Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1742 E. 2023/1616 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1742 Esas
KARAR NO: 2023/1616
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 19/09/2023
NUMARASI: 2023/11 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin haklarının geri dönülemez şekilde ihlalinin önüne geçilmesi açısından elzem olması sebebiyle, davalı adına tescil edilmiş olan marka tescilinin ve faydalı modelin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için; tensip zaptında belirlenen duruşma gününden önce ve taraflara tebligat yapılması beklenmeden tescil edilmiş tasarım hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu kararın Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının markanın hükümsüzlüğünü istemekte hukuki yararının bulunmadığını, “…” markasının davacıya ait hangi markayı ihlal ettiğine yönelik bir açıklamada bulunmadığını ve bu kapsamda herhangi bir delil öne sürmediğini, “…” unvanı ile “…” ibaresinin de hiçbir benzerliği yahut marka tescilinin hükümsüzlüğünün istenileceği herhangi bir yararın söz konusu olmadığını, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) ilgili 25. Maddesinde hükümsüzlük halleri ve talebinin düzenlendiğini, davacının markanın hükümsüzlüğünü talep edebilmesi için öncelikle menfaatinin bulunması şartının arandığını, talebin reddinin gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:Mahkemece; 25/01/2023 tarihi ara karar ile ; “Davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulü ile; davalı adına kayıtlı … tescil numaralı faydalı modele dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin İHTİYATİ TEDBİREN ÖNLENMESİNE, tedbirle ilgili TPMK Markalar Dairesi Başkanlığına bilgi verilmesine” 19.09.2023 tarihli ara kararı ile “Davalılar vekilinin ihtiyati tedbire karşı itirazlarının REDDİNE, ” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi 24/01/2023 tarihinde Müvekkiller aleyhine … tescil numaralı faydalı modelin dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin tedbiren önlenmesi şeklindeki ihtiyati tedbirin takdiren teminatsız olarak uygulanmasına karar verildiğini, tarafca ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazların her ne kadar izah edilmiş olsa da, 19/09/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verildiğini, Müvekkil … Tekstil yönünden pasif husumet yokluğu bulunduğunu, Nitekim “…” markasının sahibi … olduğunu müvekkil açısından ise hukuki yarar yokluğu bulunduğunu, dava, … markasının hükümsüzlüğünün tespiti istemli olduğunu, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/09/2023 tarih 2023/11 E. sayılı Ara Kararın kaldırılmasına, … tescil numaralı faydalı model üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi kanaatte olunması halinde tedbirin sayın mahkemece takdir edilecek bir teminat karşılığı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından 19/09/2023 tarihinde “Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; mevcut aşamadaki bilgi ve belgelere göre, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararından bu yana -verilen tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte- yeni bir delilin dosya kapsamına girmediği anlaşılmakla itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verildiği, yine isabetli bir kararla davalıların itirazını reddettiğini, davalılar tarafından … sayılı faydalı model başvurusu kabul edilerek ”…” markası TPMK nezdinde … ve … sayılı marka tescil kararı ile davalılar adına tescil edildiğini, fakat davalılar adına tescil edilen ”…” markalı ürün hem müvekkil şirket hem de başkaca birçok şirket tarafından kullanılan ”regl destek külodu” olarak bilinen bir ürün olup, söz konusu ürünün tüm dünyada satışta olan diğer regl destek külodu ürünlerinden hiçbir ayırt edici ve yenilik taşıyan özelliği olmamasına rağmen davalılar adına tescil edilmesi hukuka aykırı olduğunu, davalı taraf tüm dünyada satışta olan ilgili ürünü kendi adlarına tescil ederek ve bunu aktif olarak kullanmaya devam ederek, marka hakkına tecavüz gerçekleştiği gibi davalılar tarafından bu durum devam ettiğini,”müvekkil şirketin haklarının geri dönülemez şekilde ihlalinin önüne geçilmesi açısından elzem olması sebebiyle, davalı adına tescil edilmiş olan marka tescilinin ve faydalı modelin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu kararın türk patent ve marka kurumu’na bildirilmesini talep ettiklerini,” Ocak/2023’te verilmiş olan ihtiyati tedbir kararından yaklaşık 10 ay boyunca da davalılar tarafından ihtiyati tedbirin hukuka aykırı olduğuna dair yahut dava dilekçedeki taleplerin mesnetsiz olduğuna dair bir delil dosyaya sunulmadığını, bu sebeplerle davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ürettiği ürünlerin yeni olmadığını, adına tescil edilen faydalı model konusu ürünün yenilik unsuru ve ayırdedici özelliği bulunmadığına dair anlatımda bulunmuş netice talep olarak davalıya ait … markasının hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Mahkemece ön inceleme tutanağı ile uyuşmazlık konusunun davalı markasının hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu belirtilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ile netice talebin uyumlu olmadığı, davalıya ait … markasının mı yoksa tescilli faydalı modelin mi hükümsüzlüğünün talep edildiği açık olmadığından öncelikle talebin somutlaştırılması gerektiği görülmektedir. Mahkemece davalı adına tescilli … tescil numaralı faydalı modelin 3. Kişilere devrinin önlenmesi bakımından tedbir kararı verilmiş, davalı vekilinin itirazı ise reddedilmiştir. Mahkemece tedbir talebinin kabulüne dair tensip ara kararında tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığına dair gerekçe gösterilmediği, ayrı bir gerekçeli karar yazılmadığı, itirazın reddine dair ara kararda ise; “verilen tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte- yeni bir delilin dosya kapsamına girmediği” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, davalı vekilinin itiraz sebeplerine ikişkin hiç bir gerekçe gösterilmediği görülmektedir. Bu hali ile, tedbir uygulanan faydalı modelin uyuşmazlık konusu olup olmadığı anlaşılamadığından, mahkemece HMK 31.maddesi uyarınca çelişkili hususlarda açıklama istenerek uyuşmazlık konusu ve davadaki talebin somutlaştırılmasından sonra tedbir talebinin netice talep ile uyumlu olup olmadığı belirlendikten sonra, SMK 159 ve HMK 389 maddeleri uyarınca mevcut delil durumuna göre yasal şartların bulunup bulunmadığı değerlendirilerek gerekçesi gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf talebinin esasa ilişkin nedenler incelenmeksizin kabulü gerekmiştir. Davalılar vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a- 6 maddesi gereğince, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/09/2023 tarih, 2023/11 E. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2023