Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1539 E. 2023/1366 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1539
KARAR NO: 2023/1366
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2023
NUMARASI: 2023/718 E. – 2023/722 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen vadesi geçmiş kambiyo senedi nedeniyle alacaklı olduğunu belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “TALEBİN KABULÜ İLE, Alacaklının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, Alacağın % 15 oranında 7.500‬-TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun alacaklı tarafından 10 gün içerisinde Mahkememiz veznesine teminat olarak yatırılmasına,yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kalkmasına, Teminat yatırıldığında kararın süresinde infazı için İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın 20/06/2017 tarih ve 2017/13532 muh sayılı yazısı gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına gönderilmesine,” karar verilmiştir. 05.09.2023 tarihli ek kararı ile yetki itirazının kabulüne İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Eden … yönünden 17.07.2023 tarihli, 2023/718 D.İş -2023/722 K. sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dışı faktoring müşterisi ile müvekkil şirket arasında faktoring sözleşmesi akdedildiği, yapılan sözleşme gereği davalı/borçluya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, bu finansman karşılığında, dava konusu çek ekte sunulan faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, üvekkil şirket, 6361 sayılı yasanın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle dava konusu çeki iktisap ettiğini, müvekkil şirket, kendisine finansman sağlanması talebi ile başvuran müşterisinin taleplerini gerekli yasal prosedürleri ve yükümlülüklerini yerine getirerek karşıladığını, davaya konu çekte itiraz eden ile söz konusu çek lehtarı arasında ticari ilişki olduğu hususu dielekçesinde beliritildiğini, Müvekkilin başkaca bir hususu araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, itiraz eden tarafından, diğer davalı ile aralarındaki kişisel ve sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan şahsi defilerin müvekkile karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, müvekkil şirket, fatura konusu alacağın ödeme vasıtası olarak çeki iktisap etmiş olduğundan ve bu durum 6361 sayılı kanuna uygun bir hareket olduğundan çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini, ve çeki iktisabında ağır kusur bulunmadığnı, müvekkil kanuna ve şekle uygun olan ciro silsilesi uyarınca söz konusu çekin yetkili hamili olduğunu, her ne kadar itiraz eden borçlu çek bedelini ödeme yasağı kararı alan dava dışı şahsa ödediğini iddia etmişse de, müvekkile karşı ikame edilen bir dava olmadığı gibi herhangi bir menfi tespit ya da istirdat kararı bulunmadığını, her ne kadar tarafa tebliğ edilmemişse de, borçlunun itiraz ettiği şekilde bir karar olması da müvekkil baklımından önem azr etmeyeceğini, zira çek müvekkil çeki hukuka uygun şekilde iktisap etmiş olup çeki kaybettiğini iddia eden tarafın müvekkil şirkete karşı menfi tespit ya da istirdat davası ikame ederek buna ilişkin bir karar alması gerektiğini, çekte borçlunun imzası bulunmadığını, müvekkilim tamamen hukuk sınırları içerisinde dava konusu çeki iktisap etmiş, çekin karşılıksız çıkması üzerine yasal hakkını kullanarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, itiraz eden borçlu ciro silsilesi uyarınca yetkili ciranta olup yine müvekkil de gerek şeklen gerek hukuken yetkili hamil olduğunu, bu nedenle müvekkilin alacağa bağlı hakları hukuka uygun olarak kullanıldığını, itiraz eden borçlunun ise müvekkile karşı sorumluluğu devam etmekte olup, tarafa yapılmayan ödeme işbu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına hukuki gerekçe olamayacağını, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından takibe konulmuştur. İcra takibinde karşı tarafın müvekkilin banka hesaplarına haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep etmesi neticesinde müvekkilin banka hesaplarına ve araçlarına haciz konulduğunu, müvekkilin banka hesaplarına konulan haciz müvekkiller tarafından, banka çalışanlarıyla yapmış olduğu şifahen görüşmeler sonucunda 04.08.2023 tarihinde öğrenildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden karşı taraf mahkemede ihtiyati haciz kararı alabilmek için dilekçesi ekinde alacaklı olduğunu kanıtlamak amacıyla bir takım çekleri delil olarak sunduğunu, tarafca İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas icra dosyasına karşı İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2023/498 Esas Sayılı dosyasında hem yetki itirazında bulunulmuş hem de