Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1265 E. 2023/893 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1265 Esas
KARAR NO: 2023/893
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2023
NUMARASI: 2022/683 E. – 2023/190 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 15/12/2021 tarihinde … bankasında bulunan hesabından para çekmek isterken hesabına bloke konulduğunu, banka ile yaptığı görüşme sonrasında hesabına İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından haciz işlemleri başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında şahsi hiç bir bağ ve ilişki olmadığını müvekkilinin 2008 yılının temmuz ve ağustos aylarında … Dış Ticaret Limited Şirketi bünyesinde çalıştığını, davalının bu şirketin ortaklarından biri olduğunu bu firma tasfiye edildiğini ticaret sicilinin kapalı olduğunu, müvekkilinin 2008 yılı içinde iki aylık çalıştığı sırada takibe senet boş olarak imzalatıldığını, senedin müvekkiline işe başlama şartı olarak imzalatıldığını, müvekkilinin çalışmayı bıraktıktan sonra senedin kendisine verilmediğini müvekkilinin davalıya karşı bir borcu olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin davalı alacaklı ile kişisel olarak yada ticari olarak hiçbir hukuki bağı olmadığını beyanla; davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesin çelişkilerle dolu olduğunu bahse konu davanın açık bir şekilde reddinin gerektiğini, davacının müvekkilinin ortak olduğu şirkette bir dönem çalıştığını ancak dava dilekçesinde tanımıyormuş, alakasız insanlarmış izlenimi verilmeye çalışıldığını, davacı yanın senedin işe giriş için verildiği iddiasında bulunduğunu, bu durumda davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, bu durumda senedin şirket adına değil davalı adına düzenlenmesinin anlamsız olduğunu, davacı yan kendisi de kendinin borçlu olduğunu çok iyi bilmekte olduğunu davacı yanın çelişkili beyanlarının nazarı itibara alınmaması gerektiğini beyanla, davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir. Dava İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, mahkemece 06/04/2022 tarihli 2021/780 Esas-2022/251 karar sayılı kararla, icra dosyasına konu borcun sebebinin kambiyo senedi olması nedeniyle davanın ticari iş olduğundan bahisle, davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince;” İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2023 tarihli 2022/683 E- 2023/190 K sayılı kararıyla; davaya konu takip dayanağı bononun bedelsizliği iddiasıyla dava açıldığı, bononun unsurlarının tamam olup imzaya itirazın bulunmadığı, davalının ihdas nedenini talil etmediği, davacının iddialarını HMK 200, 201. Maddeleri gereğince yazılı belge ile ispatlaması gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, bedelsizliğe ilişkin soyut beyan dışında belge sunamadığı, davalı tarafa yemin teklif etmeyeceğini beyan ettiği gerekçesiyle; davanın reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece mücerretlik ilkesinden hareketle davanın reddine karar verildiğini, her ne kadar kambiyo borç ilişkisinden soyut olsa da, arada herhangi bir hukuki ilişki olmadan herhangi bir kişiden alınan senedin tahsiline hukuken imkan verilmesinin mümkün olmadığını, bu yolun kabulünün hakkaniyete aykırı karar verilmesine sebep olacağını, mahkemenin yargılamada her hangi bir araştırma ve delil tartışması yapmadan karar verdiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından, borçlu … aleyhine, 90.000,00 TL Senetten kaynaklanan alacak, 4.708,36 TL Geçmiş gün faizi, 180,00 TL Komisyon olmak üzere 94.888,36 TL toplam alacağın tahsili talebiyle, kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı anlaşılmıştır. İcra takibine konu bononun keşidecisinin …, lehtarının … olduğu, 15/11/2020 tanzim, 15/06/2021 keşide tarihli ve 90.000 TL bedelli olup, “nakden” bedel kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE; Menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince, icra takibine konu senedin unsurları tam kambiyo senedi olduğu, davacının bedelsizlik iddiasını yazılı belge ile ispatı gerektiği, delil sunulmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının ortağı olduğu şirkette 2008 yılında çalıştığını, kendisinden işe başlama şartı olarak boş senet alındığını, müvekkili ile davalı arasında geçmişteki iş ilişkisi dışında hiçbir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça davacının, davalının ortağı olduğu şirkette çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı tarafça takibe konu bononun iş akdinin başlangıcında, işe başlama şartı olarak boş olarak alındığı, daha sonra doldurularak takibe konulduğu ileri sürülmekle, uyuşmazlığa bakma görevinin İş Mahkemesine ait olduğu gözetilerek (bkz Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin benzer bir uyuşmazlıkta 08/09/2014 tarihli 2014/11745 Esas-2014/13018 Karar sayılı kararı) mahkemece bu hususun resen gözetilerek, dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan şekilde yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2023 tarihli 2022/683 E- 2023/190 K sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/09/2023