Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/268 E. 2023/155 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/268 Esas
KARAR NO: 2023/155
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/01/2023
NUMARASI: 2022/967 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Haciz tehdidi sebebiyle işbu dava sonuçlanıncaya kadar olası mağduriyetinin önlenmesi adına İİK m.72/3 uyarınca davalı/alacaklının gecikmeden doğan zararlarını karşılamak suretiyle (icra dosya borcunun tamamını depo etmek kaydı ile) teminatsız yahut mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince 24.01.2023 tarihli ara karar ile; “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşulların gerçekleşmediği gerekçeleriyle, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin reddine,” karar verilmiştir.İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kanunlar tarafından açıkça düzenlenen ihtiyati tedbir konusunda (örn: İİK M.72) öncelikle özel kanun hükümlerinin uygulanacağı, özel kanunun düzenlemediği hususlar bakımından ise HMK’daki ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerin esas alınacağının sabit olduğunu, Tedbir talebinin, İİK m.72/3 kapsamında olduğunu,müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi adına talebin İİK m.72/3 kapsamında değerlendirilmesi ve alacaklının tüm zararlarının depo edilmesi şartı ile icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde teminat mukabilinde karar verilmesi gerekir iken HMK m.389 ve devamı maddeleri uyarınca inceleme yapılarak yanılgılı hukuki gerekçe ile talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, tedbir talebinin kabulü ile anılan mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borçlu olunmadığına dair menfi tespite ilişkin olup; davada İİK’nun 72/3.maddesi kapsamında ihtiyati tedbir talep edilmiş, Mahkemece talebin reddine dair verilen karar istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389. ve devamı maddelerinde belirtilmiştir. Menfi tespit davasının icra takibine etkisi ise 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. İİK’nın 72/3. uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında özel düzenleme gereğince, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında talebin kabulüne veya reddine karar vermede taktir hakimindir. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğundan, İİK 72/3. maddesindeki özel düzenlemeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir istenmesi halinde, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği, Mahkemece talebin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği halde HMK’nın 389.maddesi kapsamında değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı, her ne kadar iddialar yargılama gerektiriyor olsa da, eldeki delillere göre İİK’nun 72/3.maddesi kapsamında yaklaşık ispat için yeterli olduğu, aksi halde telafisi güç veya imkansız zararların doğma tehlikesinin bulunduğu anlaşılmakla, bu aşamada hak kaybına sebep olunmayacak şekilde davacının icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesine ilişkin talebi yönünden dava değeri üzerinden hesaplanacak %15 teminat mukabilinde İİK 72/3. maddesi gereğince icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar vermek gerekmiş, yasal dayanağı olmayan ”alacaklının tüm zararlarının depo edilmesi” talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak tespit edilen bu hukuka aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararda hukuka aykırılıkların niteliğine göre eksikliklerin dairemizce dosya üzerinden tamamlanması mümkün olup, davada ihtiyati tedbir talebi yönünden yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması ve dairemizce ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü yönünde yeniden hüküm kurulması ve 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında kararla, davacının tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/967 E. Sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- İhtiyati tedbir talep eden davacının İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ ile; 2004 Sayılı İİK’nın 72/3. maddesi gereğince borçlu tarafından gecikmeden doğan zararları karşılamak ve toplam alacağın %15’i oranında nakdi veya süresiz kesin banka teminat mektubu karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine, 4-Teminat yatırıldığında tedbir gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5-6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 1 hafta içinde teminat yatırılmadığı takdirde ya da teminat yatırılsa bile aynı süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesine göre 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiliyle ihtiyati tedbir talep edene verilmesine, 7-İstinaf talebi kabul edildiğinden talep eden tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 8- İstinaf yargılaması için talep eden tarafından yapılan 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 57,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 549,00 TL’nin ileride haksız çıkan taraftan tahsil edilmesine, 9- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 10- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/02/2023