Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1575 E. 2023/1301 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1575 Esas
KARAR NO: 2023/1301
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 21/06/2023 ara karar
NUMARASI: 2023/66 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 1929 yılında kurulduğunu, ilki 1988 yılında WIPO nezdinde olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde tescil ettirdiği “…” markasını başta “yüzük, pin, kemer, şapka, çanta gibi aksesuarlar; spor ayakkabı, bot, ayakkabı, sandalet; elbise, iç çamaşırı, etek, ceket, pantolon, mayo, tişörrt, bluz gibi kıyafetler; duvar kağıdı, döşemeler, ayaklı tepsi ve dekoratif ev eşyalarının” satışı hizmetleri üzerinde olmak üzere, Türkiye de dahil olmak üzere dünya çapında uzun yıllardır kullandığını, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu “…” markasının sektöründe yüksek bir bilinirliğe sahip, tanınmış bir marka olduğunu, müvekkilinin marka başvurusuna karşı davalı tarafından gerçekleştirilen itiraz vesilesi ile, işbu davada hükümsüzlüğü talep edilen, davalı adına TPMK nezdinde 18,25 ve 35 sınıftakı ürün ve hizmetler için 28/09/2009 tarihinde başvurulan … sayılı “…” marka tescili ve yine 35.sınıftaki hizmetler için 10/11/2011 tarihinde başvurulan … sayılı “…” marka tescilinden haberdar olduğunu, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu … markalarının kullanımının, davalıya ait … sayılı “…” ve … sayılı “…” marka tescilleri ve … sayılı “…” marka başvurusu aleyhine tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediğinin tespiti ile davalı tarafından müvekkili aleyhine yaratılan muarazanın men’ine, davalı adına TPMK nezdinde tescilli … sayılı “…” ve … sayılı “…” markalarının tescilli oldukları tüm mal ve hizmetler yönünden tamamen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalıya ait …, … tescil numaralı ve … sayılı markalarının , davalı tarafından dava sonuçlanıncaya kadar haksız surette müvekkilinin aleyhine ileri sürülmesinin önlenmesi için için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıya ait hükümsüzlüğü ve kullanmama sebebiyle iptali talep edilen markaların dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devirlerinin önlenmesine yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2023 tarihli 2023/66 E sayılı ara kararıyla; “Davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı markanın devrinin önlenmesi talebi yönünden, takdiren 10.000,00 TL (OnBinTL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde kabulü ile;-Davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen … sayılı marka tescil belgeleri davalı adına kayıtlı ise, 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından TPMK sicil kaydına tedbir konulmasına, 8-Davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı markanın devrinin önlenmesi talebi yönünden, takdiren 10.000,00 TL (OnBinTL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde kabulü ile;-Davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen … sayılı marka tescil belgeleri davalı adına kayıtlı ise, 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından TPMK sicil kaydına tedbir konulmasına, 9-Davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı 2011/91253 tescil numaralı markanın davacı tarafa karşı kullanılmaması yönünden, takdiren 100.000,00 TL (YüzBinTL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde kabulü ile;-Davalının … tescil numaralı markadan doğan haklarını davacıya karşı ileri sürmesinin dava sonuna kadar tedbiren engellenmesine,10-Davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı markanın davacı tarafa karşı kullanılmaması yönünden, takdiren 100.000,00 TL (YüzBinTL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde kabulü ile;-Davalının … tescil numaralı markadan doğan haklarını davacıya karşı ileri sürmesinin dava sonuna kadar tedbiren engellenmesine,11-Davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı … başvuru numaralı markanın davacı tarafa karşı kullanılmaması yönünden, takdiren 100.000,00 TL (YüzBinTL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde kabulü ile;-Davalının … başvuru numaralı markadan doğan haklarını davacıya karşı ileri sürmesinin dava sonuna kadar tedbiren engellenmesine” karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili 02/05/2023 tarihli itiraz dilekçesi ile, SMK 159 kapsamında bir ihtiyati tedbir kararının ancak ve ancak marka hakkına sahip olan kişi lehine verilebileceğini, müvekkili şirketin davaya ve tedbire konu markanın 2009 yılından beri sahibi olduğunu, bu marka hakkı kapsamında çeşitli imalat ve satışlarını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin, 14 senedir sahibi olduğu bu markanın büyümesi ve değer kazanması için yoğun bir mesai ve emek harcadığını, markanın ekonomik değeri için markanın devri ya da üçüncü bir kişiye lisanslanmasının hiçbir zaman gündeme gelmediğini, davacının beyanlarının birbiriyle çeliştiğini, gerçek hak sahibi olan kimsenin marka haklarını satın almak için bir başka kişiye başvurmayacağını, ancak davacının, müvekkili şirkete marka haklarını satın almak için teklifte bulunduğunu ikrar ettiğini, bu nedenlerle mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/06/2023 tarihli 2023/66 E sayılı ara kararıyla; “Mahkemece verilen, davalının … tescil numaralı, … tescil numaralı ve … başvuru numaralı markaların davacı tarafa karşı kullanılmaması yönünden yapmış olduğu itiraz yönünden uyuşmazlık konularının yargılamayı gerektirmesi ve tedbirin aynı şekli ile devamını gerektirecek hukuki dayanakların mevcut durum ile değiştiği, ters teminat yolu ile devamının, tarafların hak ve menfaatlerini dengeleyici mahiyette olacağı” gerekçesiyle; Davalı yanın mahkemece verilen davaya konu markaların devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararına yapmış oldukları itirazların ayrı ayrı REDDİNE,-Davalı yanın Mahkemece verilen davaya konu markaların dava sonuçlanıncaya kadar davacıya karşı kullanılmaması ve ileri sürülmemesi yönündeki tedbirin tamamen kaldırılması talebinin REDDİNE, söz konusu tedbir hakkında ters teminata hükmedilmesine, ters teminat miktarının her bir marka için 100.000 TL olarak belirlenmesine, ters teminatın yatırılması için iş bu kararın tefhim tarihinden itibaren davalı yana 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen süre kesin olduğu için bu süre sonunda her bir marka için 100.000’er TL’den toplam 300.000 TL ters teminat yatırıldığı takdirde söz konusu tedbir kararının kaldırılmasına aksi halde devamına” karar verilmiştir.Davalı vekili 03/07/2023 tarihli dilekçesi ile, müvekkiline ait olan … tescil numaralı “…” markası üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması için 100.000 TL ters teminatın, mahkeme veznesine depo edildiğini beyanla; … tescil numaralı “…” markası hakkındaki tedbirin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemenin.06/07/2023 tarihli ara kararıyla; mahkemece verilen 21/06/2023 tarihli karar gereği davalı vekilince … tescil numaralı markası ile ilgili 100.000,00 TL teminatın süresi içerisinde yatırıldığı gerekçesiyle; 29/03/2023 tarihli davalının … tescil numaralı markasının davacı tarafa karşı kullanılmaması yönündeki tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili lehine verilen tedbir kararının, tek bir marka yönünden cüz i bir teminat karşılığında kaldırılmasının hatalı olduğunu, bu durumun ihtiyati tedbirin veriliş amacı ve özüne aykırı bir durum olduğunu, davalının kötü niyetli markalarından en geniş mal ve hizmeti içerir tek bir markaya dair tedbirin kaldırılmasını sağlayarak, tüm tedbirin bertaraf edilmeye çalışıldığını ve davalının kanun yollarını dolandırdığını, davalının müvekkiline karşı kullanılmamasını istedikleri markaların tümünün 35. Sınıfta örtüştüğünü, davalının 35. Sınıf dışında 18 ve 25. Sınıfları da kapsayan en geniş kapsamlı … sayılı markasını seçerek teminat yatırdığını ve bu markayı müvekkiline karşı ileri sürebilecek hale geldiğini, müvekkilinin kullanımlarının sadece giyim ve aksesuar ürünleri başta olmak üzere 35. Sınıfta satış hizmetlerine yönelik olduğunu, mahkemenin teminatı arttırması gerektiğini .-Mahkemenin müvekkili lehine verilen tedbirin kaldırılması için “Uyuşmazlık konularının yargılamayı gerektirmesi ve tedbirin aynı şekilde devamını gerektirecek hukuki dayanakların mevcut durum ile değiştiğine” yönelik gerekçesinin isabetsiz olduğunu, dosyada bu gerekçeyi haklı kılacak somut gerekçe ve açıklama bulunmadığını.-Müvekkilinin davalı markasının SMK 6/9 maddesi (kötüniyet), SMK 6/4 maddesi (müvekkilinin markalarının Paris Sözleşmesine üye ülkelerde tescilli ve tanınmış olması) ve SMK 6/6 kapsamında müvekkilinin önceki tarihli alan adı ve ticaret unvanında kullanması sebeplerine dayandığını, SMK 6/9 ve 6/4 maddelerine dayalı hükümsüzlük incelemesinde hükümsüzlük talep edenin Türkiye’de kullanımına ilişkin herhangi ispat gerekmediğini, davalının üç kelimelik marka tescilini tesadüf ile açıklayamayacağını, kötüniyetli tescil konusunda aşikarlık bulunduğunu.-Davalının marka kullanımını ispat yönünden birkaç adet fatura sunmuşsa da alıcı … Ltd. Şti.’nin davalı ile bağlantılı olduğunu, davalı ile kurucularının aynı gerçek kişi … olduğunu, faturaların kullanmama nedeniyle iptal davası açılacağını düşünerek sonradan düzenlendiğini, miktar olarak ciddi kullanımı ispat edemediğini.-Müvekkili lehine hükmedilen tedbirin afaki iddialarla kaldırılmasının müvekkilini telafisi imkansız zararlara uğratacağını, müvekkili lehine ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, müvekkilinin … markasının tanınmışlığını ve bilinirliğini gösteren delillerin, 2004-2022 yıllarında müşterilerine düzenlenen faturalarda kullanıldığını gösterir delillerin dosyaya sunulduğunu.