Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/215 E. 2023/181 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/215
KARAR NO: 2023/181
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2022
NUMARASI: 2022/195 D.İş. – 2022/182 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz kararına itiraz eden dilekçesinde özetle; Aleyhine İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. 2019/730 K. Sayılı ilam kalemlerine ilişkin olarak ihtiyati haciz kararının kabulüne karar verildiğini, ancak verilmiş olan ihtiyati hacze konu kalemler tarafımca ödenmiş olmakla; mükerrer tahsil amacı taşıyan ihtiyati haczin kabulü kararının aşağıda sayılacak hususlar bakımından itirazımızın kabulü ile kaldırılması gerektiğini, İhtiyati haciz kararı verilen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. Ve 2019/730 K. Sayılı ilamı İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına alacak kalemi olarak eklendiğini, icra dosyasına ilişkin ödeme tarafınca alacaklı yana yapılmış ve icra dosyası kapatıldığını, tarafımca ödenen bu bakımdan bulunmayan borca ilişkin verilen ihtiyati haciz kararı kanuna açıkça aykırı nitelikte olduğunu, İhtiyati haciz kararına konu ilamın İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. Ve 2019/730 K. Sayılı ilamı ile verildiği, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. (Eski Esas No:…) dosyasına ilişkin olarak menfi tespit kararı olduğu, ihtiyati hacize dayanak teşkil eden İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. 2019/730 K. Sayılı kararı İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına alacak kalemi olarak eklendiği icra dosyasından alınan dosya hesabında da görüleceğini, bahsi geçen icra dosyasına ilişkin borcun tamamı da tarafınca ödendiğinden ve bu durumun alacaklı vekilinin ekte sunulan talebi ile açıkça kabul edildiğinden verilen ihtiyati haciz kararı alacağın mükerrer tahsili anlamına geldiğini, mükerrer takip nedeni ile şikayet kanun yoluna başvurma ve uğradığım zarar nedeni ile tazminat davası açma hakkımızı saklı tutarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını yargılama masrafları ve avukatlık ücreti karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekilinin itiraza karşı cevap dilekçesinde özetle: itiraz eden/borçlu taraflarınca talep ve iddia edilen alacağın ödendiği yani mevcut olmadığı hakkında itirazda bulunduğunu, oysa borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı, alacaklısının iddia ettiği alacağın mevcut olmadığı hakkında bir itirazda bulunamayacağını, borçlunun alacağın esasına ilişkin olan bu itirazını, alacaklının açacağı davada veya alacaklının başlatmış olduğu icra takibinde ileri sürebileceğini, borçlunun iş bu dosyaya konu ihtiyati haciz kararı verilen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1218 E. Ve 2019/730 K. Sayılı ilamının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına alacak kalemi olarak eklendiği ve akabinde ödendiği iddialarının gerçek dışı olduğunu, çünkü alacaklı taraf olarak taraflarınca menfi tespit davası dosyasındaki alacak kalemlerinin yani ilamlı takibe konu olacak alacak kalemlerinin ilamsız bir takip olan İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına eklenmesini yani dosya kapak hesabına dahil edilmesini hiç bir zaman talep etmediklerini, 25.02.2022 tarihinde tarafların bir araya gelip protokolü tarafların imzaladığını, bu protokole göre borçlu … İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası borcuna mahsuben alacaklı müvekkili …’ın … Bankası Çağlayan Şubesi hesabına 25.05.2022 tarihinde 350.000TL. yatıracaktır.Yani … borcunun bir kısmı olan 350.000TL.nı ödeyecektir. ve protokolün devamında yine taraflar arasındaki diğer bir başka alacakla ilgili olarak ve borçlu adına borçlunun satış günü alınan taşınmazının icra ihalesinden düşük bedelle satılmasını önlemek amacıyla 23.08.2021 ve 15.02.2022 tarihlerinde alacaklı müvekkil … tarafından … Bankası Hürriyet Mahallesi Şubesi’ne borçlu …’ın ipotek borcu için İstanbul …İcra Müd’nün … E.satış dosyasına yatırılan 360.000TL alacakta dahil edildiğini, yani tarafların, alacaklı müvekkili … tarafından yatırılan 360.000TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası borcunun vekalet ücreti