Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1483 E. 2023/1362 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1483
KARAR NO: 2023/1362
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 15/06/2023 Tarihli (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/99 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi ile, TPMK nezdinde … sayılı “… ” , … sayılı “… ” , … sayılı “…” ve … sayılı “…” ibareli markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, davalı tarafça müvekkilinin mezkur tescillere konu markaları iltibas yaratacak şekilde internet siteleri, sosyal medya hesapları ve benzeri ortamlarda kullandığını, söz konusu eylemlerin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, ihlal teşkil eden eylemlerin gerçekleştirildiği internet sitelerinde söz konusu içeriklerin kaldırılmasını, aksi halde erişimin engellenmesini ve tecavüz teşkil eden eylemlerin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin … sayılı “… “, … sayılı “…”, … sayılı “…” ve … sayılı “…” ibareli markalar yönünden 200.000,00 TL nakdi veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu teminat ile KABULÜNE, Davalı tarafça https://…/, https://…-/… ile Https://… , sosyal medya hesapları ile https://www.youtube.com/… adreslerinde davacı adına … sayılı “… ” , … sayılı “…” … sayılı “…” ve … sayılı “…” ibareli markalara yönelik kullanımların iki hafta içerisinde kaldırılmasına, aksi takdirde bu sitelere erişimin tedbiren engellenmesine, Davalının, davacı adına … sayılı “… ” , … sayılı “…” , … sayılı “…” ve … sayılı “…” tescil numaralı markalar koruma kapsamındaki ürünleri imalinin, satışının ve dağıtımının, ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının, tabelada, levhalar, dış camlar ve iş yeri içerisinde kullanılmasının, önlenmesine, tecavüz teşkil eden ürünler ile bu ürünlerin imal edildiği kalıpların tedbiren toplatılarak yed-i emine teslimine, tabela, levha, dış camlar üzerinden mezkur markaların silinmesine, üzerinde anılan ürün ve herhangi bir şekilde görüntüsü bulunan karşı tarafa ait ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari öevrak üzerinde kullanmasının tedbiren önlenmesine, bu şekilde bastırılmış olan materyalin bulundukları yerlerde tedbiren el konulmasına, ” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri:Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir talebine işkin olarak davalı tarafından sunulan ve yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde değerlendirmeye elverişli, sunulmuş delillerin dava dosyasında yer almadığının görüleceğini, dava konusu markaların ürünlerini tercih eden tüketici grubunun belirli kesim olduğu ve bu kesimin de bilinçli hareket ettiği, her iki markayı ve özelliklerini verdikleri hizmetleri dahi araştıracakları, bu kapsamda müvekkil şirketin kullanımı ve davacının markalarının, ilgili tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline konu olamayacağı konusunda kanaatin oluştuğunu bu nedenle tecavüz teşkil eden herhangi bir fiilin gerçekleşmediğini, davacı markaları incelendiğinde 19 ve 20. Sınıflarda tescilli oldukları görüldüğünü, ilgili sınıfta tescilli markaların ayırt edici unsurlarının ““…, …, …, …” ibaresi olduğu gözetildiğinde” ayırt edici niteli marka” olduğu kanaati oluşturduğunu, müvekkilin kullandığı ibare, İtalyanca ve İspanyolca dilinde “…” (beton) anlamına gelen kelimeden türetilerek, ibarenin sonuna … eklenerek davacının markalarından belli oranda ayrıldığını, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil adına tescilli … sayılı “…”,… sayılı “…”,… sayılı … ve … sayılı … ibareli markalardan doğan hakları ihlal eder şekille … ibaresini müvekkilin markasının tescilli olduğu aynı emtia için kullanması, ürünlerini … ibaresi ile satışını ve pazarlamasını yapması, sözkonusu ibareyi internet alanında, sosyal medya hesaplarında kullandığı, bu kullanımla yetinmeyerek müvekkilin … isimli ürünlerinin kullanıldığı KIBRIS’TA YER ALAN BİR VİLLADA yaptığı projesine ait resimleri kendi ürünlerinin kullanıldığı gibi bir izlenim vermek için sosyal medya hesaplarında yer vererek ayrıca haksız rekabet işlemesi nedeniyle davalı aleyhine huzurdaki dava ikame edildiğini, dava ikame edilirken davalı tarafın kullanımlarının internet sitesinde tespit edilerek söz konusu kullanımların müvekkili markasından doğan hakları ihlal edecek nitelikte olup olmadığı hususunda bir bilirkişi raporu aldırılması ile birlikte raporda İltibasın tespiti durumunda müvekkil lehine kullanımların dava sonuna kadar engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesi talep edildiğini, davalı tarafından kullanımına konu olan markanın beton anlamına gelen … sözcüğünden türetildiği iddiasına da itibar etmek mümkün olmadığını, davalı kullanımı olan “…” ibaresinin “…” sözcüğünden ziyade müvekkilin “…, …, …, …” ibareli markalarınadaha fazla yanaştığı, bu markaların bir serisi olduğu izleniminin daha fazla olduğunu eğer davalı … ibaresine benzer bir ibareyi kullanmak isteseydi daha farklı bir kullanımın ortaya çıkacağını, “…”ibaresinin sesçil ve görsel açıdan “…” ibaresinden farklı olduğunu müvekkilin “…, …, …, …” ibareli markaları ile iltibas yaratacak