Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/380 E. 2023/199 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/380
KARAR NO: 2023/199
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28.11.2022
NUMARASI: 2022/702 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 15.032,27 TL nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 28.11.2022 tarih ve 2022/702 esas sayılı karar ile, ”talebin yargılamayı gerektirdiğinden” bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Talepte bulunan davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili aleyhine davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas numarası ile takip başlatıldığını, takibe süresinde itiraz edilememesi üzerine müvekkilinin malları üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin banka hesabındaki 15.032,27 TL nakit para için kötü niyetli olarak haciz talebinde bulunulduğunu, banka tarafından bakiyenin bloke altına alındığını ve İcra dosyasına gönderilerek paranın başkaca haciz olmadığından alacaklı vekilinin hesabına ödendiğini, bu sebeple menfi tespit davası sürecinde ihtiyati tedbir için gereken teminat yatırılamadığını, Müvekkili aleyhine başlatılan takibe dayanak olan 12.000,00 TL bedelli 30.05.2016 vade, 07.05. 2016 tanzim tarihli bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/119346 Soruşturma Sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu, işbu soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, senetteki imzanın müvekkilinin elinin ürünü olmadığı kanaatine varıldığını, Karşı yanın ödenen miktar üzerinden sebepsiz zenginleştiğini, Somut olayda müvekkilinin haksız bir kayba uğradığını ve sebepsiz zenginleşen davalıya karşı alacaklı durumuna geçtiğini, borcun rehinle temin edilmemiş bir para alacağı olduğunu ve muaccel olduğunu, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılıp, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; davacı aleyhine kambiyo senedinden kaynaklı olarak yürütülen icra takibi kapsamında, davacının ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği 15.032,27 TL yönünden karşı yanın sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla, bu miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine ilişkin Mahkeme kararının istinaf yoluyla incelenmesi talebidir. İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz isteyebilecektir. Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili her ne kadar icra takibine konu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bağlantılı soruşturma dosyasına sunulan bilirkişi raporunun durumu doğruladığını ileri sürmüş ise; anılan raporun mukayeseye esas belgelerin tarihleri yönünden yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı, diğer yandan uyuşmazlığı sonlandıracak nitelikte ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, ayrıca alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.11.2022 tarih ve 2022/702 E., sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırıldığından yeniden tahsiline yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023