Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1383
KARAR NO: 2023/1317
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 29/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/66 D.İş. – 2023/68 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin talep dilekçesinde özetle; … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait … başvuru numaralı “…*” markasının 12.07.2021’den itibaren 03, 05, 29, 30, 35nci sınıflarda koruma altında bulunduğu; markanın filen vitaminli çocuk macunu ürününde kullanıldığı; karşı taraf … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin “…” başlığı altında …’ninki ile aynı mahiyette bir ürünü … ve …’da satışa sunduğu; ürün üzerinde “…” ve satış platformunda ürün adı olarak “…” şeklinde kullanıldığı, bu durumun …’nin marka hakkına tecavüz oluşturduğu ileri sürülerek; aleyhine tespit talep edilenin ürünlerinin imalatının yapıldığı “… Mah. … Cad. No…. Küçükçekmece İstanbul” adresindeki fason üretici … Ticaret A.Ş. adresinde marka vekili bilirkişi ile keşif ve delil tespiti yapılması; ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi ve davalı eylemlerinin … markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile durdurulması ve men’i ile … markasının yer aldığı davalı ürünlerinin, broşür, kart vs. evrakın toplatılmasına ve imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesinin 18/05/2023 tarihli kararıyla; “…Talep eden tarafından … markanın tescilli sahibi olduklarını, bu marka ile çocuk macunu üretimi ve satışında bulunduklarını, karşı tarafça piyasaya sunulup satılan ürünlerin benzer olduğunu, bu sebeple davalı tarafından üretilen ürünlerin toplatılması yönünde tedbir talebinde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporunda karşı taraf kullanımları ile davalı kullanımlarının benzer olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce yapılan değerlendirme kapsamında ise talep edenin … numaralı … numaralı markanın tescilli sahibi olduğu, talep edence bu marka adı altında çocuklar için macun satıldığı, karşı tarafça da yine çocuklar için macun satışı yapıldığı, bu yönüyle benzerlik olduğu, taraf ürün görselleri karşılıklı olarak incelendiğinde talep eden ürünü üzerinde … ibaresinin yer aldığı, karşı tarafın ise ürün üzerinde … küçük harfle yazıldığı, büyük harfle ise altına … ibaresinin yer aldığı, her ne kadar bilirkişi raporunda markalar ve kullanımlar yönünden benzerlikler tespit edilmiş ise de davacı markasında yer alan … ibaresinin çocuklar anlamına gelip markanın kullanıldığı ürünlerin çocuklara hitap etmesi sebebiyle zayıf marka konumunda olduğu, … ve … ibarelerinin de özellikle gıda ve takviye ilaç sektöründe ürünün niteliğini belirtir herkesçe kullanılabilen ibareler olduğu, bu yönüyle markalar benzer ise de karşı tarafça marka üzerine konulan … ibaresinin nispeten markayı farklılaştırdığı, bu yönüyle özellikle değişik iş dosyası üzerinden sınırlı inceleme ile tedbir kararı vermeye yeterli kanaate ulaşılmadığı, markalar arasındaki benzerlik ve kullanımın ancak esas dava ile tüm deliller toplandıktan sonra kapsamlı inceleme neticesi yapılabileceği anlaşıldığından tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin “…” ibarel vü ile … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin … sayılı marka tescilinden doğan haklarına tecavüzde bulunduğunun tespit edildiğini, mahkemece yapılan değerlendirme kapsamında ise markalar arasındaki benzerlik ve kullanımın ancak esas dava ile tüm deliller toplandıktan sonra kapsamlı inceleme neticesi yapılabileceği anlaşıldığından tedbir talebinin reddine karar verildiğini, davacıya ait tescilli … markasının, davalının ürünü üzerinde “…”, satış platformundaki ürün adında ise “…” şeklinde kullanılmasının marka haklarına tecavüz oluşturduğunu, davacının satışlarında azalma meydana geldiğini, davalının … satış platformundaki “…” kategorisinde en çok satan 1. ürün haline geldiğini, davalının, davacının markasına açıkça iltibas yaratmak suretiyle müvekkili menfaatlerini kanuna aykırı şekilde ihlal ettiğini, Sınai Mülkiyet Kanunun 159. Maddesi ve Fikri Mülkiyet Anlaşması (TRIPS) 