borca ve imzaya itiraz edildiğini, karşı tarafın (ihtiyati haciz talep eden şirketin) müvekkilden herhangi bir alacağı bulunmadığını, bu sebeplerle davacı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Talep karşılıksız kalan çek nedeniyle ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz isteyen vekili 14.07.2023 tarihli dilekçesi ile;… Bankası Nusaybin Şubesine ait … seri no’lu 50.000,00 TL’lık 30.06.2023 keşide tarihli takibe konu çek nedeniyle borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 17/07/2023 tarih ve 2023/718 D. İş Esas, 2023/ 722 D. İş Karar sayılı kararı ile, %15 teminat karşılığında talebin kabulüne karar verilmiş, ihtiyati haciz kararına karşı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlu … vekili tarafından mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş, itiraz üzerine mahkemece 05.09.2023 tarihli ek kararı ile “muhatap bankanın bulunduğu yerin Nusaybin, çekin keşide yerinin ve itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Nusaybin olduğu, diğer borçlunun yerleşim yerinin Bursa olduğu, ihtiyati haciz talep eden ile itiraz eden arasında faktoring ilişkisinin de olmadığı, Mahkememizin yetkili olmadığı” şeklindeki gerekçe ile yetki itirazının kabulüne İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Eden … yönünden 17.07.2023 tarihli, 2023/718 D.İş -2023/722 K. sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK’nın 258/1. maddesinde, ihtiyati hacizde yetkili mahkeme konusunda aynı kanunun 50. maddesine atıf yapıldığından, İİK.’nun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde, HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek HMK’ya atıfta bulunulmuştur. Bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Mahkemenin yetkisine itiraz, ihtiyati hacze itiraz nedenlerinden olup, İİK’nun 265.maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda, İhtiyati hacze konu, … Bankası Nusaybin Şubesine ait …059 seri no’lu 50.000,00 TL’lık 30.06.2023 keşide tarihli , hamiline düzenlenen çekin muhatap bankaya ibraz edildiği, çekin karşılıksız kaldığı , alacaklının kendi yerleşim yeri ve faktoring sözleşmesindeki yetkili kılınan mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ihtiyati haciz kararı İstanbul Mahkemelerince verilmiş olduğu görülmektedir. İhtiyati hacze konu edilen çek muhatap bankaya ibraz edilmiş ve çek karşılıksız kalmış ise de; Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1.madde hükmü uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Çekin ibrazının borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla çekin bankaya ibrazıyla borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarak da çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı yoktur. Yine kambiyo senetlerinde ve bu bağlamda çekte hak doğrudan doğruya çeke ait kayıtları ihtiva eden evrakta tecessüm ettiği için çekteki borcu tek başına para borcu sayma olanağı da yoktur. Bu yönüyle çekin ibrazı ile aramanın tüketildiğinden bahisle, TBK’nun 89/1 maddesine göre çekteki borcun götürülecek borç olduğunu kabul etme imkanı bulunmamaktadır. Öte yandan, HMK nun 17. maddesinde yer alan yasal düzenleme ile tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK nun 7/1. maddesine göre, davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir/ ihtiyati haciz talep edilebilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) mahkemeden talepte bulunulması / takip yapılması hali içindir.Borçlulardan biri için özel yetkili bir mahkemede talepte bulunulması halinde HMK.’nun 7. maddesinin 1. cümlesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda, ihtiyati haciz talep edenin diğer borçlu … şirketi ile düzenlenen factoring sözleşmesi ile taraflar arasındaki ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davacının kendi ikametgahı ve sözleşmeye göre yetkili İstanbul Mahkemesinden talepte bulunmuş ise de, İstanbul mahkemelerinin sözleşme gereği özel yetkili yer olduğu , ancak İstanbul mahkemelerinin diğer borçlunun yerleşim yeri (BURSA) itibariyle genel yetkili mahkeme niteliğinin bulunmadığı, dolayısıyla yetki sözleşmesinin tarafı olmayan itiraz eden borçlu yönünden yetki sözleşmesinin bağlayıcı olmadığı, yetki itirazında bulunabileceği, yukarıda yer verilen yetkiye ilişkin seçimlik yerlerden hiçbirinin İstanbul adliyesi yargı sınırları içerisinde bulunmadığı, yetkisiz mahkemeden ihtiyati haciz kararı alındığı anlaşıldığından itirazının kabulü yönündeki mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2023 tarih ve 2023/718 E. 2023/722 K. sayılı kararına karşı İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcı ihtiyati haciz talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/11/2023