şekilde bir benzerlik gösterdiğini, karşılaştırmaya konu markalar arasında, markaların telaffuzları nedeniyle kulakta bıraktıkları seste benzerlik olması halinde işitsel benzerlikten söz edilecektir. Somut durumda taraf markaları incelendiğinde, kelimelerin görünüş, telefuz ve genel fonetiği iltibasa neden olacak derecede benzer olduğunu, davaya konu markada … ibaresi önüne “…” hecesi getirilmesinin planlı olduğunu, müvekkil markaları ile aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olan … ibaresi nitekim markanın telefuzu sırasında da vurucu unsur … ibaresi olduğunu, piyasada da bilinen bir marka haline gelen müvekkile ait … ibareli marka ile iltibas yaratacak derecede benzer olan … ibareli kullanımın iyetli olmadığını, müvekkilin instagram sayfasında yer alan ve müvekkilin … ürünün kullanıldığı kıbrıs’ta yapılan bir projeye ait görseline kendi sitesinde yer verilerek kendi … markasının kullanıldığı imajı verilmiştir. – bu durum davalının müvekkil markaları ile iltbas yaratma amacını açık ve seçik ortaya koyduğu gibi ayrıca haksız rekabet teşkil ettiğini, bilirkişi raporunda “…” “…” “…” “…” ibareli markalar ile davalı tarafından kullanımı gerçekleştirilen … ibaresi iltibas yaratcak şekilde benzer olup sözkonusu marka müvekkilin seri markalarından olduğu izlenimi oluşturacağı belirtildiğini,. nitekim yargıtay bu tür durumlarda yeni markanın, eski marka sahibinin seri markaları arasına sızma marka niteliğinde olduğu ve iltibas yaratacağını kabul ettiğini, dolayısı ile tedbir kararı için yaklaşık ispat kuralı gerçekleştiğini, diğer yandan davalı tarafından müvekkil markaları ile iltibas yaratacak bir markayı tercih ederek aynı emtiar için kullanmakla yetinmeyerek müvekkil ürünlerinin kullanıldığı proje resimlerini internet sitesinde, sosyal medya hesaplarında kullandığı dikkate alındığında davalı tarafın iyiniyetli olmadığı, bu sebeplerle davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava marka hakkına tecavüzün tespiti , durdurulması, giderilmesi , maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafın eylemlerinin müvekkilinin tescilli … sayılı …”, … sayılı “…”, … sayılı … ve … sayılı … ibareli markalarından doğan hakların 6769 Sayılı Kanun uyarınca marka hakkına tecavüz ettiğini beyanla davalı kullanımlarının önlenmesi için ihtiyati tedbir talep etmiştir. Mahkemece 15/06/2023 tarihli ara karar ile, davacının ihtiyati tedbir talebinin 200.000,00 TL teminat ile karşılığı kabulü yönünde yukarıda yazılı olduğu üzre tedbire hükmetmiş, davalı vekili bu karara karşı istinaf talebinde bulunmuştur. HMK 391/3 maddesi hükmüne göre “Yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf da kanun yoluna başvurabilir. “Eldeki dosyada davalı tarafın aleyhine olarak verilen ihtiyati tedbir kararı yüzüne karşı verilmiş olduğundan HMK391/3 maddesi gereği doğrudan istinaf yoluna başvurulabilecek nitelikte bir karar olduğu görülmüştür. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.HMK’nın 389/1. maddesindeki düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece delil tespiti yaptırılmış düzenlenen 08/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda , internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında yapılan incelemede , davalının, “…” şeklindeki markasal kullanımların, başta davacı yan adına tescilli … markası olmak üzere davacı yan adına tescilli markalar ile yüksek işitsel benzerlik taşıdığı, her iki markanın aynı emtia grubunda kullanılması sebebiyle “…” şeklindeki markasal kullanımın davacı yan adına tescilli markalar özelinde ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğu, ilgili kullanımın halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme dâhil karıştırılma ihtimali yaratabileceği, “…” ibaresinin önüne eklenen “…” ibaresi ile sonuna eklenen “…” harfininde davacı yan adına tescilli olan markalarla olan benzerliği ve karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırır mahiyette olmadığı, söz konusu kullanımın hizmet kaynağının aynı işletmeye ait olduğu şeklinde kanaat yaratabileceği: bu çerçevede de ilgili kullanımların davacı yana ait tescilli markadan kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olduğu” belirtilmiştir. Bu aşamada mevcut delillere göre , davacı markalarının 19. ve 20. Sınıflarda tescilli oldukları, cephe panelleri başlığı altında aynı emtia grubunda iltibas tehlikesi oluşturduğu belirlenen davalının “…” ibareli markasal kullanımları ile ilgili ihtiyati tedbir uygulanması bakımından yaklaşık ispat koşulunun mevcut olduğu, diğer başvuru sebeplerinin yargılama sırasında esasla birlikte değerlendirilmesi gereken savunma sebepleri olduğu, tedbir ve teminata ilişkin kararların yargılamanın seyrine göre her zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu dikkate alındığında, tedbir amaçlarına, usul ve yasaya, hak ve yarar dengesine göre, muhtemel zararlara karşılık makul oranda belirlenen teminat karşılığı ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, aleyhine tedbir talep olunan davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/06/2023 tarih ve 2023/99 E. Sayılı Kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023