de dahil olmak üzere 850.000TL.olarak ödenmesi ve dosyanın kapatılması konusunda anlaştıklarını, bu protokol sadece İst. … İcra Müd. … E. dosyası borcu ve alacaklı müvekkilin borçlu … adına … Bankası’na İst. …İcra Müd. … E.satış dosyasına ödediği 360.000 TL.’nı kapsadığını, ve yine protokole göre kalan 500.000TL.ise (sehven 450.000TL.yazıldığı, çünkü yukarıda 850.000TL. açıkça yazdığını) borçlu … tarafından dosyadan hacizli Alibeyköy’deki taşınmazın tapuda devri sırasında borçlu … tarafından alacaklı …’a ödenecektir şeklinde düzenlendiğini, ve protokolün devamında ”Alacaklı … bu şart ve kayıtla tapuda devirden önce 25.05.2022 tarihinde banka hesabına yatırılan 350.000TL.yatırıldığı için iş bu icra dosyasından feragat edeceğini, iş bu protokolün ancak borçlu …’ın yukarıda belirtilen kalan borcu olan 450.000TL’nin alacaklı …’a ödemesi şartıyla geçerli olduğunu, bu nedenlerle borçlu tarafın ödeme itirazı kabul edilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararına karşı yapılan yersiz ve asılsız itirazın reddine, ihtiyati haczin devamına, davacının kötüniyetli itirazları nedeniyle tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesinin 13/06/2022 tarihli D.İş kararıyla; “İ.İ.K’nun 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz isteyebileceği belirtilmiştir. Dilekçede borcun ödenmediği ve alacağın rehinle teminat altına da alınmadığı belirtilmiştir. Talebe dayanak İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 Esas 2019/730 Karar dosyasının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla; talebe dayanak kararda davalı/talep eden lehine hükmedilen kalemler; 59.000,00-TL kötü niyet tazminatı, 23.650,00-TL vekalet ücreti, 847,22-TL yargılama gideri toplam 83.497,22-TL olduğundan ve talep dilekçesi ekinde alacağa ilişkin başkaca dayanak belge bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin 83.497,22-TL üzerinden kabulüne, kesinleşmiş ilama dayalı istem nedeniyle takdiren teminat alınmasına yer olmadığına” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 13/09/2022 tarihli ek kararıyla; “… İtiraz eden borçlu tarafça ileri sürülen itiraz nedenleri ve iddiaları menfi tespit davası yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte olup, İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olan ihtiyati hacze itiraz kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle itirazın reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -İhtiyati hacze konu kalemlerin müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, mükerrer tahsil amacı taşıyan ihtiyati haciz kabul kararının kaldırılması gerektiğini, İhtiyati haciz kararı verilen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. Ve 2019/730 K. Sayılı ilamı İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına alacak kalemi olarak eklendiğini, icra dosyasına ilişkin ödemenin müvekkili tarafından alacaklı yana yapıldığını ve icra dosyasının kapatıldığını, Alacaklı vekili tarafından menfi tespit dava dosyasında müvekkil aleyhine hükmedilen: 59.000,00 TL kötü niyet tazminatı, 23.650,00 TL vekalet ücreti, 847,22 TL yargılama gideri kalemlerinin, ekte bulunan 15/12/2021 tarihli talep ile icra dosyasına eklendiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyadan alınan 25/02/2022 tarihli dosya hesabında alacak kalemi bilgilerinin, 295.000 TL için 23/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile, 59.000 TL için 11/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 23.650,00 TL için 11/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 847,22 TL 11/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanmış bu doğrultuda dosya alacak miktarı hesaplandığını, 25/02/2022 tarihli kapak hesabı sonrasında tarafların anlaşma sağladığını, müvekkili tarafından alacaklı yana ödeme yapıldığını, Müvekkili tarafından ödeme yapılmasını takiben alacaklı vekili tarafından dosyaya sunulan 25/02/2021 tarihli talep ile aynen: “Dosya alacağının müvekkil tarafından tahsil edildiği tarafımıza müvekkilce beyan edildiğinden, dosyadaki tüm hacizlerin fekkini, tahsil harcının hesaplanarak alınmasını ve dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ederim”. şeklinde talepte bulunularak, müvekkilinin icra dosyasına konu alacakları