Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1301 E. 2023/976 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1301
KARAR NO: 2023/976
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2023
NUMARASI : 2023/309 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip dosyasına konu borç nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespiti ile, icra takibinin iptaline, davalı alacaklı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, teminatsız olarak icra dosyasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesi , dava konusu taşınmazların üçüncü şahıslara satış ve devir edilmemesi, Sakarya Erenler ilçesindeki geri dönüşüm tesisinin satış işlemlerinin durdurulması konusunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2023 tarihli, 2023/105 D.İş Esas-2023/105 Karar sayılı kararıyla; ihtiyati haciz talep eden …’ün, karşı taraf … ve … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Aleyhine, 15/05/2019 düzenleme tarihli, 13/11/2020 vade tarihli, 600.000 Euro ( 12.343.920,00 TL) bedelli bonoya dayanarak talep etmiş olduğu ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında kabulüne, karşı tarafın malları ile, 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.Karşı taraf … ve …Sanayi ve Ticaret A.Ş. Vekilinin ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde; ihtiyati hacze talep dayanağı senette müvekkili şirket yönünden doğmuş bir borç bulunmadığını, zira senette şirket yetkilisinin imzasının olmadığını, senette şirketin yalnızca kaşesi bulunduğunu, şirket kaşesinin üstünde imza bulunmadığını, keşideci imzası bulunmayan bono geçerlilik şartlarını taşımadığını, ihtiyati haciz talep dayanağı senette tahrifat yapılmış olduğunu, üstü çizilip yeniden yazılarak seneden sonradan eklenen yerlerde imza veya paraf bulunmadığını, müvekkili … yönünden açıkça bir aval veya ödeme taahhüdü bulunmadığını, bununla birlikte senette keşideci imzası da bulunmadığından müvekkili …’nın aval veren olarak kabulünün mümkün olmadığını, ihtiyati haciz talebinin açıkça kötüniyetli olduğunu, talep eden … hakkında zorla senet imzalatmaya ve zorlama ve tehditle ipotek tesisi, sahte evrak tanzimi gibi suç konusu eylemler nedeniyle tarafında yapılan şikayet neticesine devam eden soruşturma dosyası bulunduğunu, şirketin %25 ortağı olan …’ün hissedar olduğu şirketi 600.000 Euro borçlandırılabilmesi için şirket genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararı bulunmadığını, talep dayanağı senet bedeli üzerinden %7,5 oranında damga vergisi ödenmediğini, Maliye Bakanlığının ilgili genelgesi gereği senet üzerinde aval şerhi verilmiş sayılıp sayılmadığı hususu bilirkişi tarafından rapor tanzim edilerek tespiti gerektiğini, senette müvekkili …’nın adı veya T.C kimlik numarası bulunmadığını, bu denli miktarda şirketin borçlanması için alelade bir senet düzenlenmesi hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere aykırı olduğunu, kaldık kendisinin de ortak olduğu şirketin bu denli yüklü bir miktarda borçlanması haline menfaat çatışması yarattığını belirterek İİK. 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartlarının oluşmadığından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2023 tarihli, 2023/105 D.İş Esas-2023/105 Karar sayılı ek kararıyla; HMK 397/4 maddesinde “ihtiyati tedbir dosyasının asıl dosyanın eki sayılır” hükmü ve HMK 394/2 maddesinde, ihtiyati tedbire itiraz edilmesi halinde, esas hakkında dava açıldıktan sonra, bu davaya bakacak mahkeme tarafından karar verilir, hükmünün düzenlendiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/309 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı gerekçesiyle; itirazın değerlendirilmesi bakımından dosyanın HMK 394/2 maddesi gereğince asıl davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2023 tarihli 2023/309 Esas sayılı ara kararıyla; İİK’nun 265. maddesinde borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceğinin hükme bağlandığı, borçlunun itiraz sebebi olarak ileri sürdüğü hususların İİK’nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, somut olayda, alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi karşısında itiraz sebeplerinin İİK 265. madde kapsamında bulunmadığı kanaatine varıldığı, ihtiyati hacze konu bono yönünden menfi tespit davası açıldığı gerekçesiyle, itirazın ve teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir .
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yatırılan teminatın ihtiyati haczin teminatı olduğunu, esas takibe geçilmesi ile ihtiyati haczin ortadan kalktığını, ortada temin edilen bir işlem bulunmadığından teminatın iadesi gerektiğini, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının İİK 72. Madde uyarınca icra takibini durdurmayacağını, HMK 392/2 uyarınca ihtiyati haciz ortadan kalktığından-takibin kesinleşmesinden- itibaren bir ay içerisinde teminatın iadesine karar verilmesi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; icra takibinin kesinleşmediğini, İstanbul 25. İcra Hukuk mahkemesinde, borca ve imzaya itiraz ettiklerini, menfi tespit davası açıldığını, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, teminatın iadesine muvaffakatlarının bulunmadığını, teminatın iadesinin reddine ilişkin kararın istinaf edilebilir olmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.Mahkemenin 19/07/2023 tarihli ara kararıyla; davalı vekilinin 05.07.2023 havale tarihli dilekçesi ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/105 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı gereği Mahkemeler veznesine 1.851.588,00-TL tutarında nakit teminat depo edildiğini, mahkemenin kararı gereği İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında önce ihtiyati hacze geçilmiş, 03.04.2023 tarihinde de esas takibe geçilerek ihtiyati haciz kararının yerine getirildiğini, menfi tespite konu edilen icra dosyasının infaz edilerek kapatıldığını, ihtiyati haciz kalktığından teminatın da hükmünün kalmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına yatırılan nakit teminatın iade edilmesine yönelik talebinin, HMK. 392/2. maddesi kapsamında asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde teminat iade edilebileceğinden bu aşamada teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE;Davacılar vekili İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına konu bono nedeniyle müvekkillerinin borçlu bulunmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Davalı alacaklı tarafça takibe konu senet yönünden davadan önce, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2023 tarihli, 2023/105 D.İş Esas-2023/105 Karar sayılı kararıyla, ihtiyati haciz kararı alınarak takibe geçildiği, ihtiyati haciz kararına borçlularca itiraz edildiği, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce menfi tespit davası açıldığından bahisle dosyanın İstanbul 1. ATM’nin 2023/309 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verildiği, mahkemece itirazın ve teminatın iadesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekili mahkemenin teminatın iadesi talebinin reddi kararına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı HMK 341/1 maddesinde; “İlk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna buşvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davalı alacaklı vekili, teminatın iadesi talebinin reddine yönelik karar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuşsa da, teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin karar, istinaf edilebilir kararlardan bulunmadığından başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 341/1 ve HMK 352. Madde gereğince USULDEN REDDİNE,2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davalı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine,3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA,5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023