Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1299 E. 2023/949 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1299
KARAR NO: 2023/949
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/700 E.
DAVANIN KONUSU: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili kurum arasında yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesi ve vadeli işlem ve türev araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi akdedildiğini ve davalının bu sözleşme çerçevesinde … Anonim Şirketi nezdinde bulunan piyasalar ile vadeli işlemler ve opsiyon piyasasında vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkilinin bu işlemlerde sadece davalının alın satım emirlerini … nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde etmekte olduğunu, davalının almış olduğu ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatının tamamını kaybettiğini, davalı kayıplarının teminatını aştığını ve davacı şirkete ödenmediğini beyan ederek, ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.İlk Derece Mahkemesince 02.12.2022 tarihli ara karar ile; ”…İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan ve celbedilen belgeler (Beşiktaş … Noterliği’nin 22/09/2022 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, hesap açılış belgeleri, türev araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi, sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa satış ve ödünç alma verme işlemlerine ilişkin çerçeve sözleşmesi, hisse senedi alım satım aracılık çerçeve sözleşmesi, yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesi, sözleşme öncesi bilgilendirme seti, … Bankası Anonim Şirketi teminat tamamlama dökümü ile hareket raporu vs.) incelendiğinde, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğu hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu ve bu haliyle de İİK’nın 257/1. maddesindeki şartların mevcut olduğu ve 258. maddesindeki yaklaşık ispat koşullarının da oluştuğu anlaşıldığından, kat edilmiş ve talep edilen 11.044.475,28-TL üzerinden %15 oranında teminat alınması suretiyle ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesi kanaatiyle, davalıya ait menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerde bulunanlar dahil her türlü hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına…” şeklinde arar karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bu karara yönelik olarak, karşı taraf vekilince bulunulan itiraz üzerine, bu defa İlk Derece Mahkemesince 19.01.2023 tarihli ara karar ile; ”…Buna göre; taraflar arasında düzenlenen Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Çerçeve Sözleşmesi, Türev Araçların Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi içeriği ve hükümleri, 6502 sayılı kanunun 3. maddesindeki tüketici tanımı, somut olayda taraflar arasındaki Türev Araçların Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi uyarınca yapılan işlemlerin SPK mevzuatına tabi işlemlerden olup, aleyhine ihtiyati haciz istenen …’nın da, söz konusu işlemleri yapmak üzere … A. Ş. bünyesinde yatırım hesabı açarak, amacının borsada işlem gören hisse senetlerine yatırım yaparak kâr elde etmek olması, bir işlemin tüketici işlemi olarak nitelendirilebilmesi için işlemi yapan taraflardan birinin ticari veya mesleki olmayan amaçla (kâr elde etme amacı olmaksızın) hareket etmiş olmasının gerekmesi, buna göre tarafların amacı ve aralarındaki sözleşmenin niteliği gözetildiğinde 6102 Sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri gereğince ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması karşısında Mahkememizin ihtiyati haciz kararı vermeye görevli olduğu anlaşılmıştır(benzer yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/05/2018 tarih ve 2017/11-22 E,, 2018/1102 K. Sayılı kararı). 2004 Sayılı İİK’nın 258. maddesinde, ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesinde de; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” şeklindeki düzenleme uyarınca ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. 6098 Sayılı TBK’nun 89/1. maddesine göre de, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Talep dayanağı para borcu olup, borcun götürülecek borçlardan olmasından dolayı TBK’nın 89/1. ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde ve HMK’nın 6. maddesi uyarınca da borçlunun yerleşim yeri mahkemesinde talepte bulunulabilecektir. Ayrıca, İİK’nın 50. maddesi uyarınca sözleşmenin yapıldığı yer mahkemeleri de yetkilidir. Alacaklının yerleşim yeri olan Sarıyer ilçesinin İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle Mahkememizin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan belgeler (Beşiktaş 26. Noterliği’nin 22/09/2022 tarihli ve 16811 yevmiye numaralı ihtarnamesi, hesap açılış belgeleri, türev araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi, sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa satış ve ödünç alma verme işlemlerine ilişkin çerçeve sözleşmesi, hisse senedi alım satım aracılık çerçeve sözleşmesi, yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesi, sözleşme öncesi bilgilendirme seti, Takas Ve Saklama Bankası Anonim Şirketi teminat tamamlama dökümü ile hareket raporu vs.) incelendiğinde, alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti hususunda, İİK’nın 257/1 ve 258. maddesinde öngörülen şartlar gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi bakımından yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu, ihtiyati hacze itiraz eden tarafın diğer itirazlarının ise İİK 265. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sebeplere dayanmadığı dikkate alınarak, davalı vekilinin, ihtiyati haciz kararına itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılarak…” şeklinde ara karar ile itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı karşı taraf vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 18/05/2023 tarih ve 2023/778 Esas, 2023/541 Karar sayılı ilamıyla; “İlk Derece Mahkemesince 02.12.2022 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararına davalı vekilinin itiraz üzerine, Mahkemesince 19.01.2023 tarihli ”ihtiyati hacze itirazın reddine” ilişkin ara kararın kaldırılarak davalı vekilinin itirazın kabulü ile 02.12.2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına, Davacının ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 13/07/2023 tarihli ara kararıyla; “Somut olay değerlendirildiğinde dava, davalı ile davacı şirket arasında akdedilen yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesi ve vadeli işlem ve türev araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesine dayalı olarak, yapılan borsa işlemleri neticesinde davalı kayıplarının teminatını aştığı ve davacı şirkete ödenmediğinden bahisle, davacı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan belgeler (İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosya, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosya, davacı şirket ile davalı arasında akdedilen yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesi, türev araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi, hesap açılış formu, hisse senedi alım satımına aracılık sözleşmesi, sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa satış ve ödünç alma verme işlemlerine ilişkin çerçeve sözleşmesi, davalı imzası taşıyan uygunluk testi, sözleşme öncesi bilgilendirme seti, türev araçlar risk bildirim formu, davalının …Menkul Kıymetler Anonim Şirketi nezdindeki … numaralı hesabına ilişkin virman talimatı, VOB gerçekleşen işlemler ekstresi, … Bankası Anonim Şirketi’nin, davalıya ilişkin teminat tamamlama ve işlem hareket raporu, anlık teminat tamamlama çağrısı takip raporları, davalının, davacı şirket nezdindeki … müşteri numaralı hesabına ilişkin hesap ekstresi, davalının 03/10/2022 tarihli hesap özeti, davacı şirket tarafından davalıya gönderilen 14/09/2022, 15/09/2022 ve 16/09/2022 tarihli SMS mesajları, davacı şirket tarafından davalıya gönderilen teminat tamamlama çağrıları ile bu çağrıların davalıya gönderimini teyit eden log kayıtları, müşteriye yapılacak bildirimler beyanı, davalı ile 22/09/2022 tarihinde yapılan telefon görüşmesi incelendiğinde, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğu hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu ve bu haliyle de İİK’nın 257/1. maddesindeki şartların