmadığına,” şeklinde verilen tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi 22.07.2022 tarihli ara karar ile “… Davacı vekili, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasından tedbir isteyen dava borçlusu olmadığından ve kendisine haciz ihbarnamesi gönderilerek haciz işlemi yapıldığından, talebin yargılamayı gerektirmesi, kimin ne kadar haklı olup olmadığı ancak yargılama sonucunda ortaya çıkabileceği, ancak bu sürede alacaklının alacağını tahsil etmesi halinde davacının zararı ortaya çıkabileceğinden, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir hükmü uyarınca ve icra takibinden sonra takip durdurulamayacağından, tedbir talebinin talebinin HMK 389. Maddesi şartları oluştuğundan İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında tedbir talebinin kısmen kabulü ile %25 teminat karşılığında tedbir talep edenin banka hesapları üzerinde bloke konulan meblağının alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararı verildiği, davacı vekilinin esas hakkında açılan bu davada İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında verilen tedbirin devamını talep ettiği, aynı şartlar mevcut olduğundan aynı gerekçe ile İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında verilen tedbirin devamına karar vermek gerekmiş, söz konusu dosyada teminat alındığından yeniden teminat alımına gerek olmadığı anlaşılmış …” gerekçesi ile 1-İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında verilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararının devamına, Tedbir talep edenin banka hesapları üzerinde bloke konulan meblağının alacaklıya ödenmemesine, 2-İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında teminat alındığından yeniden teminat alınmasına gerek olmadığına, karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi 09.09.2022 tarihli ara karar ile “… İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir hükmü uyarınca, HMK 389.maddesi şartları oluştuğundan talebin kısmen kabulü ile %15 teminat karşılığında icra veznesine yatan ve yatırılacak olan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı vermek gerekmiş …” gerekçesi ile 1.Davacının icra takibinin durdurulması talebinin reddine, …İcra dairesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi talebinin kabulüne, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında girişilen icra takibi nedeniyle İ.İ.K.nun 72/3 madde hükmü gereğince davacı tarafından icra veznesine yatırılan ve yatırılacak olan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 3.İhtiyati tedbir kararının teminatı olarak İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası için davacıdan alacağın %15’i oranında teminat alınmasına, belirlenen teminat miktarını yatırmak ve iş bu tedbir kararının uygulanması için talepte bulunmak üzere davacı vekiline (1) hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının iş bu karar ile talep eden vekiline ihtarına, karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesinin 09.09.2022 tarihli ara karar ile “… İhtiyati tedbir kararının dava açılmadan önce 30/06/2022 tarihinde verildiği, tedbir talep eden vekili tarafından ihtiyati tedbir kararının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına gönderilmesi talebinde bulunulduğu, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü tarafından İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2022/568 değişik iş kararı doğrultusunda davacı vekilince teminatın ikmal edilmiş olduğunun 01/07/2022 tarihli müzekkere ile mahkemeye bildirildiği, menfi tespit davasının 20/07/2022 tarihinde açıldığı görülmüştür. … HMK 397/1. maddesi uyarınca tedbir talep eden tarafından, kararının uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde esas hakkındaki davanın açılmadığı ve bu nedenle tedbirin kendiliğinden kalktığı anlaşılmakla …” gerekçesi ile 1.HMK 397.maddesi gereği tedbir kendiliğinden kalktığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi 14.10.2022 tarihli ara kararı ile (istinafa konu) “…Davalı vekilinin tedbire itiraz dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde borçlu şirketin takibin durdurulması için tedbir talep ettiğini, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyası ile banka hesaplarına koyulan meblağın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, mahkemeniz dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, 22.07.2022 tarihli karar ile İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/568 değişik iş sayılı dosyasında verilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararının devamını, tedbir talep edenin banka hesapları üzerinde bloke konulan meblağının alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, verilen karara itiraz edildiğini, duruşma açıldığını 09.09.2022 tarihli karar ile HMK 397 kapsamında tedbirin kendiliğinden kalktığına karar verildiğini davacının hızlı bir şekilde yeniden tedbir talep etmesi üzerine tekrar 