Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1162 E. 2023/874 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1162
KARAR NO: 2023/874
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/05/2023
NUMARASI: 2023/293 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin işlerini toparlayabilmek adına yasal hakkı olan konkordato sürecini başlattığını ve Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne başvurduğunu, Bakırköy 3. ATM’nin 2022/839 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan konkordato dosyasında, borçlular … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile … ve … hakkında 26/09/2022 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, akabinde 22/12/2022 tarihli son duruşmada kurulan ara karar ile birlikte iş bu sürenin (3 ay süreli geçici mühlet kararı süresinin dolduğu 26/12/2022 tarihinden itibaren) 2 ay süre ile uzatıldığını, gelinen noktada 26/02/2023 tarihinden itibaren kesin mühlet verilmesine karar verildiğini, belirtilen konkordato sürecine ilişkin kararların tamamının davalı banka dahil tüm bankalara gönderilmiş olmasına ve tüm bankalarca müvekkiline ait hali hazırdaki durum ile konkordato dosyası ilgili kararlar bilinmesine rağmen davalı …Ş.,’nin müvekkillinin Euro … nolu hesabı ile USD … nolu hesaplarına 22.12.2022 tarihinde … isimli firmadan gelen 38.886,75 USD, 13.10.2022 tarihinde Ventius isimli firmadan gelen 28.158,25 Euro, 25.11.2022 tarihinde Ventius isimli firmadan gelen 74.975,00 Euro, 31.10.2022 tarihinde …isimli firmadan gelen 19.980,00 Euro’yu blokelediğini, itirazlarımızın akabinde de bahse konu bu ödemelerden 46.400,00 Euro’yu davacı firmanın hesaplarına iade ettiğini, davaya konu bakiyenin 76.725,11 Euro ile 38.886,75 USD’yi iade etmediğini, davacı müvekkili şirketin defalarca hem sözlü hem de yazılı şekilde … Bankası A.Ş.’ye başvurarak bankadaki hesaplar üzerindeki blokelerin kaldırılmasını, paraların hesaplarına iadesini talep ettiğini, tavrında ısrarcı olan … Bankası A.Ş.’nin karara ve talebe rağmen 76.725,11 Euro ve 38.886,75 USD üzerindeki blokeleri kaldırmadığını, konkordatonun geçici komiser heyetinin sunmuş oldukları 17.01.2023 tarihli dilekçe ile hesaplar üzerindeki blokelerin kaldırılmasını talep etmişse de … Bankası A.Ş. tarafından sunulan 20.01.2023 tarihli cevabi yazı ile taleplerin yerine getirilemeyeceğini ve blokelerin kaldırılmayacağını bildirdiğini, tüm bunların akabinde taraflarınca Bakırköy 3. ATM’ye durumun taraflarınca bildirildiğini ve Bakırköy 3.ATM’nin 2022/839 Esas sayılı dosya kapsamında verdiği ve dilekçe ekinde yer alan 17.02.2023 tarihli karar ile davacının İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı borçlu İskeçeli … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin davalı bankada bulunan hesaplarındaki mahsup işlemleri ile blokelerin kaldırılması ve 76.725,11 EURO ile 38.886,75 USD’nin davacı şirkete iadesine karar verilmiş olup, bu hususun davalı bankaya 23.02.2023 tarihli yazısı ile de bildirildiğini, davalı bankanın 17.02.2023 tarihli blokelerin ivedilikle kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının kendisine tebliğ edilmiş olmasına rağmen karara muhalefet ettiğini ve blokeleri kaldırmadığını, bunun akabinde taraflarınca 9.03.2023 tarihinde Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/839 Esas sayılı dosya kapsamında verilen 17.02.2023 tarihli karara istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın yetki itirazı akabinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas No.lu dosyası ile devam eden icra takibinde davalı bankanın kötüniyetli itirazı akabinde takibin durduğunu, taraflarınca TBK madde 99’da yer alan seçimlik haklardan icra takibine konu borcun fiili ödeme günündeki