Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1506 E. 2023/1304 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1506
KARAR NO: 2023/1304
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 22/08/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/171 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi ile, “…” ibareli markanın TPMK nezdinde … sayı ile müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin sektöründe kaliteli bir hizmet verme şiarıyla yola çıkarak, üretimini eşi ile birlikte gerçekleştirdikleri tatlılar ve yöresel kahvelerin sunumu ve satışını TPMK nezdinde müvekkili adına tescilli olan mezkur marka ile gerçekleştirdiğini, ancak davalının TPMK nezdinde … sayılı … ve … sayılı … markaları ile TPMK nezdinde marka tescili gerçekleştirdiğini, bu tescillerin ve müvekkilinin marka tescili kullanılarak gerçekleştirilen üretim ve tanıtım faaliyetlerinin müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, kullanımların tedbiren durdurulmasını ve önlenmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/08/2023 tarihli 2023/171 E sayılı ara kararıyla;Davacının iddialarını ispata elverişli delil sunmadığı, ihtiyat tedbir talebinin HMK 389 ile SMK 159 ve devamı maddelerinde aranan yaklaşık ispat koşulu oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının markasının TPMK nezdinde 30. Hizmet sınıfında tescilli olmasına rağmen, şubelerinde tescilli olmadığı halde yiyecek, içecek hizmeti de vermeye ve gelir elde etmeye devam ettiğini, müvekkilinin müşterilerin davalı işyerini davacı işyeri sanarak, aldıkları hizmete ilişkin müvekkiline geri dönüş yapması ve sosyal medyada müvekkilini etiketlemesi ile bilgi sahibi olduğunu, müvekkilinin yaptığı araştırma ile kendisinden sonra alınmış tescili bulunduğu ve şubelerinde yalnızca tescili bulunan üretim faaliyetlerinin değil; davacının tescili bulunan çeşitli yöresel kahvelerin de satışının gerçekleştiğini tespit ettiğini, mahkemenin eksik inceleme ile tedbir talebinin reddine karar vermişse de;dava dilekçesi ekinde, müvekkilinin sahibi bulunduğu … adlı markanın tescil bilgileri, davalının adına tescilli markaların tescil bilgileri, işletmelerde kahve satışı gerçekleştirildiğine ve usulsüz olarak franchise verilmeye devam edildiğine ilişkin ekran görüntülerinin mevcut olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davacı ve davalı markaları arasında şekil ve isim yönünden farklılık bulunduğunu, her iki şirketin marka kullanma şekilleri incelendiğinde grafik, logo, görsel unsurlar, yazı karakteri, kompozisyonu ve diğer karakteristik unsurlar bakımından iltibasa sebebiyet verecek şekilde olmadığını, karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin waffle ürünleri üzerine üretim yaptığını ve markalarını yiyecek, içecek , pasta , fırıncılık, şekerlemeler vb. çok geniş bir alanda tescil ettirdiğini, müvekkilinin her türlü tatlı, şekerleme, içecek konusunda üretim yapma ve bu alanda tüketiciye hizmet sunma yetkisinin bulunduğunu, müvekkiline ait https://….com/ internet sitesi ziyaret edildiğinde, özellikle waffle üretimi konusunda 30 ‘dan fazla şubesi ile üretim ve hizmet yaptığının görüleceğini, davacı tarafın ise … adlı markasını sadece yiyecek içecek sağlanması hizmetlerinde tescil ettirdiğini, kahve ve çayın yiyecek içecek sektöründe kullanılan ürünler olup özel tescilinin gerekmediğini, somut deliller ortaya konmadan tedbir talebinde bulunulduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK’dan celp edilen marka tescil kayıtlarından; 07/10/2019 başvuru tarihli 43. Sınıfta … başvuru numaralı … şekil markasının davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.Hükümsüzlüğü istenen … sayılı … markasının 30. Sınıfta ve 43. Sınıfta 07/01/2022 başvuru tarihinden itibaren ve … sayılı …+ şekil markasının 30. Sınıfta 29/10/2022 tarihinden itibaren davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE; Marka hükümsüzlüğü ve davacı markasına tecavüzün tespiti, meni ve refi talepli davada, davacı vekilinin davalının markalarını tescil sınıfı dışında, müvekkilinin markası ile karışıklığa yol açacak şekilde kullandığının ileri sürülerek, tüm şube ve ürünlerinde kullandığı … ismine ilişkin tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.6769 Sayılı SMK 159. Madde ve HMK 389. Madde vd. hükümleri gereğince, davacının ihtiyati tedbir talebini haklı gösterecek ve yaklaşık ispatı gerçekleştirecek somut delillerini ibraz etmesi gerekmektedir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde, bir takım fotoğraflar sunulduğu anlaşılıyorsa da, sunulan görüntülerin davalı şubelerine ait olup olmadığının anlaşılamadığı gibi, davacı vekilinin davalı adreslerinde yada davalı internet sitesi üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin delil tespit talebinin de bulunmadığı, davadan önce yaptırılmış delil tespiti ve alınmış bilirkişi raporunun da ibraz edilemediği, bu durumda, tecavüze konu fiillere ilişkin belirsizlik bulunduğundan, mahkemece yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığından bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/08/2023 tarih ve 2023/171 E. Sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/11/2023