Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/408 E. 2023/196 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/408
KARAR NO: 2023/196
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 13/02/2023
NUMARASI: 2022/183 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ‘nın davalı … Tic. A.Ş.nin eski ortağı olduğunu, davalı firmanın diğer ortağı olan diğer davalı … ile müvekkilinin 14.07.2022 tarihinde hisse ve marka hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, davalı firmanın tescilli markaları olan “…” ve “…” markalarının müvekkiline hangi şart ve koşullarda devredileceğinin de düzenlendiğini, sözleşmenin süresinin 20.08.2022 tarihinde son bulacağını ve bu tarihten sonra davalının ilgili markaları kullanmaması gerektiğini ancak kullanıma devam ettiğini belirterek; davalıların müvekkiline ait … markası ile ya da bu markayı taklit eder şekilde … ismi ile üretmiş olduğu kahve bardaklarına, çikolatalara, menülere, ıslak mendillere, kese kağıtlarına, poşetlere, tanıtım evrakına ve müvekkil markası ile karıştırma yaratacak sair objelere tedbiren el konulmasını, davalıların mağazasındaki … ibareli tabelaların tüm masrafları davalılara ait olmak üzere tedbiren kaldırılmasını, müvekkilinin markasının ayırt edici işaretlerinin davalıların web sitesi ve sosyal medya hesaplarında kullanılmasının tedbiren yasaklanmasını, bu doğrultuda İnternet Erişim Sağlayıcıları birliğine müzekkere yazılmasını, davalıların müvekkilinin marka hakkına yapmış olduğu tecavüzün tespitini, davalarının kabulünü, ihlal durumunun devam ettirilmesi hususunun ve tekrarının ve sair haklı ihlallerinin önlenmesini, ihlal sonucu meydana gelen durumun ortadan kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 13.02.2023 tarihli ara karar ile; “yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçesiyle tedbir talebinin kabulüne,” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep, İlk Derece Mahkemesince 13.02.2023 tarihli karar ile verilen ”ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” ilişkin ara kararın istinaf yoluyla incelenmesi talebidir.6100 Sayılı HMK’nun 341.maddesi ”(1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:a) Nihai kararlar.b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar…” şeklindedir. Yine aynı kanunun 394.maddesi ”(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.(2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.)Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.(4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” şeklinde olup somut olayda, yüze karşı verilen ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik bir karar bulunmadığı, karara karşı ancak kararı veren Mahkemeye itiraz yoluna gidilebilecekken istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.6100 Sayılı HMK’nın 341. maddeye göre; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf edilebileceğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmeksizin usulden reddine, istinaf dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 341/1. ve 352/1-ç. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, İstinaf dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,3-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının ilk derece mahkemesince iadesine,6-6100 Sayılı HMK’nın 7035 Sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması sebebiyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6100 Sayılı HMK’nın 352/(1)-ç. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023