mevcut olduğu ve 258. maddesindeki yaklaşık ispat koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin 17/03/2023 tarih ve 2023/163 Esas sayılı ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiştir Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, -Müvekkilinin yerleşim yerinin Çekmeköy olup iş bu sebeple yetkili Mahkemenin, İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, -Davacı tarafından müvekkiline teminat tamamlama çağrısı yapılmamış olduğunu, teminat tamamlama çağrısı yapılmış ise dahi bunun ne şekilde yapılmış olduğu hususunda dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, 27.09.2022 tarihli ihtarnamenin Rumeli Kavağı/SARIYER adresine tebliğe çıkartıldığını, aynı tarihte iade döndüğünü, müvekkilinin tebligat adresinin Çekmeköy /İstanbul olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, -Teminat tamamlama taleplerine ilişkin hukuki düzenlemelerin Seri: …, No: … Numaralı Tebliğin “Özkaynak Tamamlama Bildirimi” Baslıklı 18. Maddesi’nde yer aldığını, davacının en uygun anda satış yapması gerekirken müvekkilini zarara uğratacak şekilde satış yaptığını ve borcun doğumuna kendisinin sebebiyet verdiğini, müvekkiline ait hisselerin teminat olarak gösterilerek teminat açığı kapatılabilecek iken ya da teminat olarak gösterilerek kredi kullandırılabilecek iken aksi yönde işlem yapılması nedeni ile müvekkilinin zarara uğradığını, -Müvekkilin teminatından fazla zarara uğramasının kanunen mümkün olmadığını, her bir VİOP sözleşmesinin kuruluş aşamasında teminat karşılığı alındığı göz önünde bulundurulduğunda VIOP sözleşmesi alınırken müvekkilinin hali hazırda yeterli teminatı bulunduğunu, Davacı tarafın kendi kusuruyla doğan ve var olduğunu iddia ettiği borca ilişkin takibe geçtiğini, -Müvekkilin sahip olduğu varlıkların değer kaybetmesinin temel sebebinin, davacı ve onun gibi özen yükümlülüğüne aykırı hareket eden diğer bazı aracı kurumların, “birlikte/el birliği ile yapıldığı” izlenimi uyandırabilecek kadar, eş zamanlı olarak hisse senetlerine değer kaybettirici ve borsayı aşağı yönde götürecek hareketlerde bulunması sebebiyle oluştuğu iddia olunan bu zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, -Müvekkilinin satın aldığı varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler sebebiyle teminatının tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatını aşarak zarar oluştuğunu iddia ettiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflar arasında akdedilen sözleşmeler çerçevesinde müvekkilinin, davacı aracı kurum üzerinden hisse senedi/viop kontratı alması ve teminat tamamlama çağrısını yerine getirmemesi nedeni ile oluşan zarar nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunulmuşsa da aracı kurum tarafından müvekkiline teminat tamamlama çağrısı yerine getirip getirmediği, müvekkili teminat tamamlama çağrısını yerine getirmiş ise aracı kurumun borçlunun mevcut açık pozisyonlarını kapatıp kapatmadığı , kapanması gerekip gerekmediği aynı zamanda müvekkilin teminat tamamlama çağrısı yerine getirmemesi ve … müsait olmamasına karşın aracı kurum üzerinden hisse senedi/ VİOP kontratı almaya devam edip etmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiğini, davacı tarafından …’a açık pozisyon gereği teminat ödendiği iddia edilmiş ise de davacının iş bu iddiasını ispatlar nitelikte evrakların mahkemeniz dosyasına sunulmadığını -Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin müvekkiline ilgili işlemleri gerçekleştirebilmesi için imzalanması şart koşulan sözleşmelerin yüzlerce sayfa olup müvekkilinin tüm bu sözleşmeleri aynı anda okuyabilmesi ve anlayabilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin bir örneğinin de müvekkiline verilmediğini, ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Sermaye Piyasası İşlemleri Genel Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacının uğradığı zararın giderilmesi için açılan itirazın iptali davasıdır. İstinafa konu talep, taraflar arasındaki sermaye piyasasında alım satım işlemlerinde aracılık çerçeve sözleşmesinden doğan alacak için ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş ve ihtiyati hacze