Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1252 E. 2023/837 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1252
KARAR NO: 2023/837
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2023
NUMARASI: 2022/36 E. – 2023/243 K.
DAVANIN KONUSU: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkili şirket ile davalılar arasında 19.01.2015 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını ve faktoring müşterisi … San. ve Tic.A.Ş.’nin faturaya bağlı alacaklarının müvekkil firma tarafından temlik alındığını, müvekkili tarafından, söz konusu temlike konu faturalara ilişkin tüm temlik bildirimlerinin yapıldığını ve davalının, müvekkile temlik etmiş olduğu alacaklarından kaynaklı 1.017.880,50 TL borcu bulunduğunu, 19.01.2015 tarihli faktoring sözleşmesinin ayrılmaz parçası olan kefalet sözleşmesinde …’in 7.500.000,00 TL tutarında kefalet imzasının bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların itirazları ile takibin durduğunu belirterek; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına ve dava masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafları ve konusu aynı çek olan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. sayılı dosyasıyla huzurda derdest bir dava bulunduğunu, karşı tarafın mükerrer ödeme almak amacıyla hukuki yarardan yoksun olan iş bu davayı açtığını, karşı taraf ve müvekkiller arasında 19.05.2015 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkil şirket … Tic.A.Ş. tarafından dava konusu borca istinaden ödemeler yapıldığını, her iki davanın tarafları ve konuları aynı olduğundan, derdestlik itirazı saklı kalmak kaydıyla, … sayılı dosya ile açılmış olan menfi tespit davasının 07.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda da aleni bir şekilde müvekkillerin karşı tarafa borcu bulunmadığını belirttiğini, karşı tarafın kötü niyetle açmış olduğu davanın asıl maksadının, müvekkilleri aynı dava konulu çekler ve faktoring sözleşmesinden dolayı tekrar ödeme riskiyle karşılaştırmak olduğunu, müvekkillerinin karşı tarafa 19.01.2015 tarihli imzalanan faktoring sözleşmesine dayanan herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek ; öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ”Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin (… nolu kredi hesabından dolayı 84.038,24 TL asıl alacak, 61.296,33 TL işlemiş faiz, 2.797,86 TL BSMV ve 2.889,41 TL masraf olmak üzere toplam 151.021,85 TL alacak ve … nolu kredi hesabından dolayı 401.765,33 TL asıl alacak, 448.023,93 TL işlemiş faiz ve 17.279,99 TL BSMV olmak üzere toplam 867.069,25 TL alacak hesaplanmış ise de) taleple bağlı kalınarak 1.017.880,50 TL üzerinden devamına, … nolu kredi asıl alacağına yıllık %16 faiz uygulanmasına, … nolu kredi asıl alacağına yıllık %17,75 üzerinden faiz uygulanmasına,” karar verilmiştir.Davalı vekili tarafından 27/05/2023 tarihinde sunulan istinaf başvurusuyla; yerel mahkemece değerlendirmeye alınmayan bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirmeye alınarak yeniden değerlendirme yapılmasını, ilamın 2 nolu bendi ile hükmedilen 203.576,20 TL icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığını beyan ederek istinaf incelemesi neticesinde kararın kaldırılarak yeniden karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin Dairemize sunduğu 04/08/2023 tarihli dilekçesinde istinaf kanun yolundan feragat ettiklerini, karşı taraftan herhangi bir masraf, yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin olmadığı görülmüştür. Davacı vekilinin Dairemize sunduğu 04/08/2023 tarihli dilekçesinde davalı tarafın istinaftan feragat beyanını kabul ettiklerini, karşı taraftan herhangi bir masraf, yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. İstinaf başvuru hakkından feragati düzenleyen 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi uyarınca; başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ve dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş ve henüz karar bağlanmamış ise, başvurunun feragat sebebiyle reddolunacağı hüküm altına alınmıştır. Davalı vekili tarafından 04/08/2023 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat edildiğinden, vekaletnamesinin incelenmesinden kanun yollarından feragat etmeye yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu görüldüğünden, 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince davalı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf aşamasında istinaftan feragat etmesi sebebiyle istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Peşin alınan 17.383,00 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan davacı tarafa iadesine, 3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar yararına vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz başvurusunda bulunma yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/09/2023