Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1348 E. 2023/1076 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1348 Esas
KARAR NO: 2023/1076
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 25/11/2022
NUMARASI: 2022/142 D.İş. – 2022/144 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP: Talep eden vekili tedbir talep dilekçesinde; müvekkiline ait “…” ibareli markanın ve “…” ibareli işletmenin tüketici nezdinde tanınır ve bilinir olduğunu, dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden biri olan … sisteminde “…” ödülüne sahip olduğunu, Müvekkilinin “…” ibareli markasının ayırt ediciliğinin korunması için emek ve sermaye sarf ettiğini, bu kapsamda aleyhinde tespit istenen tarafa da haksız ve hukuka aykırı kullanımlarının durdurulması için 10.01.2020 tarihli ihtarname gönderdiğini, Aleyhinde tespit istenen tarafça 10.01.2020 tarihli ihtarnameye verilen cevapta “iş yerinin devralındığı, iş yerinde halihazırda “…” ibaresinin zaten kullanılmadığı, herhangi bir ambalaj üzerinde de “…” ibaresinin yer almadığı, sosyal medya hesaplarının atıl kaldığı, Müvekkiline ait marka haklarının ihlal edilmemesi için web siteleri dahil sair sosyal medya hesaplarında iltibas yaratabilecek kullanımlara son vermek üzere gerekli önlemlerin derhal alınacağı ” hususlarının beyan ve taahhüt edildiğini, Bugün gelinen noktada aleyhinde tespit istenenin haksız kullanımlarının devam ettiğini, aleyhinde tespit istenenin taahhütlerinin aksıne “…” ibaresini birebir aynı ve baskın olacak şekilde yeniden markasal olarak kullanılmaya başladığını tesadüfen, tüketicilerden “kafa karışıklığı yaşadıklarına dair” alınan dönütler sayesinde tespit edildiğini, Aleyhinde tespit istenenin fillerinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında açıkça kötü niyetin ve başkasına ait markadan haksız çıkar sağlamanın amaçlandığını gösterdiğini, aleyhinde tespit istenene ait işletme, sosyal medya hesapları ve sair mecralardaki kullanımların, müvekkiline ait “…” markalı ticari faaliyetlerin ve müvekkilinin işletmesinin adeta başka bir şubesi, devamı, yeni bir versiyonu olabileceği şeklinde yanlış bir algı oluşturduğunu, aleyhinde tespit istenene ait izinsiz ve hukuka aykırı kullanımların müvekkilinin SMK kapsamından doğan “marka haklarına” tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek; aleyhinde tespit ve ihtiyati tedbir istenenin “… Mah. … SK. … Süleymanpaşa – Tekirdağ” adresinde keşfen ve marka hukukuna vakıf bilirkişi marifetiyle delil tespiti yapılmasına, delil tespiti için yetkili yer mahkeme/icra dairelerine talimat gönderilmesine, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden her tür tabela, yönlendirme işareti, broşür, tanıtım aracı, peçete, ıslak mendil, araç-gereç, menü, giysi ve mahalde tespit edilecek başkaca her tür kullanımların durdurulması ve el konularak kaldırılması için ihtiyati tedbire, Aleyhinde tespit talep edilene ait http://…com/ , https://…com/ ve https://www.instagram.com/…/ uzantılı mecralarda bilişim ve marka hukukuna vakıf bilirkişi tarafından inceleme yaptırılmasına, bu alan adlarına erişimin tedbiren engellenmesine, karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI; İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/05/2023 tarihli 2022/142 D.İş sayılı kararıyla; “..Tüm dosya kapsamı, sunulan bilirkişi raporu, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak, her ne kadar bilirkişi raporunda tecavüz şartlarının varlığı tespit edilmiş ise de, uyuşmazlık konusu markanın aleyhine tedbir istenen tarafça 2003 yılından itibaren Tekirdağ İlinde kullanımda olduğu, markanın uzun süredir kullanıldığı, taraflara ait işletmelerin farklı yerleşim yerlerinde bulunması, SMK md. 6/3 kapsamında uzun yıllara dayalı kullanımların esas dava ile ispatlanabileceği, bu aşamada esası çözer nitelikte verilebilecek bir tedbir kararının ölçülülük ilkesi uymayacağı, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı” gerekçesiyle; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Tedbir talep eden vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; SMK ve HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin yasal koşullarının bu dosya kapsamında mevcut olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporundan da görüleceği üzere aleyhinde tespit talep edilen tarafın markasal kullanımlarının, müvekkilinin … numaralı ve “…” ibareli markası ile karıştırılma ihtimalini mevcut kılacak düzeyde benzer ve aynı mal/hizmetler kapsamında ticari faaliyetlere konu edildiğini, aleyhinde tespit talep edilen tarafın SMK 6/3 uyarınca yalnızca dava konusu markalar ile tamamen farklı ticaret unvanını içeren ticaret sicili kayıtları ve delil niteliği şüpheli olan birkaç görsel ile ileri sürdüğü “önceki kullanım iddialarına” ilk derece mahkemesince itibar edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tedbir kararı verilmemesinin müvekkilinin zararının artmasına ve ileride verilecek hükmün etkisinin kalmamasına yol açacağını, mahkemenin tedbir kararının teminatlı ya da teminatsız verilip verilemeyeceğini tartışmadığını, mahkemenin ölçülülük değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflara ait işletmelerin farklı yerleşim yerlerinde olmasının marka hukuku kapsamında tecavüz ve haksız rekabet fillerini engelleyen bir husus olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Aleyhine tedbir istenen vekili istinaf