Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/345 E. 2023/219 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/345
KARAR NO: 2023/219
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2022
NUMARASI: 2022/774 E. – 2022/794 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı … San. Ve Tic. . Ltd. Şti’nin yetkili hamil olduğu ve dava konusu olan çekin de içinde bulunduğu bir kısım çek ve senetlerle birlikte kargo şirketince kaybedildiğini, Gaziantep 3. Asliye ticare mahkemesinin 2021/801 esas sayılı dosyası ile davaya konu çek hakkında ihtiyati tedbir talepli olarak çek zayi ve iptali davası açıldığını, çekin ödenmemesi yönünde mahkemece ilgili bankaya müzekkere yazıldığını, ancak … Bankasından gelen yazı cevabında dava konusu çekin tahsil edildiğinin bildirildiği bu nedenle GAziatep 3. ATM nin 07/11/2022 tarihli ara kararı ile istirdat davası açmak üzere süre verilmesi üzerine iş bu davanın açıldığını, müvekkilinin çeki daha ciro etmeden elinden rızası dışında çıktığını, müvekkil adına sahte imza ve kaşe ile ciro edildiği , çek üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ve cirantaları tanımadığından bahisle davalı tarafça çekin tahsil edildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte müvekkiline istirdatını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Davanın, çek bedeli istirdatı davası olup, arabuluculuk şartına tabi olduğu, ancak dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yetkili hamil olması nedeniyle Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/801 Esas sayılı dosya üzerinden çek zayı davası açıldığını, ancak yargılamanın ilerleyen sürecince bankadan gelen yazı neticesinde çekin kötüniyetli kişilerin eline geçtiği ve davalı … A.Ş.ye kırdırıldığı anlaşılınca Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 07.11.2022 tarihli duruşma tutanağının 1 nolu kararı ile (“Davacı vekiline dava konusu çek hakkında … Şirketine karşı istirdat davası açmak ve açılan davaya ilişkin tevzi bilgilerini mahkememize sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde istirdat davası açılmadığı takdirde davanın reddine karar verileceğini davacı vekiline ihtarına(ihtar edildi)” taraflarına çek istirdatı davası açmak için 2 haftalık kesin süre verildiğini, bunun üzerine iş bu davanın açılmak zorunda kalındığını, Gaziantep 3 Asliye Ticaret mahkemesince verilen süre içerisinde iş bu dava açılmamış olsa idi bu kez de söz konusu davanın usulden red edileceğini ve müvekkilinin daha da mağdur olacağını, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; 12.500, 00 TL bedelinin istirdat istemine ilişkindir Uyuşmazlık; Eldeki davanın arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; bu Kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. Görüldüğü üzere, 6102 Sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda arabuluculuk, dava şartı olarak belirlenmiştir.Madde gerekçesi “Maddeyle, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesi amaçlanmaktadır.” şeklindedir. Yukarıda belirtildiği üzere gerekçede amaçlanan, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, arabuluculukda çözümlenmesi olup, madde metninde konusu …”bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava…” denilmek suretiyle dava türleri ayrımı belirtilmemiştir. Somut davanın 7155 Sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmalık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili, her ne kadar davanın çek istirdatı davası olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesi incelendiğinde, davanın, çek bedelinin istirdadı istemine yönelik olduğu, davanın bir kambiyo senedi olan çekten kaynaklanması ve kambiyo senetlerinin TTK’da düzenlenmiş olması nedeniyle ticari nitelikte olduğu, dolayısıyla arabuluculuk şartına tabi davalardan olduğu ve konusunu bir miktar paranın ödenmesi hususunun oluşturduğu, ancak Mahkemece davacı yana süre verilmiş olmasına rağmen, arabuluculuk son tutanağının bir haftalık yasal süresi içerisinde dosyaya sunulmadığı, ayrıca Mahkemece verilen sürenin arabuluculuğa başvuru halinde duracağı, İlk Derece Mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2022 tarih ve 2022/774 E., 2022/794 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının peşin yatırılan 213,50 TL’den mahsubu ile kalan 33,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023