50. Maddesi de aynı şekilde, adli mercilerin fikri mülkiyet hakkının ihlal edilmesini önlemek ve etkin geçici önlemler almak yetkisine sahip olduklarını, ortalama tüketici açısından “…” ve “…” ibarelerinin telaffuz edilişinin esasında birebir aynı olduğunu, davacının markasında yer alan “…” ibaresinin Türkçe karşılığının “…” demek olduğunu, işaret olarak da “…” şeklinde kullanıldığını, davalı tarafın kullanımına bakıldığında “…” ibaresi tek başına bir asli unsur oluşturduğunu, tüketicilerin markaları parçalayarak değil bir bütün olarak değerlendirdiğini, davacıya ait … markasının sektöründe oldukça tanınmış bir marka olduğunu, davalı tarafın “…” ibaresinin değil “…” ibaresinin ortalama dikkati haiz tüketici nazarında ürünün akılda kalıcı öğesini oluşturduğundan, İlk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın incelenerek kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun, hakim veya mahkeme için bağlayıcı nitelikte olmadığını, …’ genel bir ifade olup tek başına marka tescilinin mümkün olmadığını, ‘…’ın bilindiği üzere kelime olarak ‘artı’ anlamına geldiğini, … ibaresini kullanımında da; hem ürünün bitkisel bir karışım olması sebebiyle fazladan etken madde barındırdığı bildirilmek istendiğini, hem de istenen etkinin güçlendirilmesi amaçlandığını, ilaç ve takviyelerin kullanımına uygun genel bir ifade olduğunu, tarafların ürün görsellerinde benzerlik olmadığını, Müvekkilinin öne çıkardığı unsurun ürün değil, çatı marka niteliğindeki ‘…’ olduğunu, davacının istinaf başvurusu usul ve yasaya aykırı olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz ettiği gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş olup, … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin “…” başlığı altında davacı ile aynı mahiyette bir ürünü … ve …’da satışa sunduğu, ürün üzerinde “…” ve satış platformunda ürün adı olarak “…” şeklinde kullanıldığı gerekçesiyle davalı eylemlerinin … markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile durdurulması ve men’i ile … markasının yer aldığı davalı ürünlerinin, broşür, kart vs. evrakın toplatılmasına ve imhasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece tedbir talebinin reddine karar verildiği ve karara karşı davacı tarafça istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacının … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait … başvuru numaralı “…*” markasının 03, 05, 29, 30, 35.nci sınıflarda 12.07.2021 tarihi itibariyle tescilli olduğu anlaşılmıştır. Dosyada bilirkişi tarafından aldırılan raporda; internet adreslerinde yapılan incelemede; “…” başlığı ile davacı adına satış yapıldığı, büyük puntolarla “…” yazılı olduğu, davalının ise “… ad-başlığı ile “…” ürün görseli üzerinde ise büyük puntolarla “…” yazılı olduğu, … ibaresinin küçük yazıldığı belirtilmiştir. Davacı adına … başvuru numaralı “…*” markasının 03, 05, 29, 30, 35.nci sınıflarda 12.07.2021 tarihi itibariyle tescilli olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile aleyhinde tespit talep edilen tarafından gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin ve markasal kullanımların marka koruma kapsamı ile örtüştüğünün, karşı tarafça “…” markası ve … şeklindeki kullanımın tescilli olmadığı, davalı kullanımında … ibaresinin geri planda bırakıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Karşı tarafça kullanılan “…” kullanımının zayıf marka olduğu gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, satış platformunda ürün adı olarak “…” kullanımının da bulunduğu ancak bu hususların yargılamayı gerektirdiği, davacı markasının tescilli olduğu, karşılıklı sunulan deliller kapsamında Mahkeme gerekçesi ve talebin değişik iş dosyası üzerinden yapıldığı dikkate alınarak açıklanan nedenlerle, tedbir talep eden tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tedbir talep eden taraf vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2023 tarih ve 2023/66 D.İş., 2023/68 K. sayılı kararına karşı talep eden davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın talep edenden tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/11/2023