Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1327 Esas
KARAR NO: 2023/1105
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10.08.2023
NUMARASI: 2023/365 E.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Tarafların İddia ve Savunmaları: Asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekili tarafından, mahkememiz asıl ve birleşen dosyaları davalısı aleyine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/522 D. İş sayılı dosyasına sunulan dilekçe ile; taraflar arasında akdedilen … tescil numaralı, … sözleşme numaralı ve 27/02/2020 tarihli finansal kiralama sözleşmesine konu, davalıya teslim edilen emtianın sözleşme gereği kira bedelinin ödenmediğini, keşide edilen ihtarnamenin tebliğini müteakip sözleşme şartı 60 günden fazla süre geçmiş olmasına rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ve kiralananı da iade etmediğini, sözleşmenin fesih şartının gerçekleşmesi nedeniyle, müvekkiline ait kiralananın taraflarına teslimi için, teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı:İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2023 tarihli, 2023/522 D.İş esas ve 2023/540 D.İş karar sayılı kararı ile; “Talep eden vekilinin, İhtiyati Tedbir isteminin F.K.S. 45-b Maddesi gözetilerek TEMİNATSIZ olarak KABULÜNE ve “Finansal Kurumlar Birliği’nin … tescil numaralı, … sözleşme numaralı, 27/02/2020 tarihli finansal kiralama tadil sözleşmesi kapsamında;”1 ADET 2019 MODEL; … TESCİL PLAKA NOLU; … TİPİ; … MARKA LASTİKLİ YÜKLEYİCİ MOTOR SERİ NO: … ŞASE SERİ NO: …”ne tüm ekipman ve aksesuarları ile birlikte kiracı aleyhine açılacak dava sonuna kadar karşı taraftan alınarak talep edene teslimine dair İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA” karar verilmiştir.Davalı vekili tedbir kararına itiraz etmiş, mahkemece 10.08.2023 tarihli ara karar ile “İtirazın REDDİNE, ” karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri:Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket mermer sektöründe faaliyet gostermekte olup, mermer ocağı faaliyetinin en önemli araç ve gereçlerinden birisi olduğu iş makinesinin müvekkilden alınmasının ile faaliyetine devam ettirmeyeceğini, konkordatonun ilkesi ve amacına aykırılık teşkil edeceğini, konkordato dosyası olan Burdur 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/183 E. Sayılı dosyasının da celp edildiği, dosya kapsamında alınan tedbir kararları, yine konkordato komiserleri tarafından sunulan heyet raporlarının da incelenmesini talep ettiklerini Ayrıca tarafların ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesini ve davalı tarafa yapılan ödemelerin de net olarak tespiti gerektiğini, konkordato da kesin muhlet sureci devam etmekte olduğunu, davada; bu sebeplerle Burdur 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/183 E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, müvekkil şirketin konkordato surecinde olduğu bu karar sebebiyle zarar gördüğü bu nedenle tedbirini kaldırılmasına yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: Davalı taraf şirketin faaliyeti için ekipmanın zorunlu olduğunu iddia ettiğini, Bu durumda da sözkonusu ekipmana ilişkin faaliyet gideri niteliğinde olan finansal kira borcunun ödenmesi gerektiğini, davalı tarafın ileri sürdüğü 28.12.2022 tarihli ara karar finansal kiralamaya konu olmayan ekskavatöre ilişkin olup 6361 sayılı yasa kapsamında özel düzenlemeye tabi olan finansal kiralama konusu mala ilişkin olduğunu, borçlunun malvarlığında bulunmayan, müvekkil şirketin maliki olduğu finansal kiralama konusu mallar hakkında mühlet tedbir kararı verilemeyeceğini, konkordato mahkemesince mülkiyeti müvekkile ait olan ve mahkemede görülmekte olan davaya konu mallar hakkında verilmiş olan herhangi bir tedbir kararı bulunmadığını, finansal kiralama sözleşmesi feshedilmiş ve finansal kiralama konusu malın müvekkil şirkete iade koşulları oluştuğunu, davalı-kiracılara gönderilen fesih ihtarnamesi 14.03.2023 tarihinde iş yerinde tebliğ edildiğini, İhtarname ile verilen sürede borç ödenmediğinden finansal kiralama sözleşmesi feshedildiğini, davalı finansal kiralama bedellerini ödemediği gibi ödediği yönününde de bir iddiası olmadığını, bu nedenle fesih koşulları gerçekleştiğini ve ihtiyati tedbirin şartlarının oluştuğunu, bu sebeplerle davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;Asıl dava ve birleşen davalar, finansal kiralama konusu malın iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili finansal kiralama konusu malların tedbiren teslimini talep etmiş mahkemece talep kabul edilmiş, davalının tedbire itirazının ise reddine karar verilmiştir. Davalı vekili bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.Geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nun 389 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, anılan düzenleme “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü haizdir.Anılan hükümde de açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki korumadır.Başka bir ifade ile ihtiyati tedbir verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır.(m. 389/1). Kanun, burada “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi hâlinde,hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması,hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hâle gelmesi,gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. HMK’nın 390/3. maddesine göre, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmaz, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığı yeterlidir. 6361 finansal kiralama kanununun 31.maddesi hükmüne göre ” Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir.” Aynı kanunun 23/1 maddesi uyarınca ” Finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir.” Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi durumunda kiracı malı iade ile yükümlüdür. (6361m.33)Somut olayda; taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafından davalıya keşide edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 14/03/2023 tarihli, …, … ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile ödenmeyen kira borçlarının 60 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde sözleşmesinin feshedilebileceğinin ihtar edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 Sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’nda konkordatoya ilişkin hükümlerde çeşitli değişiklikler yapılmış olup İİK’nun 7101 Sayılı yasa ile değişik 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Yine İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik 296.maddesinde kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları düzenlenmiş olup maddenin 1.fıkrası uyarınca sözleşmenin, karşı tarafın konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arzeden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına, yahut borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesi ile sona erdirilemez. Yine İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik 307/3 maddesinde; borçlunun talebi üzerine tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir denilmiş ve bu şartlar sayılmıştır. Kanun koyucunun finansal kiralama konusu malların finansal kiralayana iadesinin ertelenmesine dair özel düzenleme yaptığı, bunun da amacının konkordato müessesesinin sağlıklı bir şekilde işlemesine bir anlamda zemin hazırlamak olduğu gözönünde bulundurulmalıdır. Öte yandan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3.maddesinde de yer alan finansal kiralamanın tanımına göre finansal kiralama sözleşmesi, klasik anlamda bir kira sözleşmesi olmayıp malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi amacını güden bir sözleşme türüdür. Bütün bu açıklamalar dikkate alındığında, mahkemece konkordato dosyası getirtilerek ödenmeyen kira borçlarının konkordato talebinden önce doğup doğmadığı davalının gerçekten de finansal kiralama sözleşmesi hükümleri uyarınca kira borçlarını ödeme hususunda gayreti olup olmadığı, ayrıca davalı tarafından ödenen kira bedellerinin toplamının, toplam kira bedeline oranı, yine sözleşmelerde, sözleşme sonunda finansal kiralama konusu malların mülkiyetinin davalı kiracıya geçmesini öngören bir düzenleme bulunup bulunmadığı ve finansal kiralama konusu malların davalı itiraz edenin işletmesinin devamını sağlamak için zorunlu olup olmadığı hususları üzerinde durulup tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde itiraz konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/365 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 10/08/2023 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Yukarıdaki gerekçede belirtiği gibi araştırma ve değerlendirme yapıldıktan sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023