Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/14 E. 2023/1 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/14 Esas
KARAR NO: 2023/1
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2022
NUMARASI: 2018/485 E. – 2022/711 K.
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/05/2018
BİRLEŞEN DAVA: (İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/561E.- 2022/2K.)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/06/2018
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
ASIL DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yaş meyve sebze alım satım işiyle iştigal eden esnaf olup yapmış olduğu işi gereği kıymetli evrak düzenlemekte, devir ve ciro etmekte ve almakta olduğunu, müvekkilinin Bayrampaşa Metrobüs durağında içinde bir miktar parasının ve şahsi eşyalarının da bulunduğu, bunun yanı sıra davaya konu … bank Tozkoparan Şubesi’ne ait (eski Merter/Çarşı Şubesi) 31/05/2018 tarih ve … çek nolu 25.000-TL’lik çek ile birlikte toplam 13 adet çeki kaybetmek veya çaldırmak sureti ile rızası hilafına elinden çıkarmış olduğunu, bunun üzerine müvekkilibib hemen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/40635 Hazırlık no’lu dosyası ile söz konusu kayıp çekler nedeniyle şikayet başvurusunda bulunarak ilgili çeklerin 3.kişiler tarafından kullanılmasının engellenmesi için iptalini talep etmiş, ilgili bankalara ödeme yasağı konulması ve çekleri ibraz edenlerin açık kimliklerinin bildirilmesi cihetinde müzekkere yazılarak bilgi verilmesini talep etmiş olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu’nun … Soruşturma nolu dosyasından davaya konu çek için … bank Merter/Çarşı Şubesi’ne yazılan müzekkere gereği dava konusu çeklerin de aralarında bulunduğu çekler için savcılık nezdinde soruşturma başlatıldığı bilgilerinin iletildiğini, banka cevabi yazısında davaya konu çekin davalılardan … Ltd.Şti tarafından ciro edilmek suretiyle diğer davalı … A.Ş.’ye ondan da ciro edilmek suretiyle diğer davalı … A.Ş.’ye verildiği ve onun tarafından da bankaya ibraz ettiği bilgisinin verildiğini, müvekkili hakkında henüz icra işlemleri başlamamış olup banka takas görüntüsünden taraflar belirlenmek suretiyle aynı gün menfi tesit davası ikame edilmekte olduğunu, çek fotokopisinde de çekin basım tarihi olarak 25/12/2017 tarihinin görülmekte olduğunu, imza sirkülerindeki imza ile çek üzerindeki imza karşılaştırıldığında ilk bakışta bile imzanın müvekkiline ait olmadığının görülebileceğini, bu nedenle müvekkilinin ticari manada itibar kaybı ve sıkıntı yaşamaması için ihtiyati tedbir verilmesini talep ettiklerini, davaya konu çekteki ve çalınan/kaybolan diğer çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmayıp davalılar tarafından dava konusu çek ve muhtemelen çalınan diğer çekler doldurulup imzalanmak suretiyle piyasaya sürülmüş olduğunu, çek veya çeklerdeki imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin imzalarının incelenmesi ile de sabit olacağını, diğer çekler hakkındaki dava haklarının saklı olduğunu, çalıntı çeklerle ilgili olarak şimdiye kadar; 10/03/2018 tarihli … Bankası Avcılar/Cihangir Şubesi’ne ait 50.000-TL’lik çek için İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/234 Esas sayılı dosyası ile Menfi tespit davası ikame edilmiş olup bu dosya üzerinde İhtiyati Tedbir taleplerinin kabul edildiğini, 14/04/2018 tarihli … Merter/Çarşı Şubesi’ne ait 50.000-TL’lik çek için İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/347 Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit Davası ikame edilmiş olup bu dosya üzerinde tensiple birlikte İhtiyati Tedbir kararı verildiğini, 14/04/2018 tarihli … Merter/Çarşı Şubesi’ne ait 30.000-TL’lik çek için İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/342 Esas Sayılı dosyası ile Menfi Tespit davası ikame edilmiş olup bu dosya üzerinden İhtiyati Tedbir taleplerinin kabul edildiğini, 30/04/2018 tarihli … bank Merter/Çarşı Şubesi’ne ait 25.000-TL’lik çek için İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/379 Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit Davası ikame edilmiş olup bu dosya üzerinden İhtiyati Tedbir Taleplerinin kabul edildiğini, 20/05/2018 tarihli … Merter/Çarşı Şubesi’ne ait 50.000-TL’lik çek için İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/454 Esas Sayılı dosyası ile Menfi Tespit Davası ikame edilmiş olup bu dosya üzerinden İhtiyati Tedbir taleplerinin kabul edildiğini, 26/05/2018 tarihli … bank Merter/Çarşı Şubesi’ne ait 50.000-TL’lik çek için İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/487 Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit Davası ikame edilmiş olup İhtiyati Tedbir talepleri hakkında henüz karar verilmemiş olduğunu, davaya konu çek hakkında son cirantanın davalı … A.