Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1682
KARAR NO: 2023/1409
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2023
NUMARASI: 2021/734 E. – 2023/477 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin spor malzemeleri üretimi ve satışı yaptığını, davalı tarafından müvekkiline 205 adet eşofman takımı, 213 adet nakışlı uzun kollu tişört, 52 adet kısa kollu tişört siparişi verildiği, davacı müvekkili tarafından davalının siparişi talebe uygun olarak hazırlandığı ve faturasının davalıya gönderildiği, davalı tarafından siparişe konu ürünlere ait fatura ödenmediği ve iade faturası kesilerek gönderildiği, bunun üzerine müvekkili tarafından Bakırköy … Noterliği’nin 29/09/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle iade faturasının kabul edilmediği ve söz konusu bedelin 7 gün içerisinde ödenmesi akti takdirde alacağın yasal yollarla tahsil edileceğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından cevabi olarak gönderilen Kadıköy … Noterliği’nin 01/10/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle faturaya konu ürünlerin ayıplı mal kapsamında olduğuna dair iddialar ileri sürüldüğünü ve edimlerin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini ancak gerekli ödemenin davalı tarafından yapılmadığını davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafın, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrine karşı borcun tamamına ve ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazların iptali ile takibin devamına, davalı borca haksız itirazı sebebi ile alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sipariş üzerine, davacı tarafından 17/09/2014 tarihli fatura düzenlenerek gönderilen malların kontrol ve muayenesinde; anlaşmaya aykırı olarak kumaş kalitesinin düşük olduğu, ürünler arasında boy ve ebat farklılıkları bulunduğu ve beyaz tişörtlerin, kullanma talimatına uygun olarak çamaşır makinesinde 30 derecede15 dakikalık programda denemeye tabi tutulduğunda, ilk yıkamada kumaşın 2 beden kadar çekerek küçülüp kullanılamaz bir hal aldığını, eşofmanların da benzer şekilde küçüldüğünün açıkça gözlemlendiğini, bu durumun yıkamadan önce, yıkama sırasında ve yıkamadan sonra ayrı ayrı fotoğraflanarak davacı tarafa derhal bildirildiğini, ürünlerin Borçlar Kanunu madde 219’da yer alan “ayıplı mal ” kapsamında olduğunu, malların sipariş üzerine gönderilmesi sebebiyle ele geçmeden muayenesinin yapılması mümkün olmadığından, Türk Ticaret Kanunu madde 23/c ‘de belirtildiği üzere, mallar müvekkiline ulaştıktan sonra gerekli fiziki inceleme ve muayeneleri yapılarak, ayıplı olduğu tespit edilip, yasada öngörülen 8 günlük süre içinde 25/09/2014 tarihli iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, gönderilen malların ayıplı olmasının sorumluluğunun davacıya ait olduğu, müvekkiline hiçbir kusur isnat edilemeyeceğinden, ödeme talebinde bulunulamayacağının bildirildiğini, davacının ihtarname tebliğinden sonra müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığından, takibe itiraz edildiğini belirterek, haksız davanın reddi ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; “.. Davalının iade faturası keserek davacıya bildirimde bulunmasının ” ayıp ihbarı ” olarak kabul edilerek, ayıplı ürünler dışındaki sipariş edilen ürünlerde ayıp bulunmadığından, davacının teslim ettiği siparişlerin bedelini isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakla, ayıpsız ürünlerin bedeli olan 8.200,00 TL için davanın kısmen kabulüne” karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Dairemizin 30/09/2021 tarih ve 2020/410 Esas 2021/1028 Karar sayılı ilamıyla kararın kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkemesine gönderilmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2023 tarihli 2021/734 E- 2023/477 K sayılı kararıyla; “Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 4.105,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına, alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; İstanbul BAM 44. Hukuk dairesi’nin kararında taraflar arasındaki ilişkinin satım sözleşmesi değil, eser sözleşmesi olduğu ve bu kapsamda değerlendirme yapılması gerektiğinin açıklandığını, davacı tarafça tarafların anlaşmasına ve eser sözleşmesine aykırı şekilde ayıplı üretim yapıldığını müvekkilinin amacını karşılamadığını, BAM kararında ürünlerin ayıplı olduğunun kabul edilmesi halinde ayıplı olmayan kısmın elde tutularak, diğer kısmın müvekkiline fayda sağlamayacağınından sözleşmenin tamamından dönülmesi gerektiğinin açıklandığını, davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kısmen red kararı verilmesinin hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili katılmalı istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini ve tazminat taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE; İtirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, davalı vekilinin süresinde ve davacı vekilinin katılmalı olarak istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanun’un 41. Maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2023 yılı için 17.830,00 TL olduğundan, dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmıştır. Dava değerinin 12.305 TL olduğu, istinafa konu edilen miktarın davacı vekili yönünden 8.200 TL, davalı yönünden 4.105 TL olması nedeniyle 25/05/2023 tarihli mahkeme kararı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi HMK’nun 352.maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı ve davalı vekillerinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nın 352/1/b. maddesi gereğince ayrı ayrı USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden taraf vekilleri tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatıran taraflara iadesine, 3- 6100 Sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 4- 6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince iadesine, 6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/11/2023