09.09.2022 tarihli karar ile tedbir karar verildiğini, tedbir kararında hiç bir gerekçe göstermeden sebebe dayanmadın direk karara hükmedilmediğini tedbir isteyen şirket ile kurumun ayrı olduğu söylendiğini, bu beyanın gerçeği yansıtmadığını, alacaklı …’in çalıştığı dönemde … şirketinin uhdesinde olan özel eğitim merkezinde yani kurumda çalıştığını, ayrıca derdestlik itirazı olduğunu, icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davasında mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar veremeyeceğini, tüm bu nedenlerle 09.09.2022 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. … Yargılamayı gerektiren bir husus bulunduğundan, kimin haklı olup olmadığı, ne kadar haklı olduğu ancak yargılama sonucunda ortaya çıkacağından, bu sürede alacaklının alacağını tahsil etmesi halinde davacının zararı ortaya çıkabileceğinden …” gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın reddine, karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece Mahkemesinin 14.10.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını, davacının İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/369 Esas- 2022/387 Karar sayılı kararı ile icra dosyasında şirketi devralan olarak borçlu olduğuna karar verildiğini, karar üzerine şirketin mallarına haciz eklendiğini, Mahkemece İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/369 Esas- 2022/387 Karar sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/402 Esas sayılı davalardaki yargılamanın dikkate alınmadığını, müvekkilinin işçi olarak servis şoförü statüsünde … bünyesinde çalıştığını, İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2016/683 Esas sayılı dosyada işçilik alacaklarına hükmedildiğini, okul işletmeciliğine ilişkin işe ilişkin izin ve kartların … adına çalıştığını ve borcun okulun- şirketin olduğunu, taraflar arasında sözlü anlaşma yapıldığını, kira- mülkiyet vb. konularında anlaşıldığını, …’nin anlaşmaya rağmen aracı, plakayı ve plaka üzerindeki haklarını devretmediğini, bu sebeple takibe konu dava açıldığını, davanın kazanıldığını ve icra takibine geçildiğini, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile borçlu … Hizm. Ltd Şti aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket ve devralan şirketler Özel eğitim işletmesine sahip olup devir alan şirket devredilen şirketin tüm borçlarını devralmak zorunda olduğunu, bu sebeple İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünden devre ilişkin evrakların talep edildiğini ve cevapların icra dosyasına geldiğini, tedbir talep edenin mezkur kurumun borçlarını devraldığından ayrı tüzel kişilik gibi davranmasının mümkün olmadığını, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, cevap dilekçesi ile yargılama aşamalarındaki beyanlarını tekrarla 14.10.2022 tarihli tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması ile davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, gerekirse bu konuda yargılama için dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ile yargılama aşamalarındaki beyanlarını tekrarla, dava konusu takibe taraf olmadığını, takibin dava dışı … Bilişim Limited Şirketi aleyhine olduğunu, müvekkiline tebliğ vb. gönderilmeksizin taraf sıfatı verilerek takibin kesinleştirildiğini, haciz işlemleri yapıldığını, bu hususların yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.06.2022 tarihli, 2022/568 D. İş, 2022/580 K. Sayılı kararı ile tedbir taleplerinin kabulüne karar verildiğini, iş bu tedbire ilişkin davalının itirazının reddedildiğini, akabinde eldeki menfi tespit davasının açıldığını, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/557 Esas sayılı dosyasında müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen tedbirin devamının talep edildiğini, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.07.2022 arihli kararı ile önce tedbirin devamına karar verildiğini, 09.09.2022 tarihinde vermiş olduğu sonraki ara karar ile de HMK 397.maddesi gereği İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen tedbirin kendiliğinden kalktığına karar verildiğini, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bu kararı üzerine, telafisi imkansız zararların doğmaması adına 09.09.2022 tarihinde teminat mukabilinde, icra dosyasına ödenen paranın davalı alacaklıya ödenmemesi için yeni bir tedbir talebinde bulunulduğunu, bu taleplerine ilişkin olarak İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.09.2022 tarihinde % 15 teminat mukabilinde icra dosyasına ödenen paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bunun üzerine tüm dosya borcunun icra dairesine depo edildiğini ve %15 teminatın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/557 Esas sayılı dosyasına ödendiğini, verilen tedbir kararına ilişkin olarak davalı tarafın itirazının 14.10.2022 tarihinde reddedildiğini, davalının usul yönünden istinaf başvurusunun reddinin gerektiğini çünkü istinaf dilekçesinin itiraz şeklinde ifade