Ş. tarafından ya da ciro ederek vereceği başkaca 3.şahıslar tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibi yapılmak suretiyle müvekkili aleyhine işlem yapılmasının muhtemel olduğunu, bu durumun önüne geçmek için dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağının oldukça açık olduğundan; davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için teminat karşılığında İhtiyati hacizleri de engeller nitelikte İhtiyat-i Tedbir Kararı verilmesini ve dava konusu çekin iptaline karar verilmesini talep etmek zorunluluğu doğmuş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar aleyhine açtıkları menfi tespit davalarını kabulünü, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu çekin iptalini, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati hacizleri de kapsayacak şekilde ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin çeki bankaya ibraz etmediğini, dava tarihinden önce 15/05/2018 tarihinde muamelesiz olarak müşterisine iade etmiş olduğunu, dava dilekçesinin tebliğ tarihi itibari ile müvekkili şirkette çek aslının bulunmamakta olup müvekkili şirketin dava tarihi itibari ile çekle bir ilişkisinin bulunmadığını, çek aslının müvekkil şirkette bulunmaması, çeki bankaya müvekkil şirketin ibraz etmemesi, müvekkili şirketin davacıya müracaat imkanının olmaması nedeni ile müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin çeki elinde bulundurduğu süre içerisinde çekin iyiniyetli, meşru ve yetkili hamili olduğunu, kıymetli evrakın mücerretliği ilkesi gereği müvekkili şirketin, keşideci ile ciranta arasındaki borcun doğuş sebebini araştırmak ve kanıtlamakla yükümlü olmadığını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki uyuşmazlıkla herhangi bir ilgisi olmadığını, davacı tarafın davayı, lehdarla hamil aleyhine açması halinde usul hükümlerine göre önce lehdara karşı senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması, bilahare hamile karşıda bedelsiz senedi, bile bile kasten kendisinin zararına hareketle iktisap ettiğini kanıtlamasının zorunlu olduğunu, müvekkili şirketin çeki yasal prosedüre uygun olarak belgeleri ile birlikte teslim almış olduğunu ve belgeleri ile birlikte iade etmiş olduğunu, davacı her ne kadar çekin bedelsiz olduğunu, rıza hilafına elden çıktığını beyan etmiş ise de; Genel Faktoring Sözleşmesi, Alacak Bildirimi temlik-teminat-rehin tevdi ve tahsil emri sözleşmesi, Çek Giriş Bordrosu, Çek tevdi Bordrosu, davacı adına tanzim edilen faturalar, müşteri ödeme talimatı, ödeme dekontu vb. belgelerden de görüleceği üzere Faktoring Kanunu ile tespit olunan usul ve esaslara uygun bir işlem yapılmış olup, mal veya hizmet satışına dayandığı, davacı adına tanzim olunan faturalar ile tevsik edilen, davaya konu çek de bu ilişki çerçevesinde kayıtsız şartsız ciro ile iktisap edilmiş olduğunu, bu hususun müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, davacı ile diğer davalının ve müvekkili şirketin 2017-2018 yıllarına ilişkin tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi heyeti ile inceleme yapılması gerektiğini, davacı tarafın %20 kötüniyet tazminatı talep etmiş olduğunu, öncelikle kötüniyet tazminatının talep edilebilmesi için davacı aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir şekilde icra takibi yapmamış, çeki bankaya dahi ibraz etmemiş olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir şekilde kötüniyeti olduğu ispatlanmadığından ayrıca icra takibi yapmadığından tazminat talebinin reddini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın müvekkili şirket yönünden husumet nedeni ile reddini, husumet itirazlarının kabul görmemesi durumunda; müvekkili şirkette çek aslı bulunmadığından davacıya müracaat imkanının bulunmaması nedeni ile davanın esastan reddini, müvekkili şirketin çeki kötü niyetle ve bile bile borçlu zararına hareketle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu sabit olmadığından, yapılan faktoring işlemi yasal prosedüre uygun ve faturaya dayandığından, ayrıca çek nedeni ile faktoring ilişkisine girilmiş olması kıymetli evraktaki ilkelerin istisnası olarak yorumlanamayacağından kıymetli evrakın mücerretliği ilkesi gereği hamilin keşideci ve ciranta arasındaki borcun doğuş sebebini araştırmakla yükümlü bulunmadığından, çek alacağın temliki yolu ile değil kayıtsız şartsız ciro yolu ile teslim alındığından davanın reddini, mahkememizce yukarıda talep ettikleri hususlarda yaptırılacak araştırma ve incelemeler sonucunda davacının çekteki imza ile yine davacı tarafından keşide edilen çeklerin akıbetinin banka kayıtları üzerinde yapılacak uzman bilirkişi incelemesi ile tespitini ve bu şekilde ödenen çeklerin tespit edilmesi durumunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davanın