itiraz eden vekilince itirazın reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazında ve istinaf dilekçesinde, mahkemenin görevli ve yetkili olmadığı yönünde itirazlar ileri sürmüşse de; istinaf başvurusuna konu ihtiyati haciz kararının asıl dava içerisinde talep edildiği, davaya yönelik görev ve yetki itirazının mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, bu aşamada mahkemece yetki ve görev yönünden verilen bir karar bulunmadığından, istinaf incelemesinin verilen karar çerçevesinde yapılması gerektiği kanaatiyle, görev ve yetki itirazı yönünden ileri sürülen istinaf sebepleri incelenmemiştir. İİK’nın 257/1. fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. Talep eden, taraflar arasındaki sermaye piyasasında alım satım işlemlerinde kaldıraçlı işlemler aracılık çerçeve sözleşmesi uyarınca, borçlunun hesabında yapılan işlemler nedeniyle hesabın eksiye düştüğünü, sözleşme ve mevzuat gereğince borçlunun teminat tamamlama yükümlülüğünün bulunduğunu ancak yapılan çağrıya rağmen yükümlülüğün yerine getirilmediğini, davalının Türev Araçları Sözleşmesi uyarınca yerine getirmesi gereken teminat tamamlama yükümlüğünü yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, …’nın teminat tamamlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle müvekkili şirketin …’a teminat ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin ödemek zorunda olduğu teminat nedeniyle borçlunun borcu oluştuğunu ileri sürmüş olup, alacağın bir kısmının bu dava ile bir kısmının ise birleştirilen dosya ile ileri sürüldüğü, 2022/700 Esas sayılı dosyada 02.12.2012 tarihli karar ile ihtiyati haczin kabulüne karar verildiği, 19.01.2023 tarihli karar ile itirazın reddine karar verildiği,Dairemizin 18/05/2023 tarih ve 2023/778 Esas, 2023/541 Karar sayılı ilamıyla kararın kaldırıldığı, birleşen 2023/163 Esas sayılı dosyada 17.03.2023 tarihinde ihtiyati haczin kabulüne karar verildiği, 13.07.2023 tarihli karar ile itirazın reddine karar verildiği ve bu kararın İstinaf incelemesi yönünden dairemize gönderildiği anlaşılmış olup, taraflar arasındaki “Sermaye Piyasası Araçları Alım-Satımına” ilişkin hükümler kapsamında, borçlunun sermaye piyasası işlemleri nedeniyle eksiye düşen hesabında teminat tamamlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle alacaklı aracı kurum tarafından bu yükümlülük yerine getirilerek cari hesaba yansıtıldığı, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispatı sağlayan delillerin sunulduğu, davacının SPK mevzuatına aykırı ve yetkisiz işlemleri nedeniyle asıl itiraz edenin zarara uğradığına yönelik itiraz sebebinin ise İİK’nın 265. maddesinde sayılan tahdidi itiraz sebeplerinden olmadığı, yapılacak esas yargılamanın konusunu teşkil ettiği, ilk derece mahkemesince itirazın reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, talep eden tarafça ihtiyati haciz talebinin dayanağı olarak, taraflar arasında düzenlenen yatırımcı çerçeve sözleşmesi, … bildirimi, SPK yazısının delil olarak ibraz edildiği, log kayıtlarının sunulduğu, e-mail yolu ile teminat tamamlama çağrılarının yapıldığı, ibraz edilen belgelerin İİK’nın 258. maddesi gereğince mahkemeye kanaat getirecek deliller niteliğinde olduğu, ihtiyati haciz talebinin kabulü ve yapılan itirazın reddi kararında bir isabetsizlik görülmediği, İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri olarak, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edilebileceği, sözleşme kapsamında İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, hesaptaki hisse ve viop kontratlarının değerinde satılıp satılmadığının, tarafların sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerinin, zararın artmasına ya da doğmasına neden olup olmadıkları gibi tüm hususların yargılama gerektirdiği, yetkiye ilişkin itirazların ve görev itirazının Mahkemece dava sürecinde karşılanması gereken itirazlar olduğu, yargılama gerektiren istinaf istemlerinin ihtiyati hacze itiraz kapsamındaki nedenler arasında değerlendirilemeyeceği, bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2023 tarih ve 2022/700 E. Sayılı ara karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/09/2023