edildiğini, dilekçede şeklen eksiklikler bulunduğunu, esas yönünden dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanları tekrarla taleplerinin yerinde olduğunu, itirazın ve istinafın kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, davalının haksız kazanç sağlama amacı olduğunu, müvekkilinin takibe ve davaya konu borçtan sorumlu olmadıklarını beyanla davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın; davacının taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunduğu, tacir olmayan davalının ise alacağın devri sözleşmesi gereği devralan olarak davacının sorumlu olduğu savunmasında bulunduğu, araç mülkiyetinin ve plakanın devri, olmadığı taktirde araç ve plaka bedelinin ödenmesi talepli dava sonucu verilen karar (ilam) nedeniyle başlatılan ilamlı icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile ihtiyati tedbir istemine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.06.2022 tarihli, 2022/568 D. İş, 2022/580 K. Sayılı kararı ile davacının tedbir taleplerinin kabulüne karar verildiği, iş bu tedbire ilişkin davalının itirazının reddedildiği, akabinde eldeki menfi tespit davasının açıldığı, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/557 Esas sayılı dosyasında davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen tedbirin devamının talep edildiği, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.07.2022 tarihli kararı ile önce tedbirin devamına karar verildiği, 09.09.2022 tarihinde verilmiş sonraki ara karar ile de HMK 397.maddesi gereği İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen tedbirin kendiliğinden kalktığına karar verildiği, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bu kararı üzerine davacı tarafından 09.09.2022 tarihinde teminat mukabilinde icra dosyasına ödenen paranın davalı alacaklıya ödenmemesi için yeni bir tedbir talebinde bulunulduğu, bu talebe ilişkin olarak İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.09.2022 tarihinde % 15 teminat mukabilinde icra dosyasına ödenen paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, bunun üzerine tüm dosya borcunun icra dairesine depo edildiği ve %15 teminatın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/557 Esas sayılı dosyasına ödendiği, verilen tedbir kararına ilişkin olarak davalı tarafın itirazının 14.10.2022 tarihinde reddedildiği belirlenmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 72. madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır. 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddenin 3. fıkrasında “….İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Maddenin düzenleniş biçimi nazara alındığında, düzenlemeyle borçluya alacaklının gecikmeden doğan zararlarını karşılamak üzere teminat yatırarak, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödememesini isteme hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla bu durumda mahkemenin tedbir hususunda takdir hakkı bulunmamakta sadece teminat tutarını asgari oranda belirlemede takdir hakkı bulunmaktadır. Bu maddede yer alan düzenleme 6100 Sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeye benzeyen ancak kendine özgü özellikleri de olan ve borçluya tanınan bir hak olduğu, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği anlaşılmıştır. Somut olayda, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası söz konusu olduğundan, icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilemez ise de, İİK 72/3 maddesi kapsamında, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Kanun koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. “Elverişlilik”, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “gereklilik” başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını, “orantılılık” ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir. Bir kurala uyulmaması sebebiyle kanun koyucu tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur. Somut davada, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, dosya kapsamına göre; talep edenin tedbir talebi yönünden dosyaya sunulu bilgi, belge ve delillerden yaklaşık ispata kanaat getirilmesi isabetli bulunmuş, teminatın dosya kapsamına göre yeterli olduğu belirlenmiş olup davalının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik karara itirazlarının reddine dair mahkemece verilen kararda usule aykırılık bulunmamaktadır. İstinaf dilekçesinde öne sürülen diğer sebepler ise, yargılamanın esasına ilişkin olup yargılamayla çözümlenecek hususlardır. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; tarafların dayandıkları bilgi ve belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre ilk derece Mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre karar isabetli bulunmuş, davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiş olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2022 tarihli ve 2022/557 E. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.31/03/2023