reddini, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davasında %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmeyeceğinden, ayrıca müvekkili şirket tarafından icra takibi yapılmadığından talebin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … Faktoring A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin bir faktoring firması olduğunu, faktoring işlemleri neticesinde çek devraldığını, davaya konu 31/05/2018 keşide tarihli, 25.000-TL bedelli, … numaralı çekin faktoring işlemi kapsamında, taraflarından önce ciranta olarak bulunan …San. Tic. Td Şti’den faktoring işlemi neticesinde devralınmış olduğunu, müvekkilinin kanuna uygun olarak faktoring sözleşmesi ile birlikte çeki kendisinden önceki ciranta olarak bulunan … Tar. San. Tic. Td Şti ile davacı …u arasındaki ticari ilişkiyi gösterir olduğunu, çekin alımına sebep olan faturayla birlikte devralındığını, karşılık olarak da çek bedeli müşterisi … San. Tic. Td Şti’ne ödemiş olduğunu, müvekkili tarafından faktoring işlemi neticesinde fatura ile birlikte devralınan çeke ilişkin faktoring sözleşmesi ve çekin alımına sebep olan çeki tevsik eden belge niteliğinde olan fatura ile hangi faturanın hangi çeke ilişkin olduğunu gösterir ve hangi çekin faktoring işlemine tabi tutulduğunu belgeleyen alacak bildirim formu ile çek bordrosu ve dekontun mevcut olduğunu, davacı tarafından çek keşide edilmesi hususunda başkaca bir şahıslara yetki verilip verilmediği hususunda davacının çek keşide edilmesi hususunda çekteki ilgili banka olan … A.Ş.’ye sorulmasını talep ettiklerini, müvekkilinin yasanın üzerine yüklediği tüm sorumlulukları eksiksiz olarak yerine getirmiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; haksız davanın ve karşı tarafın tüm taleplerinin reddini, lehlerine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği ancak süresinde HMK m.128 gereği cevap verilmediği, iddia olunan vakıaların inkar edildiği belirlenmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bayrampaşa Metrobüs durağı içinde davaya konu … Tozkoparan Şubesine ait 16/06/2018 tarih ve … çek nolu, 50.000,00 TL’lik çek ile birlikte toplam 13 adet çeki kaybettiğini veya çaldırdığını, bunun üzerine müvekkilinin savcılığa kayıp çekler nedeniyle başvuruda bulunduğunu, ilgili bankalara ödeme yasağı konulması ve çekleri ibraz edenlerin açık kimliklerinin bildirilmesi cihetinde müzekkere yazılarak bilgi verilmesini talep ettiklerini, savcılıkça bankaya müzekkere yazılarak dava konusu çekler için savcılık nezdinde soruşturma başlatıldığı bilgisinin verildiğini, bankanın cevabi yazısında davaya konu çekin davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından ciro edilmek suretiyle diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye verildiğini ve onun tarafından da bankaya ibraz edildiği bilgisinin verildiğini, davaya konu çekteki ve çalınan/kaybolan diğer çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, davalılar tarafından dava konusu çek ve muhtemelen çalınan diğer çeklerin doldurulup imzalanmak suretiyle piyasaya sürüldüğünü, çek veya çeklerdeki imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığını belirterek davanın kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından davaya konu çekin kaybedildiğinin iddia edildiğini, ancak dava konusu çekin müvekkilinin … Gıda İnş. Taah. Tur. T.A.Ş. Şirketinden alacağına karşılık ciro yoluyla devir alındığını, taraflar arasında sebze ve meyve ticareti yapıldığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği ancak süresinde HMK m.128 gereği cevap verilmediği, iddia olunan vakıaların inkar edildiği belirlenmiştir. İlk Derece Mahkemesi, Asıl dava açısından; davacının davasının davalı … A.Ş. yönünden pasif husumet nedeniyle reddine; davacının davasının davalı … Faktoring A.Ş. ve davalı … San.Tic.Ltd.Şti. yönünden kabulüne davacının … A.Ş. Merter Çarşı Şubesine ait, 31/05/2018 tarihli, … çek numaralı 25.000-TL bedelli çekten dolayı iş bu davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine, davalı … A.Ş.’nin kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Birleşen dava açısından; davacının davasının kabulüne davacının, … A.Ş. Merter Çarşı Şubesine ait, 16/06/2018 tarihli, … çek nolu,50.000-TL. bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Davalı … Faktoring AŞ vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin faktoring şirketi olup faktoring işlemleri neticesinde çeki devraldığını, araştırma yapma zorunluluğunu yerine getirdiğini, iyi niyetli ciranta olduğunu, sahte imzadan haberinin olmasının mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, raporun yetersiz ve dayanaksız olduğunu, teknik bilgi içermediğini, raporun denetime elverişli olmadığını, davacının kötü niyetli imza itirazının bulunduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi hamil konumunda olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını, davanın reddi talep etmiştir. Birleşen Dava Davalısı … LTD. ŞTİ. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Çek yönünden soruşturma dosya sonucunun beklenilmediğini, hükmün eksik incelemeye dayandığını, çeki ciro yolu ile devraldığını, ticari alış veriş nedeniyle devralan iyi niyetli hamil olduğunu, yetkisiz temsilin söz konusu olduğunu, ses çıkarılmadığını, müvekkili şirketin dava konusu çekte meşru hamil olduğunu, dava açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla kararın kaldırılmasını, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asıl ve birleşen dava; menfi tespit istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK m.297 uyarınca hükmün kapsamı “(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini. … (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. ” hükmünü haizdir. Eldeki dosyada gerekçeli karar incelendiğinde; hükmü veren mahkeme hâkimi ile zabıt kâtibinin ad ve soyadlarının ve sicil numaralarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine hüküm fıkrasında asıl dava yönünden 2 numarasının aynı sıra numarası olarak tekrarı ile tereddüte mahal bırakıldığı tespit edilmiştir. Açıklanan sebeplerle istinaf talebinde bulunanların istinaf istemleri iş bu aşamada incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan sebeple, ilk derece mahkemesi hükmünde, hükmü veren mahkeme hâkim ve zabıt kâtibinin adları ve soyadları ile sicil numaralarının bulunmadığı, hüküm sıra numarasında tekrar ile tereddüte mahal bırakıldığı hususunun usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması henüz mümkün bulunmamakla 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince asıl dava davalısı … Faktoring AŞ ile birleşen dava davalısı … Şirketinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK m.297/1-a;2 ile m.353/1-a-6 gereği kaldırılmasına, dosyanın yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesi kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde oy çokluğu ile hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Asıl dava davalısı … Faktoring AŞ ile birleşen dava davalısı …SAN.TİC.LTD.ŞTİ’in istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2022 tarih, 2018/485 E. 2022/711 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın m.297/1-a;2 ile m.353/1-a-6 gereği KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran asıl dava davalısı … Faktoring AŞ ile birleşen dava davalısı … Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talepleri halinde kendilerine iadesine, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-İstinaf yasa yoluna başvuran vekillileri tarafından istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy çokluğu ile karar verildi. 12/01/2023
MUHALEFET ŞERHİ: Anayasanın 141/4 maddesine göre davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. AİSH’nin 6/1. maddesine göre herkes davasını medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar yada cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaları esası konusunda karar verecek olan yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından kamuya açık olarak ve makul bir süre içerisinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan makul sürede yargılanma hakkı gereğince yargılamaların makul sürede yapılması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde hükmün kapsamı düzenlenmiş olup, hükmü veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin zabıt katibinin ad ve soyadları ile sicil numaralarının yazılmasının zorunlu olduğu istinafa konu İstanbul 9 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/485 E. 2022/711 Karar sayılı kararında hakim ve katip sicil numaraları yer almakta olup karar başlığında hakim ve katip isminin yer almadığı bu hususun her zaman mahkemeye başvurularak tashihen düzeltilebileceği kararın asıl karar yönünden kurulan hüküm fıkrasında 2 nolu fıkranın hükmü ile tekrar 2 nolu yazılmak suretiyle kurulan fıkra hükmünün içeriğinin tamamen birbirinden farklı olduğu sehven 2 numaranın ardarda yazıldığı açıkça belli olup hüküm fıkrasında tereddüde mahal bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden ve bu hususun tashihen düzeltilmesinin mümkün olduğu davanın açılış tarihinin 31/05/2018 tarihi olduğu aradan 4,5 yıldan fazla süre geçtiği gözetildiğinden istinaf başvurusunun esastan incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken tereddüt bulunduğu gerekçesiyle ile istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın ait olduğu mahkemeye iadesine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatindeyim. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.