Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1824 E. 2023/1613 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1824
KARAR NO: 2023/1613
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2023
NUMARASI: 2023/4 E. – 2023/314 K.
DAVANIN KONUSU: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında verilecek yatırım hizmet ve faaliyetlerine ilişkin olarak online ortamda imzalanacak sözleşmeler öncesinde 09.12.2021 tarihli “Sermaye Piyasası İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin akabinde de sözleşmeler akdedildiğini, bu sözleşmeler ile …’ın davacı şirketteki bbb numaralı hesabı aracılığıyla … A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında türev araç işlemleri (vadeli işlem sözleşmeleri) gerçekleştirmeye başladığını, davalının gerçekleştirmiş olduğu türev araç işlemleri neticesinde davacıya 9.185,45 TL borcu olduğunu, söz konusu alacağa istinaden 09.03.2022 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … e. sayılı icra dosyası üzerinden takibe geçildiğini ancak davalının 21.03.2022 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durduğunu beyanla, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı tarafın, değerin % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin … adlı borsa aracılık uygulaması ve bilişim sisteminde yaşanan hataya binaen gerçekleşmemesi gereken piyasa emirleri gerçekleştirdiğini, gerçekleşen bu hatadan doğan zararların taraflarınca karşılanmasınını talep edildiğini, bu durumun davacının görevindeki özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve kusurlu davranışlarından kaynaklı bu hatadan dolayı davacı şirket nezdinde teminat olarak sundukları 6470,00 TL’ye haksız yere el konulduğu gibi ayrıca borçları olduğundan bahisle 9.185,45 TL’lik tutarı takibe konu yapıldığını, aracı firma üzerinden yaptıkları işlemlerin gecikme olmaksızın özen yükümlülüğüne uygun olarak anında borsaya iletilmesi gerekirken yurt içi piyasalarda türev araçların alım satımına aracılık eden davacı firma uygulaması … uygulamasındaki hatadan veya yine aracı kuruma bağlı … uygulamasından kaynaklı temel piyasa kurallarına aykırı işlemler gerçekleştiğini, davacı firma üzerinden 20.12.2021 tarihinde … Hesap no’lu Hesabı oluşturduklarını ve 20.12.2021 tarihinde dolar/TRY kuru 18,00 TL civarlarındayken 2 LOT Uzun Yönlü işlem piyasa emri verdiklerini, ardından aynı günün akşamında doların 18,00 TL’den 10,00 TL ila 12,00 TL bandına çekilmesi ile birlikte gerçekleşmemiş olan 2 LOT UZUN YÖNLÜ pozisyonumun kapanması adına 21.12.2021 tarihinde sabah 9.30 saatlerinde zıt işlem olan 2 LOT Kısa Yönlü piyasa emrini verdiklerini, işbu yapılan son 2 LOT Kısa Yönlü emrinin girilmesiyle birlikte zıt yönlü işlemlerin birbirini kapattığını ve ortada açık bir işlem emri kalmadığını, somut olayda da ilk satış işleminden sonra LONG pozisyonu kapatıldığını ve pozisyonun kapatılmasında dolar kurunun o an için 3.6544 TL’den işlem görmesi sebebiyle davacı şirket nezdinde bulunan teminatının eksiye düştüğünü, hesabın işlem yapılamaz hale geldiğini, ancak asıl sorunun bu aşamada başladığını, bu LONG işleminin ters işlemle birlikte kapatılmasıyla, davacı şirket nezdindeki hesabının negatif teminatlı hale geldiğini ve negatif (Eksi) teminatlı olma sebebiyle aracı firma olan davacının bundan sonraki işlemleri borsaya iletmemesi, yeni bir işlem yapılmasına izin vermemesi gerektiğini ancak, hesabın negatif teminatta olmasına rağmen sistemdeki hatadan ötürü tam 2 tane hatalı işlem açıldığını, karşı tarafın özen yükümlülüğüne aykırı tavırlarıyla kurumsallıktan uzak ve kötü niyetli olduğunu, haksız davacı yan ile hatalarla ilgili görüşmeler neticesinde negatif teminatlıyken işlem yapamama durumumun sistemsel bir hata olduğunun kabul edildiğini ancak bu sistemsel hatanın davalıdan kaynaklı olduğu şeklinde gerçek dışı iddialar ileri sürüldüğünü ileri sürerek davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2023 tarihli 2023/4 E- 2023/314 K sayılı kararıyla; “.. davalının ticaret sicil ve vergi kayıtlarına göre tacir olmadığı, somut olayda talep dilekçesi ve ekinde bulunan tüm sözleşmeler, davalının işlem emirleri, hacmi ve risk bildirim formlarının birlikte incelendiği ve sözleşmelerin konusuna ilişkin hükümlerde, sözleşmelerin ticari amaçlı olduğu hususunda bir açıklık bulunmadığının anlaşıldığı, davalı gerçek kişinin, tacir olmayıp 6502 Sayılı Kanunun 49 maddesinde tanımlanan finansal hizmetleri alan tüketici konumunda olduğunu, bu halde taraflar arasındaki alım satıma aracılık çerçeve sözleşmesi, sermaye piyasası araçları kredili işlemler çerçeve sözleşmesi, açığa satış işlemleri çerçeve sözleşmesi, ödünç alma ve verme işlemleri çerçeve sözleşmesi ve türev araçların alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesinin de 6502 Sayılı Kanunun 49.maddesi kapsamında tüketici işlemi mahiyetinde olduğu (bkz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 Hukuk Dairesi 2021/1202 esas, 2021/1267 karar sayılı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk Dairesi 2020/1149 esas, 2020/1042 karar sayılı kararları)” gerekçesiyle; mahkemenin görevsizliğine, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğundan, davanın HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davaya konu olayda sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde davalının vermiş olduğu türev araçlara ilişkin alım satım emirlerini işlem aracılığı kapsamında … A.Ş.’nin Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’na ilettiğini, davalı ile müvekkili arasında verilecek yatırım hizmet ve faaliyetlerine ilişkin olarak online ortamda imzalanacak sözleşmeler öncesinde 09.12.2021 tarihli “Sermaye Piyasası İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi” ve akabinde başka sözleşmeler imzalandığını, davalının gerçekleştirdiği türev araç işlemleri neticesinde 22/12/2021 tarihi itibarıyla müvekkiline 9.185,45 TL borcunun doğduğunu, mahkeme kararının hatalı olduğunu, emsal yargı kararları göz önüne alındığında, uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunduğunu ve mutlak ticari dava olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE; İtirazın iptali talepli davada, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararı verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanun’un 41. Maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2023 yılı için 17.830,00 TL olduğundan, dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmıştır. İstinafa başvurusuna konu davanın harca esas değeri 9.185,45 TL olması nedeniyle 04/04/2023 tarihli mahkeme kararı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi HMK’nun 352.maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1/b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine, 3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE, 6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2023