Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/37 E. 2023/15 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/37
KARAR NO: 2023/15
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2022
NUMARASI: 2021/831 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkemece 03/06/2022 tarihli ara karar ile, ”İcra takibinin durdurulmasına ilişkin istemin İİK md. 72 uyarınca reddine, İİK 72/3.maddesine göre HMK md 85 uyarınca teminatsız olarak İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyanın icra veznesine yatırılacak borca ilişkin paranın alacaklıya ihtiyati tedbir yolu ile ödenmesinin engellenmesine” ilişkin karara davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, 21/10/2022 tarihli ara karar ile ”tedbire itirazın reddine” dair kararın istinafen incelenmesi talep edilmiştir. Mahkemece ”… İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/848 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve ATK tarafından hazırlanan raporda davaya konu senetteki imzanın davacı el ürünü olduğunun belirtildiği, CBS soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise imzanın davacı el ürünü olmadığı sonucuna ulaşıldığı görülmüştür. Hangi rapordaki tespitin gerçeği yansıttığı yargılama neticesinde belirlenecektir. İhtiyati tedbir isteyen davacının imza inkarına dayalı sahtelik iddiasını İstanbul CBS nin 2021/123916 soruşturma sayılı dosyasına dayandırması ve yargılamanın bulunduğu aşama itibarı ile soruşturma dosyasında alınan rapor tedbir kararı için yeterli görülmekle davalı tarafın itirazlarının reddine karar verilmiştir. ” şeklinde gerekçeyle tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece İstanbul 24. İcra Hukuk mahkemesinden bono aslının celbi ile mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek 3 lü bilirkişi heyetinden rapor alınmasına, …” şeklinde ara karar kurulduğunu, Yargılamayı yapan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında benzer mahiyette alınmış herhangi bir bilirkişi raporu bulunmadığını, Mahkeme tarafından mahkemesince alınmamış ve yargılama konusu olmayan raporlar arasında çelişki hakkında heyet raporu isteminin anlaşılır olmadığını, Davacının savcılıkta hiç bir imza örneği toplatmadan ilk şikayetiyle birlikte değişik imza örneği verip sadece bu değiştirdiği imza örneği üzerinden mukayese yaparak rapor tanzim ettirdiğini, alınan bu raporun içeriği incelendiğinde, raporun hukuki hiç bir geçerliliğinin olmadığını, kanuni hiç bir şartı taşımadığını ve savcılık nezdinde dahi itibar görmediğini, İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/848 Esas sayılı dosyasına (Ulusal Kriminal Büro’dan, İstanbul Emniyet Müdürü …’tan ve İstanbul Adli Tıp kurumundan) 3 adet rapor alındığını ve her üç raporda da bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 14/09/2022 tarihli 2021/848 Esas ve 2022/939 karar sayılı karar ile davacının davasının reddine karar verildiğini, Mahkemece her şeyden önce kanunlardan uzaklaşarak hakkında hüküm bulunan bir konu hakkında yeni bir yargılama yapmak ve yeni bir hüküm kurulmak istendiğini, Öte yandan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin mahkemece duruşmada ret edildiğini, bu konuda gerekçeli ara karar yazılarak taraflara tebliğ edilmesine yönelik ara kararı ile mahkeme heyetinin ihsas-ı rey’de bulunduğunu, Davacının İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 202/848 esas sayılı dosyasındaki imza itirazının reddedildiğini ve imzanın davacıya ait olduğunun sabit olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası olup, talep; Mahkemece verilen 03.06.2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına yönelik itirazın reddine dair 21.10.2022 tarihli ara kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir. Tedbir talep eden davacı, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, tedbire itiraz eden taraf; İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/848 esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporlarına delil olarak dayanmış, Mahkemece; anılan dosyaya sunulan raporlar ile bağlantılı soruşturma dosyasına sunulan raporlar arasında çelişki bulunduğu belirtilerek, gerekçesiyle soruşturma dosyasına sunulan rapor esas alınmak suretiyle tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere İİK’nın 72.maddesi kapsamında takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulmasının mümkün olmadığı, ancak icra veznesine girecek paranın ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle ”açılan takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararının reddine, icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine” dair tedbir kararına yönelik itirazın reddine ilişkin 21.10.2022 tarihli mahkeme ara kararında dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, dar ve sınırlı yargılama yetkisine sahip İcra Mahkemelerinde verilen kararların eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil etmediği, aksi yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2022 tarih ve 2021/831 E., sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı …’den tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/01/2023