dilekçesine cevabında; uyuşmazlığa konu ” … ” ibareli markanın 2003 yılından bu yana müvekkili … firmasının sahibi ve yetkilisi … (…) ‘ın babası … tarafından oluşturulup faaliyette bulunularak kullanıldığını, baba …’in yaşı nedeniyle kişisel ticari faaliyetini sonlandırmak istemesi neticesinde, gerek işletmeyi ve gerekse işletmeye ait tüm demirbaş, menkul ve hakları ile birlikte kızı olan … (…) bıraktığını, bu şekilde bir aile işletmesi olarak işletilen … firması 2017 yılından sonra … tarafından kurulan … San. Tic. Ltd. Şti. Tüzel kişiliği altında ve aynı unvan ile işletilerek bu güne kadar gelindiğini, … markasını Tekirdağ bölgesinde 20 yıldır kullanan, tanıtan, saygın bir markaya dönüştürenin müvekkili firma ve firma sahibinin ailesi olduğunu, marka üzerinde fiili ve hukuki haklarının bulunduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Mahkemece Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda ; tespit talep edene ait markanın asli ve tek unsuru olan “…” ibaresinin, aleyhinde tespit talep edilen tarafından birebir aynı şekilde “…” olarak markasal kullanıma konu edildiği, aleyhinde tespit istenenin kullanımlarının yer yer “…” ibaresi ile birlikte olduğu ancak “…” ibaresinin yine aslı unsur olarak varlığını koruduğu, aleyhinde tespit talep edilenin beyan ettiği … numaralı markasında yer alan marka görseli ile fiili kullanımları arasında farklılık bulunduğu, marka tescilinde “…” ibaresine “…” ibaresi ile aynı büyüklükte yer verildiği ancak talep konusu adreste gerçekleştirilen fiili kullanımlarda “…” ibaresinin çok daha geri planda kalacak şekilde kullanıldığının tespit edildiği, tespit talep edene ait … numaralı markanın tescilli olduğu mal ve hizmetler ile aleyhinde tespit talep edilen tarafından gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin ve markasal kullanımların konu edildiği mal ve hizmetlerin örtüştüğü, tespit edilen kullanımlar ile tespit talep edene ait markanın asli unsur olarak birebir aynı olduğu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında markalar arasında “…” asli unsurunun kullanımı bakımından aynılık ve diğer “…” ibareli markasal kullanımlar bakımından benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle aleyhinde tespit istenen tarafa ait kullanımların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca tespit isteyen tarafa ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eder nitelikte olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Aleyhine Tedbir istenen vekilinin tedbir talebine karşı itiraz dilekçesi ekinde Ticaret Sicil Gazetesi’nin 22 Mayıs 2003 tarihli sayısını ibraz ettiği, … – … ibareli ticaret unvanının “… Mah. … Sok. No:… Tekirdağ adresinde 15/04/2003 tarihinde kurulan işletmede kullanıldığının tescil edildiği, 22 Nisan 2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ticaret unvanının … olarak restoran işletmesinde kullanılmak üzere tescil edildiği anlaşılmıştır.22 Aralık 2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğinden “… …. Sok No:… Süleymanpaşa/Tekirdağ” adresinde, … San. Tic. Ltd. Şti. Unvanlı şirketin restoran, kafe, lokanta…vs işletmeciliği yapmak faaliyet alanıyla iştigal etmek üzere kurulduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE; Tespit ve tedbir isteyen tarafça … ibareli, … numaralı markasından kaynaklanan haklarına dayanarak ihtiyati tedbir talep edildiği, ilk derece mahkemesince karşı tarafça gerçek hak sahipliği iddiasında bulunulduğu gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tedbir talep eden tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı adına 26/12/2014 başvuru ve koruma tarihli, … ibareli, … numaralı markanın tescilli olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile aleyhinde tespit talep edilen tarafından gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin ve markasal kullanımların marka koruma kapsamı ile örtüştüğünün, karşı tarafça … numaralı … markası tescil ettirilmişse de, sonraki tarihli olduğu ve davalı kullanımında … ibaresinin geri planda bırakıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Karşı tarafça sunulan, 22 Mayıs 2003 tarihli ve 22 Nisan 2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi nüshalarından, … ibareli ticaret unvanının “… Mah. … Sok. No:… Tekirdağ adresinde 15/04/2003 tarihinde kurulan işletmede kullanıldığı anlaşılıyorsa da, ticaret unvanının davalı şirket yönünden önceye dayalı hak sağlayıp sağlamayacağı yargılamayı gerektirdiğinden, karşılıklı sunulan deliller kapsamında ölçülülük ilkesi de dikkate alınarak bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul edilerek, 6769 Sayılı SMK 159/2-c maddesi gereğince ters teminat tedbirine hükmedilmesi, karşı tarafa davacının muhtemel zararlarını karşılamak üzere mahkemece uygun görülen teminatın yatırtılmasına karar verilmesi dosya ve delil kapsamına uygun görülmekle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Tedbir talep eden vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile;2- İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/11/2022 tarih, 2022/142 D.İş 2022/144 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, mahkemece tedbir talebinin kısmen kabulü ile 6769 Sayılı SMK 159/2-c. maddesi gereğince, karşı tarafın teminat yatırması şeklinde karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran talep eden tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023