Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1185 E. 2023/897 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1185
KARAR NO: 2023/897
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12.06.2023
NUMARASI: 2022/144 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacıya ait “…” isim ve şekilden ibaret markalarından doğan haklara tecavüz ettiğini, bu kapsamda davalının kendisini davacı gibi tanıtmaya başladığını, iltibas oluşturmak suretiyle müşterileri yanıltarak, müşterileri kendisine çekmeye çalıştığını, bu durumun aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini beyan ederek, davalı şirkete ait https://www…com.tr/… URL’sine erişimin engellenmesine, web sitesinde https://www…com.tr/… veya … isminin kullanılmasının engellenmesine, davalının kendi web sitesine yönlendirmek maksadıyla kullandığı yönlendirici kod ve etiketlerden …, … ve … isminin kaldırılmasına, davalı şirketin sair mecralardaki ve fiziki olarak …, … VE … isimlerini / markalarını kullanmaktan men’ine, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin men’i ve durdurulmasını temin için talep ettiği ihtiyati tedbirlere ek olarak; https://www.youtube.com/… https://www.youtube.com/… https://www.youtube.com/… linklerindeki videoların kaldırılmasına ve erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 04.01.2023 tarihli ara karar ile; “ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığında kabulüne, TPMK nezdinde davacı şirket adına tescilli “…” ve “…” markalarının; davalı şirkete ait www…com.tr adlı internet sitesinde/alt ve üst domainlerinde kullanımının engellenmesine, Davalı şirkete ait www…com.tr adlı internet sitesinden (alt ve üst domainlerinde); “…” ve “…” ibarelerinin çıkarılmasına, www…com.tr adlı internet sitesinden “…” ve “…” ibarelerinin çıkarılmadığı ve kullanılmaya devam edildiği takdirde: www…com.tr adlı internet sitesine/alt ve üst domainlerine Türkiye’de erişimin engellenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi ve davacı tarafından ek ihtiyati tedbir talep edilmesi üzerine, 12.06.2023 tarihli ara karar ile; tedbire itirazın ve teminatın artırılmasına ilişkin kararın reddine, davacı vekilinin ek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne; https://www.youtube.com/… https://www.youtube.com/… https://www.youtube.com/… YouTube linklerine Türkiye’de erişimin engellenmesine karar verilmiş, bu karar karşı taraf vekili tarafından istinaf edilmiştir. Karşı taraf vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılan inceleme neticesinde, davacının markaları ile davalıya ait markanın farklı sektörleri kapsaması neticesinde markalar arasında karıştırma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davacının itirazının reddine karar verildiğini, somut olayda ise davacı markası ile davalı markasının farklı sektörlerde olup tecavüz için aranan sektör koşulunun oluşmadığını, Davalının, haklarını kullanırken yasal çerçeveyi hiçbir şekilde aşmadığını, SMK’nın 152.maddesinde markanın hakkının tükenmesinin hükme bağlandığını, davacı şirketin davalı şirketten haberdar olduğunu, hatta aralarında ticari alışverişler olduğunu, davanın açıkça kötüniyetli olduğunu beyan ederek; Mahkemece tesis edilen 12.06.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı itirazlarının kabulüne, öncelikle 12.06.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi kanaatte olunur ise, ihtiyati tedbire esas teminat miktarının artırılmasına karar,” verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince 12.06.2023 tarihli ara karar ile verilen ”ek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” ilişkin ara kararın istinaf yoluyla incelenmesi talebidir. 6100 Sayılı HMK’nun 341.maddesi ”(1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar…” şeklindedir. Yine aynı kanunun 394.maddesi ”(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” şeklindedir. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 12.06.2023 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin ek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, yüze karşı verilen ”ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” yönelik bir karar bulunmadığı, anılan karara karşı ancak kararı veren Mahkemeye itiraz yoluna gidilebilecekken doğrudan istinaf yoluna başvurulduğu, İlk derece Mahkemesince duruşmalı olarak itiraz değerlendirilmeden dosyanın istinaf incelemesine gönderildiği görülmektedir. 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddeye göre; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf edilebileceğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmeksizin usulden reddine, istinaf dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi 12.06.2023 tarihli ara kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1/ç maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davalı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine, 3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE, 6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.