Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1279 E. 2023/919 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1279 Esas
KARAR NO: 2023/919
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 03/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/25 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli “…”, “…”, markası ve benzer şekilde tescilli başkaca markalarıyla; uzun yıllardır eğlence, yiyecek ve içecek sağlanması sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, … Harbiye, Vadi, Arena, Antalya, Mersin, Antep, Kayseri gibi Türkiye’nin pek çok yerinde 20’ye yakın işyeri bulunduğunu, davalının ise yine aynı sektörlerde müvekkilinin tescilli markalarına tecavüz eder nitelikte … (1)) …, … ibarelerini kullanarak müvekkilinin markası ile karışıklık yaratacak surette hizmet sunmaya devam ettiklerini, davalı tarafından müvekkilinin markasına tecavüz eder nitelik … kullanımını “…, … Cd. No:…, … Beşiktaş/İstanbul” adresinde ve “…, … Sk. No…, … Şişli/İstanbul” adresindeki şubelerinde devam ettirdiğini, yine “https:/www.instagram….” adresli instagram sayfasında, “https:/ www facebook.com…” adresli facebook sayfasında, “https://www…..com/…-istanbul” adresli sayfada, “https://tr…com/v/…“ adresli sayfada da kullandıklarını, bu nedenlerle öncelikle mahkemenin alacağı ön bilirkişi raporu uyarınca ve uygun göreceği teminat karşılığında SMK 159.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, müvekkilinin markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer markalarının kullanımının tedbiren önlenmesine, davalıya ait “…, … Cd. No:…, … Beşiktaş/İstanbul” ve “…, … Sk. No.., … Şişli/İstanbul” adresli işyerlerinde müvekkilinin … sayılı “…” ve diğer markalarına tecavüz teşkil eden katalog, broşür, ambalaj, resim, marka, işaret tabela ve ibarelerin herhangi bir ürün, ilan, poşet, reklam basılı evrak ve sair malzeme üzerinde kullanmasının tedbiren önlenmesine ve bu şekilde kullanılmış olan ürünler ve basılı evraklar varsa bunların toplatılmasına ve emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, ”https://www.instagram.com/…/” “https:/…-merkez-istanbul” “https://tr-tr.facebook.com/….com/…” “https://wWww.instagram….” “https:/…/”“https:/…-istanbul”, “https:/…” adresli internet sitelerine erişimin tedbiren engellenmesine, davalının, davacı müvekkili adına tescilli markalarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin SMK 149.maddesi kapsamında tespitine, men’ine, ref’ine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 03/02/2023 tarihinde; “…Talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk nedeniyle HMK 403. maddesi gereğince şimdilik davalıya tebligat yapılmaksızın, ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesine esas teşkil edecek şekilde; Dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda belirtilen internet siteleri, sosyal medya hesapları ve davalıya ait “… Mah. … Cad. No:… Beşiktaş/İSTANBUL” adresinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, Mahkememizce resen seçilecek marka uzmanı bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesine, HMK 278/4 maddesi gereğince internet siteleri, sosyal medya hesapları ve davalının adresinde inceleme yapmak üzere bilirkişiye yetki verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Davacı vekili 16/05/2023 tarihli dilekçesinde özetle; 02/03/2023 tarihinde bilirkişi raporu ibraz edildiğinden, ihtiyati tedbir talebinin incelenerek müvekkiline ait “…”, “…” ve başkaca tescilli markalara davalıca tecavüz edilmesi sebebiyle davalının, ayırt edilemeyecek kadar benzer … ve … no … işaretlerinin ilgili işyerlerinde, sosyal medyada ve internet sitelerinde kullanmasının tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ihtiyati tedbir talebinin reddini, müvekkil marka tescil taleplerinin sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacının davasının reddini talep etmiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Dosyada mübrez bilirkişi raporu uyarınca SMK 159.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, müvekkilinin markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer markalarının kullanımının tedbiren önlenmesini, davalıya ait …, … Cd. No:.., … Beşiktaş/İstanbul ve …, … Sk. No…. Şişli/İstanbul adresli işyerlerinde müvekkilinin … sayılı “…” ve diğer markalarına tecavüz teşkil eden katalog, broşür, ambalaj, resim, marka, işaret tabela ve ibarelerin herhangi bir ürün, ilan, poşet, reklam basılı evrak ve sair malzeme üzerinde kullanmasının tedbiren önlenmesine, bu şekilde kullanılmış olan ürünler ve basılı evraklar varsa bunların toplatılmasına ve emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, davalının müvekkilinin markasına tecavüz teşkil eden internet kullanımlarının yer aldığın; “https://www.instagram.com/… -merkez-istanbul””https://…” “https://www….”, “https://…” adresli internet sitelerine erişimin tedbiren engellenmesine, neticeten davalının müvekkils adına tescilli markalarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin SMK 149.maddesi kapsamında tespitine, men’ine, ref’ine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 03/07/2023 