Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1629 E. 2023/1494 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1629
KARAR NO: 2023/1494
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22.06.2023Tarihi Ara Karar
NUMARASI: 2023/418 E. –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … şirketinin müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 500.000,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığını, yine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından da müvekkili şirket hakkında 547.012,51 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalılara karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu çekleri dava dışı … Ticaret Ltd. Şti.’ne keşide ettiğini ancak çeklerin kargoda iken çalındığını, müvekkili tarafından Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/8 Esas sayılı dosyası ile çeklerin iptali için dava açıldığını, çeklerin çalışması ile ilgili olarak Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 2023/395 soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunduklarını, bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE,” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talelerinin, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/418 E. 22.06.2023 tarihli ara kararı ile reddedildiğini, HGK kararı uyarınca, lehdarın imzasının sahte imza olması ve ciro zincirinin düzgün olmaması (ciro zincirinin kopuk olması) nedeniyle davalıların müvekkil şirkete başvurma /icra takibi başlatma hakları bulunmamakta, müvekkilin davalılara borcu bulunmadığını, keşide edilen çeklerin dosyaya sunulduğunu, çek vade tarihlerinde …’e ödemiş olup hiçbir borcu kalmadığını, çeklerin çalındığı için müvekkilin borcunu vadesinde ödeyemediğini, davalılardan … Ticaret A.Ş. söz konusu ödemeden men şehlerini görmüş olmasına karşın her iki çek hakkında ayrı ayrı takip başlatdığını, çalınarak lehdar yerine sahte imza atılarak tedavüle çıkarılan çekler nedeniyle haksız icraya verilen müvekkilin ticari işlerinin haciz uygulanması halinde aksaması için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında başlatılan icra takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekliliğini, çalınarak lehdar yerine sahte imza atılarak tedavüle çıkarılan dava konusu çekler nedeniyle haksız olarak icraya verilen müvekkilin ticari işlerinin haciz uygulanması halinde aksamaması ve zarara uğramaması için takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında başlatılan icra takiplerinin durdurulması için, %115 teminat karşılığında takip dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava İİK 72/1 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 500.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 547.012,51 TL asıl alacak üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip konusu çeklerin dava dışı … Şti.’ne keşide edildiğini ancak kargoda çalındığını beyanla başlatılan icra takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, “dava konusu ihtilafta davacı keşideci, lehdarın ciro imzasının lehdara ait olmadığı hususuna dayanmıştır. Ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzası sahte olsa bile bu durumun ciro silsilesinde görünüşte bir kopukluğa neden olmayacağı “imzaların istiklali” ilkesi gereği kambiyo senedinden sorumluluğun devam ettiği ” gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İİK 72/ 2 maddesi gereği , İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasında , talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İİK 72/3 maddesi gereği, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür.Somut olayda, eldeki davanın davalı tarafından başlatılan icra takiplerinden sonra açıldığı, davacı vekilinin tedbir talebinin icra takiplerinin durdurulması olduğu, İİK 72/3 maddesindeki yasal düzenleme karşısında icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına yasal olanak bulunmadığı, İİK 72/3 maddesine uygun bir tedbir talebinin ise ilk derece nezdinde ileri sürülmediği, takip alacaklısının yetkili hamil olup olmadığı, davacı keşidecinin takip konusu çeklerden dolayı borçtan sorumlu olup olmadığı, lehtara yapılan ödemenin hukuki sonuçlarına dair iddia ve istinaf sebeplerinin mahkemece değerlendirilmesi gereken hususlar olduğu , tüm bu nedenlerle mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde, İİK 72/3 maddesine uygun şekilde %115 teminat karşılığında, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine dair ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de, bu talebin öncelikle ilk derece mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, istinaf aşamasında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen bu yeni talebin ileri sürülemeyeceği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.06.2023 tarihli ve 2023/418 E. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2023