Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1651 E. 2023/1405 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1651
KARAR NO: 2023/1405
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/07/2023
NUMARASI: 2022/244 E. – 2023/213 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, babasının 1975 yılında zamanın ticaretinin kalbi olan Tahtakale’de kurduğu işletmeden itibaren bronz işiyle uğraştığını, neredeyse 50 yılı bulan bu serüven sürecinde bulunmuş olduğu pazarda tanınmışlık düzeyine ulaştığını, müvekkilinin de aynı şekilde devam ettiğini, karşı tarafın, müvekkilinin karşı tarafın tescil başvuru tarihinden çok önce tasarladığı ve kamuya sunduğu bir takım tasarımlarını hukuka aykırı ve de kötüniyetli olarak kendi adına tescil ettirdiğini, söz konusu tescilden, karşı tarafın, müvekkiline açmış olduğu dava dolayısıyla haberdar olduklarını, karşı tarafın, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/372 esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama içerisinde mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı tarafın 28/11/2014 başvuru tarihli … başvuru numaralı tescilli başvurusunun 4, 10, 12, 20, 26, 27 numaralı tasarımlarının SMK madde 56 çerçevesinde hem yeni olmadıklarının, hem de davalı tarafın hak sahibi olmadığının tespit edildiğini, bilirkişi raporunda karşı tarafın tasarımları ile müvekkilinin tasarımlarının incelendiğini ve de müvekkilinin tasarımlarının tasarlanma tarihlerinin tespit edildiğini, açıklanan sebepler dolayısıyla yeni ve ayırt edici hiçbir unsur, biçimsel, işlevsellik özelliği taşımayan tasarımların yeni ve özgün olmadığını, müvekkili tasarımlarından birebir kopya edildiğini, açıklanan nedenlerle, davalı adına tescilli 28/11/2014 başvuru tarihli … başvuru numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesine konu tasarımlardan 4, 10, 12, 20, 26 ve 27 nolu tasarımların ve varsa başkaca tasarımların tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ayrıca SMK 71.maddesi çerçevesinde tasarım gaspının tespiti ile tasarım hakkından doğan hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla tasarım sahipliğinin müvekkiline devredilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 01/01/1995 yılından itibaren günümüze kadar kapı kolları, kapı menteşeleri, mobilya kulpları, dekoratif aksesuarlar vb.mobilya aksesuarları sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin unvanının, … Ticaret Limited Şirketi olduğunu, müvekkilinin 17/08/2000 tarihinde … Limited Şirketi ibareli markasını TPE nezdinden tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin 28/11/2014 tarihinde … tescil numarası ile kendi üretimi ve ürünü olan kapı kollarını ve pencere kulplarını TPE nezdinde tescillettiğini, davacı tarafın sosyal medya hesaplarında müvekkiline ait tescilli ürünlerin fotoğraflarını “kendi tasarım ve ürünleriymiş gibi” müvekkilinin izni olmaksızın yayınladığını, davacı tarafın işbu hukuka aykırı fiillerinin 6012 ve 6769 sayılı Kanunlara aykırılık teşkil etmesi sebebiyle davacıya ihtarname keşide edildiğini, ancak davacının, hukuka aykırı davranışlarda bulunmaya devam ettiğini, bu nedenle İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/372 esas sayılı dosyası ile tecavüzün tespiti, maddi tazminat, manevi tazminat istemli davanın taraflarınca açıldığını, anılan dosyanın derdest olduğunu, davacı tarafın davayı açmakta menfaati olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin ürünlerinin, tescil tarihinden önce davacı tarafça tasarlandığını kanıtlayacak hiçbir somut delil içermediğinden, işbu hususa ilişkin tecavüz davasında alınan bilirkişi raporunda hiçbir görüş bildirilmediğini, dava konusu tasarımların müvekkiline ait olduğunu, her ne kadar davacı yanın dava dilekçesinde ürünleri 2010 ve 2012 yılından önce tasarladığını ve kamuya sunduğunu iddia etmiş olsa da buna ilişkin hiçbir somut delili dosyaya sunamadığını, işbu iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin 2002 yılından beri işbu ürünlerin tasarımlarını yaptığını ve ürettiğini ve satışa sunduğunu beyanla davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/07/2023 tarihli 2022/244 E- 2023/213 K sayılı kararıyla; Mahkeme dosyası ile İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/372 esas sayılı dosyası birlikte incelendiğinde; Her iki davaya konu tasarım tescil belgelerinin ve tarafların aynı olduğu, işbu davanın konusunun, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/372 Esas sayılı dosyasında talep edilen tasarım hakkına tecavüzün tespiti ile tazminat talebine yönelik olduğu, dosyalardan biri hakkında verilecek sonucun diğerini etkileyeceği, bu hali ile dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dosyanın safahatı da dikkate alındığında dosyanın İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/372 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesi gerektiği” gerekçesiyle; dosyanın İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/372 Esas sayılı dosyası ile hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Her iki davanın türü, delillerin sunulması ve araştırılması prensiplerinin birbirinden farklı olduğunu, mahkemenin birleştirme kararının HMK 30. Madde de düzenlenen, mahkemenin yargılamayı mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğuna ilişkin düzenlemeye, usul ekonomisine aykırı olduğunu, huzurdaki davanın, birleştirilmek istenen davanın mahkemesi tarafından kendilerine süre verilerek açıldığını ve bu davanın bekletici mesele yapıldığını, her ne kadar ayrı ayrı hüküm verilecek olsa dahi aynı anda hüküm verileceğinden, hükümsüzlük kararı kesinleşmeden verilen tazminat hükmü olabileceğinden ve kesinleşmeden icraya konabileceğinden menfaatlerinin zarar göreceğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE; Dava davalı adına tescilli … sayılı çoklu tasarım belgesi 4,10,12, 20, 26, 27 sayılı tasarımların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, tasarımın gasbı nedeniyle tasarım sahipliğinin davacıya devri talepli olarak açılmış, ilk derece mahkemesince, davanın İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/372 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkemenin dava dosyasını, farklı yargı çevresinde bulunan aynı sıfat ve düzeydeki mahkeme dosyası ile birleştirilmesine karar verdiği, birleştirme kararı verilen dosyanın bu davadan önce açıldığı ve birleştirme kararının HMK 166/2 maddesinde düzenlenen usule uygun olduğu, istinaf başvuru yolu açık kararlardan bulunduğu anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde, bu davanın davalısı … Ticaret Ltd. Şti. Tarafından, bu davanın davacısı …-… aleyhine, davacı adına tescilli … sayılı tasarımlar ve tescilsiz tasarımlara tecavüz edildiğinden bahisle tazminat talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Bu davanın hükümsüzlük ve tasarımın gasbının tespiti ve davacıya devri talepli olarak açıldığı, bu davada verilecek kararın, birleştirme kararı verilen 2018/372 Esas sayılı dosyanın sonucunu etkileyeceği, nitekim tecavüz davasında bu davanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, aralarında irtibat bulunduğu, bekletici mesele kararı göz önüne alındığında, usul ekonomisine ve HMK 30. Maddeye aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/07/2023 tarih ve 2022/244 E., 2023/213 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/11/2023