tarihli ara kararıyla; “Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: “…” ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliğinin açıklığa kavuşturulmasının gerektiği, bunun için de taraf delillerinin toplanması ve akabinde yeni bir rapor alınması gerektiği, kısacası ihtiyati tedbir talebi yargılamayı gerektirdiğinden, tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davalı tarafında müvekkili ile aynı sektörlerde müvekkilinin tescilli markalarına tecavüz eder nitelikte … , … ibarelerini fiili olarak kullanması sebebiyle ihtiyati tedbir talebiyle tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i davası ikame edildiğini, dosyaya sunulan raporda; davalı tarafın kullanımlarının müvekkilinin markası ile iltibas yarattığı dolayısıya davalı tarafından hem sosyal medya aracılığıyla hem de şubelerindeki marka kullanımlarının, müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz niteliğinde olduğunun belirtildiğini, davacının üstün hak sahibi olduğunu, … ibarelerini Türkiye’de tanınır kılan ve maruf hale getirenin davacı olduğunu, tanınmış marka olduğunu, davalı tarafın TPE nezdinde yapmış olduğu … sayılı “…” marka başvurusuna yönelik müvekkili şirketçe yapılan itiraz neticesinde, TPE tarafından 21.06.2023 tarihli yazı ile başvurunun reddine karar verildiğini, -Müvekkilinin markalarının, Türkiye’de hizmet verdiği sektörde yüksek düzeyde tanınmışlığa eriştiğini, daha önceden açılan hükümsüzlük davalarındaki tespitlerle marka üzerinde kazanılmış hakkı bulunduğunu, Müvekkili şirketin tescilli markasının müzik sektöründe herkesçe bilinirliği olduğu, konser etkinlikleri düzenlediğinden hizmet verdiği şehirler dışında bile birçok ortalama toplum düzeyinde bilet almak için akla gelen ilk şirket olduğunun verilen kararlarla tespit edildiğini, derdest davadaki bilirkişi raporuna rağmen ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği halde mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olup kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Markalar arasında bir iltibas bulunmadığını, rapor için yapılan keşifte sadece Davacı iddiaları mevcut olduğundan tek taraflı hazırlandığını, Davacı markasının “…” değil “…” olduğunu, müvekkili şirketin ise 2002 yılından bu yana … markasını kullandığını, “…” markası için ilk başvuruyu daha Davacı Şirket kurulmadan … başvuru no ile yaptığını, bu güne kadarki tüm başvuruların … markasının itirazı kapsamında reddedildiğini, Müvekkil Şirket tarafından yapılan 2020 yılındaki marka başvurusuna Davacı tarafından yapılan itirazın “Markalar benzer görülmediğinden karıştırılma ihtimali bulunmadığı tespit edilmiştir.” ifadesi ile reddedildiğini, Müvekkili Şirket’in kendi müdavim müşterileri olduğunu, … yazılınca ilk Müvekkil Şirket’in göründüğünü, önceye dayalı kullanım iddialarının gerçek dışı olduğunu ve kendilerinin marka üzerinde üstün hak sahibi olduklarını, müvekkili şirket tarafından yeniden marka başvurusu yapılmış olup, … ve … başvuru numaraları ile inceleme devam ettiğini, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüz teşkil ettiği iddia olunan her türlü fiillerin tedbiren önlenmesini ve durdurulması istemine ilişkindir. Tedbir talebi reddedilmiş olup, davacı tarafça tedbirin kabulüne karar verilmesi istemli istinaf talep edilmiştir. 10/01/2017 tarih ve 29944 Sayılı Resmi Gazete yayınlanıp aynı gün yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlıklı 159. Maddesinde; “(1) Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. (2) İhtiyati tedbirler özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır: a) Davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması.b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanması.c) Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi.(3) İhtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.6100 Sayılı HMK’nın 389. Maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 390.maddesinde ise “(1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.(2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmü düzenlenmiştir. Marka hakkına tecavüz istemli davada ileri sürülen iddia ve savunmalar dikkate alındığında; marka kullanımlarının ne şekilde gerçekleştiği, marka tescillerinin bulunduğu emtia ve hizmet alt sınıfları arasında bir benzerlik olup olmadığı, nihayetinde gerçek hak sahibinin taraflardan hangisi olduğu hususlarının yargılamayı gerektirmekle birlikte davacının … markasının 43. Sınıfta tescilli bulunduğu, davalının da davacı ile aynı/benzer alanlarda faaliyet gösterdiği, davalı tarafça önceye dayalı hak iddiasında bulunulmuş ve bir kısım belge örnekleri sunulmuşsa da, davacının marka tescilli kayıtlarının dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tespitler dikkate alınarak ihtiyati tedbir yönünde yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararı verilmek üzere 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince kararın kaldırılması gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/07/2023 tarih, 2023/25 E. Sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, ihtiyati tedbir kararı verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/09/2023