EFEKTİF SATIŞ kuru üzerinden belirtilen faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, mahkemece karar verilirken bu hususlara dikkat edilmesini, davalının amacının zaman kazanmak, müvekkilini daha da zarara uğrattığını, müvekkilinin konkordato sürecinde olan, ekonomik anlamda zor bir durumda olan firma olduğunu, davalı bankanın bile bile müvekkiline ait olan 38.886,75 USD ve 76.725,11 EUR parayı bünyesinde aylardır tuttuğunu ve müvekkilinin ödemelerini rahatlıkla yapmasına engel olduğunu, açıkça ve kötüniyetli şekilde davacı müvekkiline zarar verdiğini, mahkemece davaya konu hususun sunulan karar örnekleri ve müvekkilinin konkordato sürecinde olması da dikkate alınarak İİK madde 257 uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini, dava değerini karşılayacak tutarda davalının taşınır ve taşınmaz mallarına, araçlarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına haciz konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada alacaklı sıfatının müvekkil bankada olduğunu, davalı … San ve Tic Anonim Şti’nin ise müvekkil bankanın kredili müşterilerinden olduğunu, müvekkil banka ve borçlu … A.Ş. Arasında akdedilen 22.02.2022 tarihli ve 08.02.2018 tarihli genel kredi sözleşmeleri kapsamında kredi ilişkisi olduğunu, bu kredi sözleşmesini diğer davacılar …, …’ın müteselsil kefil olarak imzaladığını, davacının banka nezdinde hiçbir alacağı bulunmadığını, müvekkil banka tarafından takibe, takip dayanağına, borca, faize, oranına ve tüm ferilere itiraz edildiğini, davacıların hesaplarının doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olarak müvekkil banka lehine rehinli olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı olarak borcunu ödemek istemediğini, müvekkil banka alacağının konkordato mühlet tarihinden sonra doğmadığından genel kredi sözleşmeleri ile müvekkil bankanın mahsup, rehin, hapis hakları mevcut olduğundan davacının konkordato mühlet tarihinden sonra doğmuş hesap bakiyeleri üzerinde rehin hakkı gereğince müvekkil banka tarafından işlemler uygulamasının mümkün olduğunu, davacının hiçbir iddia ve talebini asla ve asla kabul anlamına gelmemekle birlikte icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddi gerektiğini, faiz talebinin de reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 08/05/2023 tarihli ara kararında; “Talebe konu ihtiyati haciz talebinin deliler toplanmamış ve teknik inceleme yaptırılmamış olması” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin yaşadığı ekonomik sıkıntılar sebebiyle işlerini toparlayabilmek adına yasal hakkı olan konkordato sürecini balşattığını ve Bakırköy ATM’ye başvurduğunu, Bakırköy 3. ATM’nin 2022/839 Esas sayısı ile görülmekte olan Konkordato dosyasında davacı hakkında 26/09/2022 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, akabinde 22/12/2022 tarihli son duruşmada kurulan ara karar ile birlikte işbu sürenin 2 ay süre ile uzatıldığını, gerilen noktada ise 26/02/2023 tarihinden itibaren kesin mühlet karar verildiğini, bu konkordato davasında davalı …Ş.’nin de diğer tüm ilgili bankalar gibi asli müdahil sıfatıyla dosyaya en başından beri dahil konumda olduğunu, fakat konkordato dosyasında alınan tüm mühlet ve tedbir kararlarının kendisine eksiksiz gönderilmiş olmasına ve taraflarının içinde bulunduğu konkordato sürecine ilişkin tüm hukuki sürece vakıf olmasına rağmen davalı …Ş.’nin müvekkilin Euro … nolu hesabı ile USD … nolu hesaplarına 22.12.2022 tarihinde … isimli firmadan gelen 38.886,75 USD, 13.10.2022 tarihinde… isimli firmadan gelen 28.158,25 Euro, 25.11.2022 tarihinde … isimli firmadan gelen 74.975,00 Euro, 31.10.2022 tarihinde … isimli firmadan gelen 19.980,00 Euro’yu blokelediğini, işbu tutarlardan bir kısmını taraflarına iade etmiş olsa da halihazırda dava konusu bakiye 76.725,11 Euro ile 38.886,75 Usd’yi iade etmediğini, davacı müvekkilin ihtarnameler ile paraların hesaplarına iadesini talep ettiğini, … Bankası A.