-Davalı markaları ile müvekkilinin alan adı ve ticaret unvanından doğan haklarının zarar gördüğünü, müvekkilinin “www…com” alan adının 17/12/1999 tarihinde tescil edildiğini, web sitesinin Türkçe dilini de içerdiğini, Türkiyede’de müşterilerine hizmet verdiğini. -Davalının markaları ciddi bir şekilde kullanmadığından iptal koşullarının oluştuğunu, davalının muhtemel bir zararı ve korunması gereken bir menfaatinin bulunmadığını beyanla, mahkemenin 21/06/2023 tarihli ara kararının kaldırılarak, davalı markalarının dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili aleyhine ileri sürülmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 07/09/2023 tarihli katılmalı istinaf dilekçesi ve davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını, tedbir koşullarının oluşmadığını, tedbirin ölçülü olmadığını, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığını istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, uzun süredir müvekkili adına tescilli markasının ters teminatla kaldırılmasının hakkaniyetli olmadığını, teminatsız olarak tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin markaların devrini hiçbir zaman düşünmediği için devrin önlenmesi tedbirinin isabetli olmadığını beyanla, teminatsız olarak tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;TPMK’dan celp edilen tescil kayıtlarından; 10/11/2011 başvuru tarihli … sayılı “…” markasının 35. Sınıfta, 28/09/2009 başvuru tarihli … sayılı “…” markasının 18/25/35. Sınıflarda davalı adına tescilli olduğu … başvuru numaralı 35. Sınıfta “…” markasının davalı adına başvuru aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE;Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin davalı vekiline 24/07/2023 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati tedbire ilişkin süreler 6100 Sayılı HMK 103/1-a maddesi gereğince işleyeceğinden, katılmalı istinaf başvurusunda bulunma süresinin son gününün 07/08/2023 tarihinde dolduğu, davalı vekilinin 07/09/2023 tarihli katılmalı istinaf başvurusunun süresinden sonra yapıldığı anlaşılmakla, HMK 352. Madde gereğince başvurunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacının “…” markasının gerçek hak sahibi olduğunu, 1988 yılından beri İtalya’da ve dünyanın birçok ülkesinde markasının tescilli olduğunu, 2009 yılından daha önce markanın Türkiye’de kullanıldığını ileri sürdüğü, en eskisi 2005-2006 yılları ve devam eden yıllara ait Türkiye’de satışlara ilişkin fatura örneklerini ibraz ettiği, davacı markasının tanınmışlığı ve davalı markalarının kötüniyetli tescil edildiği iddiasında bulunduğu, davalının sistematik olarak üçüncü kişilere ait markaların aynısını tescil ettirdiğinin ileri sürüldüğü, markaların ciddi kullanımının bulunmadığından bahisle iptalinin talep edildiği ve markaların müvekkiline karşı kullanılmaması yönünden ihtiyati tedbir talep edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince her bir marka yönünden 100.000 TL teminatla davalı markalarının davacıya karşı kullanılmaması yönünde ihtiyati tedbir ve 10.000 TL teminat karşılığında devrin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalının itirazı üzerine mahkemece, davalı tarafça her bir marka yönünden 100.000 TL teminat yatırılması halinde tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, davalı tarafça her bir marka yönünden 100.000 TL teminat yatırmak yerine, sadece 100.000 TL teminat yatırarak 18/25 ve 35. Sınıfta tescilli … sayılı marka yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalının hükümsüzlüğü istenen markalarının üçünün de “…” ibareli olduğu, davacının 35. Sınıfta markanın önceye dayalı hak sahibi olduğunun, markanın tanınmış olduğunun ve Türkiye’de davalı markalarının tescil tarihinden önce kullanıldığının, ticaret unvanının davalı tarafça marka olarak tescil ettirildiğinin ileri sürüldüğü, bu aşamada tanınmışlık ve önceye dayalı hak sahipliği yönünden dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmadığı, davacı ticaret unvanının tescil tarihine ilişkin belge sunulmadığı ancak ibraz edilen 2004-2006 tarihli fatura örneklerinde, Türkiye’deki firmalara yapılan giysi emtiaları satışı faturalarında ticaret unvanının ve markanın kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumda davalı markalarının davacıya karşı kullanılmaması yönündeki ihtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu göz önüne alınarak itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece itirazın kabulüne karar verilmesi ve tek bir marka yönünden teminat yatırıldığı halde, üç marka yönünden sonuç doğuracak şekilde tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin 21/06/2023 tarihli kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin tedbir kararına itirazının reddine, ihtiyati tedbirin devamına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından HMK 352. madde gereğince USULDEN REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,3- Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/06/2023 tarihli 2023/66 E sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4-Davalı vekilinin mahkemenin 29/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazının REDDİNE, tedbir kararının devamına,5- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6-İstinaf talebin usulden ret olduğundan davalı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya iadesine,7-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 890,00 TL’nin ileride haksız çıkan taraftan tahsiline, 8-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,9- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,10- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,11- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 2004 Sayılı İİK’nın 258/(3). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023