Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1338 E. 2023/1094 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1338
KARAR NO: 2023/1094
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 19.07.2023
NUMARASI: 2023/152 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının 2009 yılında “…” ibaresini marka olarak seçtiğini, kendi tekstil işletmesini kurduğunu ve söz konusu markasını 2009 yılından bugüne dek İtalya ve Benelüks ülkeleri ağırlıklı olmak üzere çalışmalarıyla tanınır hale getirdiğini, müvekkilinin davalı başta olmak üzere Türkiye’deki imalatçılara da ürün yaptırdığını, davalı ile yaklaşık on dört yıl çalıştıklarını, ancak davalı taraf seneler içerisinde aralarında gelişen ticari güveni yok edecek şekilde böyle bir yetkisi bulunmamasına rağmen müvekkiline ait markanın TPMK nezdinde tescili için başvuru yaptığını ve bu başvurusunun … sayı ile tescil edildiğini, mezkur marka üzerinde müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu ve davalının tescilinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı adına … sayı ile tescilli markanın üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesini ve davalının bu markadan doğan haklarını müvekkiline ve yetkilendirdiklerine karşı kullanmasının engellenmesini ve bu markanın kullanımının tedbiren yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince 19.07.2023 tarihli ara karar ile; “davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından takdiren 20.000,00 TL teminat karşılığı kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, sair ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mezkur marka üzerinde müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, davalının müvekkiline ait markanın TPMK nezdinde tescili için başvuru yaptığını ve bu başvurusunun … sayı ile tescil edildiğini, davalının tescilinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, dosyaya sunulan belge ve faturalara göre, davalının davacının gerçek hak sahibi olduğunu bildiğinin görüleceğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini beyan ederek, Mahkemece sair tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak … sayı ile tescilli markanın kullanımının yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince 19.07.2023 tarihli ara karar ile verilen ”ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne” yönelik kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, yukarıda içeriği açıklanan deliller dikkate alındığında, somut olayda tarafların iddia ve savunmasına göre; dava konusu tescilli markanın gerçek hak sahibinin taraflardan hangisi olduğu hususunun yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında, yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı, dolayısıyla Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince 19.07.2023 tarihli ara karar ile verilen ”ihtiyati tedbir talebinin kısmen reddine” yönelik karara yönelik olarak, ihtiyati tedbir talep eden davacı yanca yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19.07.2023 tarih ve 2023/152 E., sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023