Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1339 E. 2023/1074 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1339
KARAR NO: 2023/1074
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 23.06.2023 ara karar
NUMARASI : 2023/76 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde; davacı adına tescilli olup tanınmış olduğu ileri sürülen … ibareli markalarından kaynaklanan haklarına dayanarak, aynı/benzer sınıflarda davalı adına tescilli … başvuru numaralı “…” ve … başvuru numaralı “…” markalarının davacı markalarının tanınmışlığından faydalanma amaçlı olarak kötüniyetli olarak tescil edildiğinden bahisle hükümsüzlüğünü ve markaların yargılama sırasında üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/04/2023 tarihli 2023/76 Esas sayılı ara kararıyla; davalı adına davalı adına … ve … sayı ile tescilli markaların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi talebinin 15.000,00 TL’lik teminat karşılığında kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilince teminatın yatırılarak kararın uygulandığı, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz ettiği görülmüştür.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ: Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23/06/2023 tarihli 2023/76 Esas sayılı ara kararıyla; ” dosyanın tedbire itiraz duruşmasında, taraf vekillerince dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı topluca değerlendirildiğinde, davalı adına kayıtlı … ve … tescil nolu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olup, söz konusu hükümsüzlüğü talep edilen markanın davanın devamı sırasında üçüncü kişilere devredilmesi durumunda, taraf teşkili sağlanması hususunda zorluk ve verilecek kararın infazında sıkıntı yaşanmaması, bu cümleden olmak üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşmaması amacıyla verildiği, yerleşmiş istinaf uygulamalarının da (İst. BAM 16. HD., 17/11/2020 tarih, 2020/1877-2020/1919; İstanbul BAM. 16. HD. 07/12/2018 tarih, 2018/3590Esas, 2018/2636 Karar) aynı mahiyette olduğu” gerekçesiyle; tedbire ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirecek durum bulunmadığını, talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunmayan hallerde, karşı taraf dinlenilmeden tedbir kararı verilemeyeceğini, esas hakkında verilecek kararı etkileyecek türde tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, tedbirin yasal koşullarının oluşmadığını, itirazlarının dikkate alınmadığını, davacıların davasında haklı olup olmadığının tahkikat aşamasında netleşeceğini, mülkiyet hakkının sınırlandırılmasının bu kadar basit olmaması gerektiğini, mahkemenin belirlediği 15.000 TL teminatın oldukça düşük olduğunu, tedbir kararının devamı süresince markalar üzerinde tasarruf edemeyeceklerini, menfaat dengesi gereği teminatın arttırılması gerektiğini beyanla, itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE;Davacı vekilinin davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü talebiyle dava açtığı ve yargılama sonuçlanıncaya kadar markaların devrinin önlenmesi talebiyle tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesince 10/04/2023 tarihli ara karar ile tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine de mahkemece duruşmalı inceleme yapılarak itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.Davalı vekili tedbire itiraz ve istinaf dilekçelerinde tedbir koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayıcı tedbir kararı verilemeyeceğini ve teminat miktarının düşük olduğunu beyanla, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı tarafça müvekkili adına tescilli markaların kayıtlarının sunulduğu, hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin iddia ve savunmaların yargılama sırasında değerlendirileceği, hükümsüzlük davalarında dava konusu olan markaların üçüncü kişilere devredilmek suretiyle taraf teşkilinde sorunlar yaşanmaması ve usul ekonomisi prensipleri gereği tedbir kararı verilmesinin gerek ilk derece mahkemesi kararları, gerekse Dairemizin kararları ile yerleşik uygulama haline geldiği, markaların devrinin önlenmesi tasarruf yetkisine getirilen bir sınırlama ise de bu yönde tasarrufu gerektiren bir zorunluluğun yada zararın davalı tarafça ileri sürülmediği, tedbir kararının niteliği dikkate alındığında teminata yönelik de davalı tarafın itirazı ve istinafının yerinde olmadığı kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23.06.2023 tarih ve 2023/76 E. sayılı ara kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmaığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023