Ş. göndermiş olduğu cevap yazılarında hesaplardaki paraların taraflarınca tahsil edildiğini ve blokelerin varlığını açıkça ikrar ederek hem mahkemenin hem de geçici komiser heyetinin hem de taraflarının aynı yöndeki taleplerine ayrı ayrı itiraz ederek kötü niyetli tavrını sürdürdüğünü, konkordato sürecindeki şirket tarafından talep edilmesi halinde konkordato davasına bakan mahkeme tarafından bankalarca uygulanan bloke ve mahsup işlemlerinin kaldırıldığını ve ilgili tutarların talep edene ödenmesine karar verildiğini, konkordato dosyasında lehlerine alınmış tüm mühlet ve tedbir kararlarının davalı bankaya taraflarınca komiser heyetince ve de konkordato dosyasının görülmekte olduğu mahkemece gönderilen tüm karar/ihtarların ve davalı banka tarafından gönderilen cevab-ı yazıların dosya kapsamında eksiksiz şekilde yer aldığını, ihtiyati haciz taleplerinin reddine yönelik vermiş oldukları kararın hukuka uygun olmadığının açık olduğunu, davalının amacının zaman kazanmak olduğunu, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden davacının işbu davada ihtiyati haciz talep etmesi için kanunda öngörülen şartların hiçbirinin oluşmadığını, davacının iddialarının aksine alacaklı olan tarafın müvekkil banka, ödeme güçlüğü içerisinde olan tarafın ise davacı olduğunu, işbu dava kapsamında bankanın davacıya hiçbir ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu ancak davacının ispat edemediğini, yerel mahkemenin haksız talep edilen tedbir talebini usul ve yasaya uygun olarak reddettiğini, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları, İİK’nın 257’nci maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükümde ihtiyati haciz talebine ilişkin iki hukukî sebep yer almaktadır. Birincisi, vadesi gelmiş (muaccel) bir para borcunun ödenmemesi hâlinde uygulanması gereken İİK’nın 257,I hükmüdür. İkincisi ise vadesi gelmemiş (müeccel) bir alacak için öngörülen İİK’nın 257,II’deki kuraldır. İcra ve İflâs Kanunu’nun 257’nci maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 257’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa. – Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” İcra ve İflâs Kanunu’nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları 2004 sayılı İİK’nın 257. Maddesinde ifade edilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilmesinin yasal dayanağını oluşturan hukuk normu, öncelikle talepte bulunanın alacaklı olduğunu yaklaşık olarak ispatlamasını gerektirmektedir. Salt taleple ihtiyati tedbir, yahut ihtiyati haciz kararı verilemez. Davacı tarafından kendisi hakkında Bakırköy 3. ATM’nin 2022/839 Esas sayılı konkordato dosyasında 26.09.2022-26.02.2023 tarihleri arasında geçici mühlet kararının verildiği, bu tarihten itibaren de kesin mühlet kararı verildiğini, geçici mühlet kararı verildiği tarih aralığında 3. kişiler tarafından müvekkile hesabına gönderilen paraların davacı bankanın bloke ettiğini, bir kısmını iade ettiğini, 76.725,11 EUR ve 38.886,75 USD üzerindeki blokeleri kaldırmadığını, bu sebeple ilamsız icra takibi başlattıklarını davalı bankanın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı bankanın bile bile müvekkiline ait olan parayı bünyesinde tuttuğunu, müvekkilinin konkordato süreci içinde olması dikkate alınarak İİK 257 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ise de, talepte bulunanın alacaklı olup olmadığı, paranın davalı tarafından iadesinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2023 tarih ve 2023/293 E. Sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.