ödediğini beyan ettiğini, yine aynı tarihte alacaklı asil … tarafından da dosyaya feragat beyanında bulunulduğunu, müvekkili tarafından ödenen, ödendiği bizzat alacaklı tarafından kabulünde bulunan alacağa ilişkin olarak verilen ihtiyati haciz kararının mükerrer olması nedeniyle, ihtiyati hacze itiraz taleplerinin kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı itirazının ihtiyati haczin itiraz sebeplerinden olmadığı, huzurda görülen iş bu ihtiyati haciz kararına konu ilam alacaklarıyla ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından esas takibe geçildiğini, borçlu …’ın iş bu itiraz davasına konu itirazlarının tamamının İstanbul 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/483 E. sayılı mükerrer takip nedeniyle takibin iptalini talep ettiği davada ileri sürüldüğünü ve İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi 18.10.2022 tarihli kararında ”İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.(Eski … E.) sayılı dosyasında alacaklı tarafından menfi tespit davasındaki alacak kalemlerinin de takibe dahil edilmesine yönelik bir talebinin bulunmadığı, takibin tahsil harcı yatırılarak infazen kapatıldığı, anılan dosyadan feragat edilmesinin menfi tespit davasında hükmedilen alacak kalemlerinden de feragat edildiği anlamına gelmeyeceği ,bu kapsamda yapılan incelemede, alacaklının İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1218 E. 2019/730 K. Sayılı ilamında lehine hükmolunan tazminat ve yargılama giderleri için ayrı bir takip yapmasında usul ve yasaya aykırılık olmadığı, mükerrerliğe neden olmayacağı anlaşılmakla” davanın reddine karar verildiğini, borçlunun ihtiyati haciz kararına konu ilam alacaklarının mükerrer talep edildiği iddiasıyla ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği haksız ve kötüniyetli itirazının reddine dair Yerel Mahkeme kararının usule, kanuna uygun ve yerinde olduğundan borçlu tarafın istinaf kanun yolu talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı verilmiş olan ilama dayanan alacağın temini için İİK 257 vd. maddeleri uyarınca karşı taraf aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi ve itirazı istemine ilişkindir. İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. maddesi gereğince borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı Mahkeme ilamını dosyaya ibraz etmiş ve yasa çerçevesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yasal şartların oluştuğu kanaati ile ihtiyati hacze hükmedilmiştir. Karşı taraf, ilama dayalı alacağın ödendiği ve mükerrer tahsil olacağı gerekçesi ile ihtiyati hacze itiraz etmiştir. Taraflar arasındaki ilam İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. Ve 2019/730 K. Sayılı ilamı olup, ilam İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasından işleme konulmuş olup, taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık 59.000,00 TL kötü niyet tazminatı, 23.650,00 TL vekalet ücreti, 847,22 TL yargılama gideri kalemlerinin söz konusu icra takip dosyasına alacak kalemi olarak eklenip eklenmediği, kapak hesabında bu kalemlerin yer alıp almadığı, verilen ihtiyati haciz kararının mükerrer tahsile neden olup olmayacağına ilişkindir. Yapılan ihtiyati haciz itirazı incelendiğinde İİK’nın 265/1. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri arasında bulunmadığı, bu iddiaların ancak açılacak bir menfi tespit davasının veya takibin iptali davası konusu olabileceğinin belirlenmesi de isabetli bulunmuştur. Yani davalı taraf her ne kadar esas yönünden karara karşı itiraz etmiş ise de, Mahkeme gerekçesinde değinildiği üzere taleplerin yargılama gerektirdiği, talep edilen alacağın ilama bağlı olduğu, yapılan ödemenin kesin ve net şekilde sair 59.000,00 TL kötü niyet tazminatı, 23.650,00 TL vekalet ücreti, 847,22 TL yargılama giderini kapsayıp kapsamadığının belli olmadığı, ancak yapılacak yargılama ve gerekir ise bilirkişi incelemesi ile belli olacağı anlaşılmakla bu konudaki istinaf istemi yerinde bulunmamış ve borçlunun itiraz sebeplerinin İİK md 265’de sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı anlaşılmıştır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2022 tarih ve 2022/195 D.İş., 2022/182 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/02/2024