Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/128 E. 2023/58 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/128
KARAR NO: 2023/58
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2022
NUMARASI: 2018/864 E. – 2022/769 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin borcu nedeniyle alacaklı tarafından 20/10/2016 tarihinde ihtiyati haciz kararıyla müvekkilinin piyasa değeri 90.000 TL değerindeki muhtelif tekstil menkul mallarını 44.330.53 TL alacak olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla menkul mallar haczedilerek yediemine götürdüklerini, müvekkilinin alacaklıya dolar bazında bir borcu olmayıp alacaklıya 11.500,00 TL borcu olduğunu, alacaklının da bunu bildiğini, müvekkilinin mağaza sahibi olup ticaretle uğraştığını, alacaklı Tekstil Giyimlerinin fason işçiliğini yaptığını ve müvekkilinin ara sıra ihtiyaç olan fason işlerini yaptığını, bu işlerden dolayı müvekkilinin alacaklıya 11.500,00 TL borçlandığını ve borcunu kabullendiğini, müvekkilinin 11.500,00 TL olarak imzaladığı senedi kendi el yazılarıyla tanzim ederek 11.500 Dolar olarak işleme koyduğunu, alacaklının bu şekilde kötü niyetli davrandığını, müvekkilinin dolar bazında borcu olmadığını ileri sürerek, bahse konu senedin iptali ile icra takibinin iptaliyle müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ” İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 11.500,00 TL bedelli bono üzerinde davalı alacaklı tarafından tahrifat yapılarak bononun 11.500,00 USD olarak takibe konulduğu, davalı alacaklının İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/160 Esas sayılı dosyasında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanarak ceza aldığı, ceza mahkemesinde alınan ATK raporunda bonodaki “miktarın rakamla gösterildiği bölümdeki “$” işareti ve miktarın yazıyla yazıldığı bölümdeki ” Amerikan doları ” yazılarının davalı …’nun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacının bono nedeniyle 11.500,00 TL davalıya borcu bulunduğunu kabul ettiği, davalının mahkememize senet üzerindeki tahrifata dair bir itirazının olmadığı, davacıdan daha fazla mağdur olduğunu, davacının 4500,00 TL lik zararı olduğunu bunu karşılamak istediğini belirttiği dolayısıyla uyuşmazlığa konu bono üzerinde tahrifat yapıldığı ve bu tahrifatın davalı tarafça yapıldığı husunda bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacının bononun tahrifat öncesi 11.500,00 TL bedelli halinden sorumlu olduğu, borcunu ödemediği, uyuşmazlığa konu bono TL olarak takibe konulsa idi, alınan bilirkişi raporuna göre 10.02.2017 dava tarihi itibariyle davacının 15.511,18 TL borcunun olacağı, 24.01.2017 tarihli ihale ile davacının haczedilen mallarının 16.000,00 TL ye alacağa mahsuben ihale olunduğu bu nedenle dava tarihi itibariyle davacının davalıya borcu bulunmadığı anlaşıldığından, menfi tespit davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Maddi tazminat istemi yönünden; davacının haczedilen mallarının 24.01.2017 tarihli ihale ile 16.000,00 TL ye alacağa mahsuben satıldığı, takip kapsamında satılan malların 2017 yılındaki rayiç bedelinin 95.740,00 TL olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle 95.740,00 TL- 15.511,18 TL (dava tarihindeki davacının gerçek borcu/tl cinsinden) +488,82 TL (ihale sonucu borçludan fazla tahsil edilen) = 80.717,64-TL maddi zararı olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.Manevi tazminat istemi yönünden; davalının TL cinsinden bonoyu tahrif ederek USD olarak takibe konu ettiği, davalının kötü niyetli olarak davacının gerçekte sorumlu olduğu miktardan daha fazla borç nedeniyle aleyhine takip yaptığı, davacının mallarının haczedilerek satıldığı, davacının bu olay nedeniyle ceza mahkemesindeki yargılamaya katıldığı ve iş bu davayı açmak zorunda kaldığı, dolayısıyla davacının kişilik haklarının zedelendiği, tahrifat öncesi hali ile bono takibe konulsa idi davacının haciz aşamasında veya öncesinde bonoyu ödeme olasılığının da bulunduğu, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması da dikkate alınarak, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…,” şeklinde gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesince verilen karara karşı süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurulmuş ise de, davacı vekili e-imzalı 11/01/2022 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yolu başvurularından feragat ettiklerini bildirmiş olup, dosyanın incelenmesinde vekaletnamesinde “kanun yollarından feragat etmeye” yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu tespit edilmiştir. İstinaf başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK m.349/2’de, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karar bağlanmamış ise, başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı hüküm altına alınmıştır. Davacı vekili tarafından11/01/2022 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat edildiğinden, vekaletnamenin incelenmesi neticesinde davacı vekilinin kanun yollarından feragat etmeye yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu belirlenmekle 6100 sayılı HMK’nın 349/2. mad. gereğince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf aşamasında istinaftan feragat etmesi sebebiyle istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince REDDİNE,2- Peşin alınan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan davacı tarafa iadesine, 3- İstinaf talebinde bulunan davacı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 349/2 maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/01/2023